Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae, kısa süre önce Parlamento’da kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıtta, Taiwan’da meydana gelebilecek ciddi bir gelişmenin Japonya için “ölüm-kalım meselesi” yaratabileceğini savundu. Böyle bir durumda Japon Öz Savunma Kuvvetleri’nin kolektif öz savunma hakkını kullanabileceğini öne sürdü.
Analistler, İkinci Dünya Savaşı’nda Japon işgal güçlerinin yenilgiye uğratılmasından bu yana bir Japon liderinin, dışa açık bir platformda Taiwan konusuna askeri yöntemle müdahale etme niyetini ilk kez dillendirdiğine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre bu açıklama son derece sakıncalı ve yol açabileceği sonuçlar ciddiyetini koruyor.
Japonya’nın, Çin’in iç işlerine müdahale eden, İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan uluslararası düzeni sorgulayan ve Çin-Japonya ilişkilerinin temelini zedeleyen bu kışkırtıcı tutumuna karşı Çin tarafı sert tepki gösterdi.
Çin, açıklamalar nedeniyle Japonya’ya defalarca ciddi girişimde bulundu ve resmî protesto notaları iletti. 13 Kasım’da Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Sun Weidong, Japonya’nın Beijing Büyükelçisi Kenji Kanasugi’yi Bakanlığa çağırarak Çin’in net tavrını iletti. Sun, Çin’in ulusal birleşme sürecine yönelik her türlü müdahaleye en sert karşılığın verileceğini vurguladı.
Birçok analist, Sanae Takaiçi’nin Taiwan’a ilişkin kışkırtıcı açıklamalarının hem kişisel eğilimlerinden hem de Japonya’daki daha sağcı ve muhafazakâr çevrelerin etkisinden kaynaklandığını belirtiyor. Takaiçi, Japonya’nın sağ kanadının önde gelen isimlerinden biri olarak biliniyor; Yasukuni Tapınağı’nı birçok kez ziyaret etti, ülkenin dış saldırganlık geçmişini reddetti ve güvenlik politikalarında sert bir çizgi benimsedi.
Daha geniş bir çerçevede bakıldığında, savaş sonrası dönemde Japonya’nın siyasi yapısı içinde uzun yıllardır aşırı sağcı, muhafazakâr ve militarist gruplar yer alıyor. Bu gruplar, barışçıl anayasanın getirdiği sınırlamaları aşmayı ve “ülkeyi normalleştirme” olarak ifade ettikleri hedefe ulaşmayı amaçlıyor.Çin Uluslararası Meseleler Enstitüsü Asya-Pasifik Bölümü’nden araştırmacı Xiang Haoyu, son yıllarda Japonya’daki sağcı güçlerin, Japon toplumunda kriz algısı yaratmak ve askeri genişlemeyi meşrulaştırmak amacıyla sıklıkla sözde “Çin tehdidi” söylemini öne çıkardığını vurguladı.
Analistler, tarihsel bağlama da dikkat çekiyor. 80 yıl önce Çin halkı, Japon işgal güçlerini yenilgiye uğratarak Taiwan’ın yağmalanmasına ve sömürülmesine son verdi. Bugün de kim Çin’in temel çıkarlarına meydan okumaya kalkışır veya hangi yöntemle olursa olsun Çin’in ulusal birleşme sürecine müdahale etmeyi hayal ederse, Çin hükümeti ve halkı buna kesinlikle müsamaha göstermeyecektir.
Yazar: Liu Mustafa
SANAYİ HABER AJANSI