Ankara, 9 Eylül (Hibya) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’da gündeme ilişkin açıklama yaptı.
Özel’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Akşam daha önceden duyurduğumuz Şevval Sam konserimiz vardı. Dün hepimizin yüreğini sızlatan bir haber aldık. Aslında 20 gündür o haber yavaş yavaş yaklaşıyordu ama kabullenmek istemiyorduk. Bir iyi haber, mucize bekliyorduk. Ancak Narin’in katledilmesinden sonra ve dün akşam Tunceli’den gelen 4 şehit haberimizle çok değerli sanatçımız Şevval Sam ile de görüşerek ve görüş birliği halinde bu konseri ileri bir tarihe erteledik. Böyle bir günde müzikli bir programı doğru bulmadık.
Cumhuriyet Halk Partisi, yaklaşık 50 yılda sonra, tam 47 yıl sonra bir seçimden ilk kez birinci parti çıkmanın, 50 yıl sonra da iktidarı tek başına yakalamanın ve Cumhuriyet Halk Partisi’yle ve ona inanan tüm demokratlarla yani Türkiye’nin gerçek ve büyük ittifakı olan Türkiye ittifakı ile birlikte tarihin akışını bir kez daha değiştirme imkan ve sorumluluğunu yakalamış durumdadır. Bunun için geride bıraktığımız tüzük programında, partimizi nasıl yöneteceğimize dair tüm maddeleri müzakere ettik. Birçoğu oy birliği ile bazıları da çok net bir oy farklılığıyla, çok az muhalif oyla değişti.
Cumhuriyet Halk Parti’nin nasıl yönetileceği konusunda artık herhangi bir tenakuz, bir mutabakatsızlık yok. Önümüz bu açıdan çok açık.
Bugün iktidara dünden bir gün daha yakınız, yarın bir gün daha yakın olacağız. Her geçen gün Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarına koşar adımlarla ilerleyeceğiz. Örgüt buna inandı ve kilitlendi. Milletimiz, bunu özledi ve heyecanla bekliyor. Bu anlamda 4-9 Eylül arasında geçirdiğimiz süreci çok kıymetli buluyorum.
Tatsız gündemlere girmek istemem ama Sayın Erdoğan’ın bir değerlendirmesini sordunuz. Maalesef büyük bir üzüntü içindeyim. Harbiye mezuniyetinde bir gelenek yerine getirildi. Harbiye mezuniyetinde yaşanan, Harbiye’nin kurulduğu günden beri her sene yaşanan kılıç çatma ve yemin merasimiydi.
Kara, Deniz, Hava Harp Okullarının birincisi, kadın teğmenler. Bu büyük bir gurur. Cumhuriyetin başarısı. O kadın teğmenlerden biri Harbiye’de arkadaşlarının kılıçlarını birbirine çekip çatarak geldiğinde onlara yemin yaptırıyor. Sayın Erdoğan, 8 gün sustu. 8 gün sonra manidar ama manası hiç hoş olmayan bir konuşma yaptı.
Bir kez bu konuşmayı, imam hatiplilerin bir derneğinde yapmış olmasını toplumsal kutuplaşmaya ve Türkiye’nin aşmakta olduğu bir süreci, geri çağırmaktan medet umduğu için son derece rahatsız edici buluyorum. Ne imam hatipliler, ordunun düşmanıdır, ne ordu imam hatiplilere karşıdır. İmam hatiplilerin görevi anayasa çerçevesinde bu milletin ihtiyacı olan din hizmetlerini görecek personeli yetiştirmektir. Harbiye’nin görevi de savunmayı gerçekleştirecek personeli yetiştirmektir. İkisinin de anayasal düzende yerleri vardır.
Bizim normalleşme dediğimiz mesele, bu tip işlerden uzak durulmasıdır. Kutuplaşmanın, bu milleti birbirine düşman etmenin, birisi 22 yaşında birisi 20 yaşında bir teğmenle, bir imam hatip mezununu birbirine rakip, düşman gibi göstermenin son günü 31 Mart’tı.
Erdoğan, bu tip kutuplaşmalardan beslenerek iktidara tutunacağını sanıyorsa, büyük bir yanılgı içindedir. Onun oyununa düşmeyiz.
Teğmenler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleridir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askerleridir. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki hepimizin askerleridir.
Adalet yerini bulana kadar Narin’in yanındayız. Türkiye’de Narin için gözyaşı akıtan herkesin yanındayız. Hiçbir feodal ilişkinin teminatı değiliz.”
SANAYİ HABER AJANSI