ABD Merkez Bankası (Fed), yılın son toplantısında piyasa beklentilerini karşılayarak politika faizini 25 baz puan indirdi ve böylece üst üste üçüncü kez faiz indirimine gitmiş oldu. Bu karar, FED’in 2024 sonundan itibaren başlattığı yumuşama sürecinin 2025 boyunca daha dengeli fakat temkinli bir çizgiye oturtulacağına dair güçlü sinyaller veriyor. Karar metni, ekonomik aktivitede yavaş ama dayanıklı bir görünümün sürdüğünü, enflasyonun ise önceki aylara kıyasla daha belirgin bir ivme kaybı gösterdiğini ortaya koyuyor.
Noktasal Grafik: Mesaj Net—2026’da Tek İndirim Beklentisi
FED’in yayımladığı dot plot (noktasal grafik), üyelerin 2026 yılı için oldukça sınırlı bir gevşeme öngördüğünü gösteriyor. Üyelerin medyan beklentisi 2026’da sadece bir faiz indiriminin yapılacağı yönünde.

Bu, üç önemli mesaj içeriyor:
Enflasyonla mücadelede zafer ilan edilmedi.
Fed, fiyat artışlarındaki gerilemeye rağmen “erken rehavet” riskine karşı son derece dikkatli. 2026 için sınırlı bir indirim beklentisi, FED’in fiyat istikrarını tam olarak güvence altına almadan agresif bir gevşeme patikasına girmeyeceğini gösteriyor.
Ekonomik büyüme hâlâ FED’in radarında.
Üst üste üç indirim yapılmış olsa da üyeler, büyümede sert bir düşüş beklemiyor. Bu nedenle daha fazla faiz indirimine ihtiyaç olmadığı düşüncesi ağırlık kazanmış durumda.
Uzun vadeli faiz seviyesi yukarı yönlü.
Dot plot, uzun dönem denge faizinin pandemi öncesine kıyasla daha yüksek bir seviyede oluşabileceğine işaret ediyor. Bu durum hem küresel sermaye akımlarını hem de gelişmekte olan ülkelerin borçlanma maliyetlerini doğrudan etkileyecek.
Enflasyon Beklentilerindeki Gerileme: FED’in Eli Rahatlıyor
Fed yetkililerinin enflasyon tahminleri, Eylül ayına göre aşağı yönlü güncellenmiş durumda. Üyeler artık hem manşet hem de çekirdek PCE enflasyonunun 2025 boyunca daha hızlı bir normalleşme göstereceği görüşünde birleşiyor.
Bu tablo, FED’in politika adımlarına ilişkin iki önemli sonuç doğuruyor:
Eylül sonrası gelen veriler, özellikle hizmet enflasyonunda daha yumuşak bir tablo sunmaya başladı. Bu da FED’in arka arkaya yaptığı üç indirimi piyasalar nezdinde daha rasyonel kılıyor.
Fed, enflasyonun hedefe çok yakınsamasını; finansal koşullarda aşırı gevşemeye yol açmadan, kademeli bir politika ile sürdürmeyi amaçlıyor. Beklentilerdeki düşüş FED’e manevra alanı bıraksa da bu alanı ihtiyatlı kullanmayı seçiyor.
Piyasalar Ne Bekliyor? “Üçlü İndirimin” Yankıları
Piyasalarda iki eğilimin öne çıktığı görülüyor:
Faizlerin zirveden uzaklaşmasıyla doların küresel baskısı bir miktar azalsa da dot plot’ın 2026’a ilişkin sınırlı gevşeme mesajı, sert bir düşüşe izin vermiyor.
Özellikle 10 yıllık tahvil faizi, kısa vadeli indirimlere rağmen uzun vadeli faiz görünümünün “yüksek kalıcı” sinyalinden etkileniyor. Bu da gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahını dengeli tutuyor.
Küresel Ekonomiye Yansımalar: 2025 ve Sonrası
FED’in 2025’i üç indirimle kapatması, küresel ekonomi açısından iki önemli sonuç doğuruyor:
Üçlü indirim paketi, özellikle borçlanma maliyetleri yüksek seyreden ülkeler açısından nefes aldırıcı bir etki yaratıyor. Ancak 2026 için sınırlı indirim beklentisi, bu rahatlamanın kademeli olacağını gösteriyor.
Türkiye gibi ülkeler açısından FED’in mevcut patikası, sermaye girişlerine yardımcı olabilir. Ancak uzun vadeli faizlerdeki yükseklik, ani ve yoğun giriş ihtimalini zayıflatıyor. 2025 boyunca daha kontrollü bir akım yapısı beklenebilir.
Sonuç: Fed Dönemi Kapanırken Yeni Bir Dengelenme Başlıyor
Fed, 2025’e üçlü indirimle veda ederken, 2026 için son derece soğukkanlı bir politika çerçevesi çiziyor.
Enflasyon beklentileri düşüyor,
Yumuşama adımları başlamış durumda,
Ancak agresif gevşeme kapısı kapalı tutuluyor.
Bu tablo, küresel ekonominin 2025–2026 döneminde daha istikrarlı ama hızlanması sınırlı bir büyüme sürecine evrileceğinin sinyallerini veriyor. FED’in temkinli tonunu koruması hem piyasalara hem de politika yapıcılara “erken zafer yok, dikkatli adımlar var” mesajını güçlü şekilde iletiyor.
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı