Türkiye Kent Konseyleri Birliği, Ankara Kent Konseyi Başkanı ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkan Vekili Halil İbrahim Yılmaz, Nijerya’da gerçekleştirilen ‘Yeşil Ekonomi Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil etti.
Afrika’nın en kalabalık ve en büyük ekonomisine sahip olan ülkesi Nijerya’da gerçekleştirilen “Yeşil Ekonomi Zirvesi”nde Türkiye Kent Konseyleri Birliği, Ankara Kent Konseyi Başkanı ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkan Vekili Halil İbrahim Yılmaz, Türkiye’yi temsil etti. Zirvede; ulusal ve uluslararası yatırım olanakları, iş birlikleri ile farkındalığın ve toplumsal katılımın artırılması için atılması gereken adımlar ele alındı.
'Sürdürülebilir Tarım’ oturumunda konuşma yapan Yılmaz, “Ya birlikte yeşili göreceğiz ya birlikte yok oluşu izleyeceğiz. Kuraklığın esir aldığı bir dünyada, ideolojilerin de devletlerin de, bayrakların da, sınırların da bir anlamı olmayacak. bin 800 üyemizle, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla bu çabamızın, sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı saran bir farkındalıkla taçlanması için çalışıyoruz. Öyle bir noktadayız ki… Krizi bilmek yetmiyor, krizi görmek işe yaramıyor, kriz için çalışmak tek başına anlam ifade etmiyor. İklime karşı sorumluluklarımızı tekil olarak sonuna kadar yerine getirsek bile, dünyanın başka bir yerindeki sorumsuzluğun bedeli yine hepimize yansıyor. Gelecek için çalışmaya evet ama tek başımıza değil. Tıpkı bu dünyada yalnız başımıza olmadığımız gibi gelecekte de yalnız olmayacağız. Ya birlikte yeşili göreceğiz ya birlikte yok oluşu izleyeceğiz.” dedi.
''Geldiğimiz noktada bugünümüzde risk altında''
Yılmaz, zirvede Nijerya eski Devlet Başkanı General Abdulselami Abubakar ve Nijer Eyaleti Valisi Mohammed Umar Bago’nun da katıldığı ülkenin önde gelen yetkilileri ile bir araya geldi. İklim krizi ve sürdürülebilirliğin, yaşadığımız dünyanın ve insanlığın geleceği açısından en kritik konu olduğunu söylemenin daha kolay hale geldiğini ifade eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çünkü dünyanın dört bir yanında bu nedenlerle yaşanan sorunlar sıklaştı ve artık hepimizi etkiliyor. Eksiden yarına yaşanabilir bir dünya bırakmaktan bahsediyorduk, geldiğimiz noktada bugünümüz de risk altında. Güç ve başarı ölçütü olarak daha çok kazanmayı, daha çok kazanmak için ne pahasına olursa olsun daha çok üretmeyi, daha çok üretmek için daha çok kaynak tüketmeyi tercih ettiğimiz 20. Yüzyıl boyunca inanılmaz derecede üretkendik.”
SANAYİ HABER AJANSI