2 bin yıllık Antik Roma Tiyatrosu yeniden tarihe kazandırılıyor

Ankara Büyükşehir Belediyesi, 1. ve 2.derece arkeolojik sit alanı kapsamındaki Ulus Tarihi Kent Merkezi Kentsel Sit Alanı sınırlarında yer alan Antik Ankara Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Alanı’nda çalışmalarını sürdürüyor.

2 bin yıllık Antik Roma Tiyatrosu yeniden tarihe kazandırılıyor
Yayınlama: 10.10.2023
3
A+
A-

Kent tarihinin en önemli noktalarından olan bölgede gerçekleştirilen restorasyon ve kazı çalışmaları titizlikle sürdürülürken Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı tarafından son olarak bölgenin tarihi dokusunun ortaya çıkarılması amacıyla aydınlatma çalışması gerçekleştirildi. Tarihi dokuya uygun olarak yeni teknolojiye uygun ve tasarruflu aydınlatma sisteminin yerleştirildiği tarihi alan ışık ışıl hale getirildi.

Yavaş: “Yıllarca ihmal edilen Ulus’un kaderini değiştirecek projemizde sona yaklaştık”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bölgede yapılan çalışmaları sosyal medya hesaplarından, “Gözlerinize inanın, burası Ulus. Yıllarca ihmal edilen Ulus’un kaderini değiştirecek projemizde sona yaklaşıktık. Ankara Kalesi, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi eserlerimizin yanı sıra 2000 yıllık Roma Tiyatrosu ve Arkeopark da dönüşen Ulus’un ışıl ışıl yansıması olacak.” notuyla duyurdu.

Roma Tiyatrosu’nun restorasyon süreci tamamlandı

Tarihi Roma Tiyatrosu’nun Anadolu’nun orta büyüklükteki tiyatroları kapsamında bulunduğunu belirten Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, alanda gerçekleştirilen kazı ve restorasyon projesinin Anadolu Medeniyetleri Müzesi denetiminde sürdürüldüğünü kaydetti.

Roma Tiyatrosu’nun 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı hemen yanı başındaki Arkeopark’ın ise 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı olduğunu söyleyen Ödemiş, “2020 yılında çalışmalarını başlattık ve Roma Tiyatrosu bölümünün restorasyon sürecini tamamladık.” dedi.

İki bin yıl sonra yeniden tarihe kazandırılıyor

Tarihi geçmişi 2 bin yıl öncesine dayanan bir kültür merkezinin kente yeniden kazandırılmış olduğuna dikkat çeken Ödemiş, “Burada amaç; kente değer ve kimlik katan kültürel varlığın ayağa kaldırılması ve tekrar kullanıma açılarak kentin kültürel yaşamına zenginlik katılması… Çalışmalarımızı Türkiye’nin de taraf olduğu Venedik Tüzüğü’nün koruma esaslarına uygun olarak sürdürdük. Çalışmayı yaparken bilimsel destek aldık. Hem Anadolu Medeniyetleri Müzesi hem hocalarımız tüm süreçte bizimle birlikte çalıştılar. Sonuçta da 3 bölümden oluşan; üzerinde bulunduğumuz sahne ve hemen yanı başında orkestra çukuru ve cavea çalışmamızı tamamladık. Cavea çok özel hepsi elle çalışıldı. Tüm bu örme işlemleri elle yapıldı.” şeklinde konuştu.

Tarihi dokunun daha görünür olması sağlandı

Aydınlatmanın kent yaşamında çok önemli olduğunu ifade eden Bekir Ödemiş, şöyle devam etti:

“Yapacağınız nitelikli aydınlatma ve doğru projeyle hem tarihi dokunun kentli tarafından görünür olmasını sağlıyorsunuz hem de bir yanıyla da turizmi esas aldığınız için kültür turizmini, buranın sosyal kültürel ve estetik yanını da öne çıkarıyorsunuz. Biz de bütün bu değerleri dikkate alarak burada gerçekten nitelikli bir aydınlatma yaptık. Aydınlatma esnasında tasarrufa da esas alarak burada gelişmiş teknolojide LED’ler kullandık. Tüm aydınlatmalarımız yeni teknolojiye uygun olarak hazırlandı. Burası Ankara’nın kültür turizminin en önemli havzası haline gelecek.”


SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.