Citroën, elektrikli mobiliteye kattığı yeniliklerle 100 yıl sonra da öncülüğünü yansıtıyor

Tarihin en köklü üreticilerinden olan Fransız otomotiv devi Citroën, 100 yıl önce, 4 Temmuz 1925 Cumartesi akşamı Eyfel Kulesi’ne ismini ışıklı harflerle yansıttı. Bugün ise Citroën, Eyfel Kulesi’nin ışıklandırılmasının 100. yıl dönümünde enerji dönüşümünde önemli bir oyuncu olma yolundaki kararlılığını yineliyor ve sürdürülebilir bir çevre için elektrikliye geçişin önündeki engelleri kaldırma girişimlerini sürdürüyor.

Citroën, elektrikli mobiliteye kattığı yeniliklerle 100 yıl sonra da öncülüğünü yansıtıyor
Yayınlama: 02.05.2025
3
A+
A-

Konforu ön planda tutan yenilikçi ve yüksek teknolojili modelleriyle otomotiv tarihinin en köklü üreticilerinden olan Citroën’in ismi ilk kez 4 Temmuz 1925 Cumartesi akşamı Eyfel Kulesi'ne ışıklı harflerle yansıtıldı. Işık mühendisi Fernand Jacopozzi'nin Fransa başkentinin en ünlü anıtlarını aydınlatma konulu çılgın projesine André Citroën de katılmıştı. Markanın kurucusu André Citroën ise bu projede bir aydınlanma yaşamıştı.

Bu teknik zorluğun sağlayacağı küresel etkiyi ve muazzam reklam potansiyelini anlamıştı. André Citroën bu yeteneğini üretim, teknoloji, tasarım, satış ve satış sonrası süreçleri, insan kaynakları yönetimi ve iletişim gibi pek çok alanda şaşırtmak, yenilik yaratmak ve sınırları zorlamak için kullandı. Tamamen toplum yararına olan bu yaklaşımın amacı, araç kullanmayı kolaylaştırmak ve böylece daha fazla hareket özgürlüğü ve bağımsızlık sağlamaktı.

Citroën, tam zamanında elektrikliye geçişte öncü bir marka olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda marka, elektrikliye erişimi yaygınlaştırmak üzere tüm modellerinde kullanımı kolay ve tüketimi düşük hibrit çözümler sunuyor. Citroën, 2020 yılında C4 ile C segmentinde elektrikli bir otomobil sunan öncülerden biri oldu. Bunun dışında aynı yıl Ami ile ilk ekonomik elektrikli mikromobilite çözümü de sundu. Bununla birlikte Citroën, 2024 yılında yeni C3 ile B segmentindeAvrupa'da geniş iç hacim ve konfordan ödün vermeden uygun fiyatlı elektrikli küçük otomobil üreten ilk marka oldu. Ayrıca Stellantis Grubu içinde yolculukları kolaylaştıracak gerçek bir bağlantılı yol asistanı e-ROUTES uygulamasını sundu.

Citroën, 100 yıl sonra bile dünyayı elektriklendirmeye devam ediyor ve güçlü ürün lansmanı ile bu alandaki yükselişini sürdürüyor: Yeni Ami ve Buggy versiyonu, 20.000 Euro'nun altındaki fiyatı ile 200 km’lik menzil sunan elektrikli seçeneği ve hibrit versiyonu ile yeni C3, 400 km menzil sunan yeni bataryaya sahip C3 Aircross veya 680 km menzile sahip yeni C segmenti SUV C5 Aircross.

Her şey Citroën’in 4 Temmuz 1925’te Eyfel Kulesi’ni aydınlatmasıyla başladı. Sadece birkaç hafta içinde Eyfel Kulesi'ne altı farklı renkte 250 bin adet ampul takıldı ve bu ampüller 6 bin metrelik elektrik kablosuyla birbirine bağlandı. 4 Temmuz 1925'te ışıklar yakıldığında, 40 saniye içinde dokuz farklı aydınlatılmış görüntü gösterildi. Söz konusu görsel şölen; yıldız yağmurları, kuyruklu yıldızlar gibi görüntüler dışında C.I.T.R.O.Ë.N. yazısı ve son olarak çift şeritlimarka logosunu içeriyordu. Daha sonra aynı görsel şölen büyülenen Paris sakinlerinin önünde tekrarlandı.

Eyfel Kulesi'ni ışıklandırma sorumluluğunu 1934 yılına kadar André Citroën üstlendi. O dönemde Citroën markasının felsefesine sadık kalarak her yıl görsel zenginliği artırmak adına enstalasyonunu yeniliyordu. Böylece teknolojik yeniliği günlük yaşamın merkezine yerleştiriyor ve hizmetine sunuyordu. Örneğin 1928 yılında Paris sakinlerine çapı 20 metre olan iki adet ışıklı kadran saati gösteriyordu. Veya 1934 yılında 160 metre yüksekliğindeki dev bir termometre şehrin ortam sıcaklığını gösteriyordu.

Citroën, cesur, yenilikçi, özgün, etkili ve ulaşılabilir çözümler sunuyor ve sunmaya da devam edecek.. Marka tarihinde bu konuda birçok ikonik örnek bulunuyor. Traction Avant tarzı, sağlamlığı ve sayısız teknolojik yeniliğiyle tarihte kalıcı bir iz bıraktı. Marka, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dönemin en büyük zorluğuyla karşı karşıya kaldı. Bu zorluk Avrupalılara uygun fiyatlı ve verimli bir ulaşım imkânı sağlayabilmekti. Bunu efsanevi Citroën 2CV ve profesyoneller için ilk hafif ticari araç olan Type H ile aştı. Citroën sonraki yıllarda da Ami 6, GS ve Méhari gibi tatillerde de kullanılabilecek modellerle bu misyonunu sürdürdü.

Günümüz toplumu ise önemli bir zorlukla karşı karşıya. Mümkün olduğunca çok insanın elektrikli araçlara erişim sağlaması gerekiyor. Bu noktada da Citroën bir kez daha müşterilerinin gereksinimlerine cevap veren, ulaşılabilir ve yenilikçi çözümlerle devreye giriyor. Marka, Ami ile sıfır emisyonlu mikromobiliteyi icat etti. Daha sonra Avrupa'nın ilk hem elektrikli hem de ulaşılabilir otomobili olan ë-C3'ü pazara sundu.

C segmentinde ise iddialı bir elektrikli seçenek olarak ë-C4'ü satışa sundu. Ayrıca marka, tüm yeni hafif ticari araç yelpazesi için elektrikli motor seçeneği de sunuyor. Örneğin Citroën, C3 ve C3 Aircross'ta yer alan LFP batarya, C4 ve C4 X'te ağırlığı ve kullanım maliyetlerini sınırlamak için kullanılan uygun boyuttaki bataryalar, uzun yolculukları kolaylaştırmak adına 100 kW hızlı şarj imkânı ve uzun yolculukları daha da konforlu hale getiren yol asistanı e-ROUTES uygulaması gibi basit ve uygun fiyatlı çözümlere dayanan  elektrikli bir ürün gamı ve çözümler sunuyor.


SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.