YASTIK ALTI ALTIN DÖNEMİ SONA MI ERİYOR

Yayınlama: 23.11.2025
8
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Türkiye’de uzun yıllardır halk arasında yaygın birikim yöntemi olarak bilinen “yastık altı altın” dönemi, yeni bir ekonomik modelle değişmeye hazırlanıyor. ABD merkezli bir firmanın geliştirdiği ve dünyada çeşitli ülkelerde başarıyla uygulanan “altın kiralama sistemi”, önümüzdeki dönemde Türkiye’ye de taşınacak. Sistemle birlikte vatandaşların evlerinde sakladıkları altınlar, sanayi ve finans sektörüne kiralanarak hem ekonomiye kazandırılacak hem de sahiplerine düzenli gelir sağlayacak.

Yastık Altında Milyarlarca Dolar

Merak edilen sorulardan biri, Türkiye’de ne kadar altının yastık altında tutulduğu. Resmi verilere dayanmasa da çeşitli araştırmalar ve sektör tahminleri, Türkiye’de yaklaşık 4.500 ton civarında altının halk tarafından evlerde saklandığını gösteriyor. Bu miktar güncel altın fiyatlarıyla yaklaşık 300 milyar dolara tekabül ediyor. Ekonomistler, bu altının büyük kısmının finansal sistem dışında olduğunu, yani devlet ve özel sektör için doğrudan kullanılmadığını belirtiyor.

Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması, özellikle kredi piyasaları, sanayi ve ihracat açısından büyük bir potansiyel yaratıyor. Bu sistemle birlikte altın, sadece birikim aracı olmaktan çıkacak, ekonomik büyümeyi destekleyen bir finansal araç haline gelecek.

Altın Kiralama Sistemi Nasıl İşliyor?

Altın kiralama sistemi, temelde basit bir mantığa dayanıyor. Vatandaşlar sahip oldukları fiziksel altını, sisteme dahil olan bankalar veya finans kuruluşlarına teslim ediyor. Bu altınlar, sanayi kuruluşları ve işletmeler tarafından çeşitli amaçlarla kullanılıyor; örneğin mücevher üretimi, elektronik sektöründe hammadde veya yatırım amaçlı rezerv olarak değerlendirilebiliyor.

Sistemin en cazip tarafı, altını sisteme veren vatandaşın aylık gelir elde etmesi. Bu, altının değer kaybetmeden kazanç getirmesini sağlıyor. ABD ve Avrupa örneklerinde, altın sahipleri yıllık yüzde 2-4 civarında gelir elde edebiliyor. Türkiye’de uygulanacak modelin ise yerel piyasa koşullarına göre şekilleneceği ve benzer bir getiri oranı sunması bekleniyor.

Ekonomiye Katkısı Büyük Olabilir

Ekonomistler, yastık altı altının sisteme kazandırılmasının Türkiye için çok boyutlu faydalar sağlayabileceğini vurguluyor. Öncelikle finansal sistemin likiditesini artıracak; bankalar ve finans kuruluşları, ellerinde altın teminatlı daha fazla kredi verebilecek. İkinci olarak, sanayi sektörü altına olan talebini piyasadan karşılamak yerine sistem üzerinden güvenli ve düzenli bir şekilde sağlayabilecek.

Ayrıca sistem, bireysel tasarrufları da ekonomiye yönlendirecek. Yastık altında saklanan altın, uzun vadede enflasyon karşısında değer kaybetme riskini taşıyor. Altın kiralama sistemi sayesinde bireyler hem altınlarının değerini koruyacak hem de ek gelir elde ederek finansal güvenliklerini artıracak.

Zorluklar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Her ne kadar sistem teoride cazip görünse de bazı zorluklar ve riskler bulunuyor. Öncelikle güvenlik konusu kritik. Altınların fiziksel olarak sisteme teslimi ve saklanması sırasında güvenlik önlemlerinin tam olması gerekiyor. Ayrıca, altının getirisinin istikrarlı olabilmesi için sistemin yönetimi ve kiralama oranları şeffaf ve sürdürülebilir olmalı.

Diğer bir konu, vatandaşın sisteme olan güveni. Türkiye’de geçmişte çeşitli tasarruf ve yatırım sistemlerinde yaşanan olumsuz örnekler, halkın yeni modeller karşısında temkinli olmasına yol açabiliyor. Bu nedenle sistemin tanıtımı, şeffaflığı ve devlet denetimi büyük önem taşıyor.

Küresel Örnekler ve Başarı Hikayeleri

ABD merkezli firmanın geliştirdiği model, önce ABD’de çeşitli eyaletlerde test edildi ve ardından Avrupa’da bazı ülkelerde uygulandı. Bu ülkelerde sistem hem vatandaşların gelirlerini artırdı hem de altın talebini düzenleyerek piyasalarda fiyat istikrarına katkı sağladı.

Örneğin Almanya ve İsviçre’de uygulanan modellerde, sisteme katılan altın miktarı toplam yastık altı altının yüzde 30’unu buldu. Bu da hem finansal sisteme ciddi bir likidite kazandırdı hem de sanayi sektörünün altın ihtiyacını düzenli ve güvenli şekilde karşılamasını sağladı.

Türkiye’de Uygulamanın Potansiyeli

Türkiye, dünya genelinde altın birikimi açısından üst sıralarda yer alıyor. Halkın birikim alışkanlıkları, sistemin kabul görmesi için uygun bir ortam oluşturuyor. Yaklaşık 300 milyar dolarlık yastık altı altın, doğru yönetildiğinde hem finansal sisteme hem de üretim ve ihracat odaklı sanayiye ciddi katkılar sağlayabilir.

Sistem, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için önemli bir finansman kaynağı yaratabilir. Altın kiralama modeli sayesinde sanayi, yüksek maliyetli dış kaynak kullanımını azaltabilir ve üretim maliyetlerini düşürebilir. Bu da hem ihracat rekabetini artırır hem de ekonomik büyümeyi destekler.

Sonuç: Yastık Altı Altın Tarihe mi Karışıyor?

Türkiye’de yastık altında tutulan altınlar, uzun yıllardır bir güvence ve tasarruf aracı olarak kullanıldı. Ancak yeni ekonomik model, bu geleneksel yaklaşımı dönüştürerek altını hem bireysel hem de toplumsal faydaya dönüştürmeyi hedefliyor. Eğer sistem başarılı olursa, yastık altındaki altınlar ekonomiye kazandırılırken vatandaşlar da düzenli gelir elde edebilecek.

Bu gelişme, Türkiye’de tasarrufların verimli kullanımı, finansal sistemin güçlenmesi ve sanayi sektörünün desteklenmesi açısından tarihi bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki dönemde, altın kiralama sisteminin Türkiye’de ne kadar yaygınlaşacağı ve halkın ilgisinin ne düzeyde olacağı merakla takip edilecek.

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.