Ankara Sanayi Odası’nın Eylül ayı Meclis Toplantısı, ASO Meclis Başkanı Celal Koloğlu’nun başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, küresel ve yerel ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Ardıç, enflasyonla mücadelede kritik konulara değinirken, yüksek teknoloji ihracatına dayalı bir büyüme hedefini vurguladı.
“Küresel Ekonomik Riskler Artıyor”
Konuşmasının başında, küresel ekonomik risklere dikkat çeken Ardıç, ABD’deki seçim süreci, Orta Doğu’daki artan gerginlikler, Uzak Doğu’daki güç dengesi değişiklikleri ve enerji kaynaklarına erişim konusundaki rekabetin küresel jeopolitik kırılganlığı artırdığını belirtti. Özellikle yüksek faiz oranları, borç sürdürülebilirliği ve iklim krizi gibi sorunların küresel büyümeyi tehdit ettiğini vurgulayan Ardıç, Çin’deki yavaşlamanın da dünya ticaretine olumsuz etkilerinin olabileceğine dikkat çekti.
“Erken Faiz İndirimi, Sanayicinin Yükünü Arttırır”
Türkiye’de ekonomik gündemin merkezinde enflasyon olduğunu ifade eden Ardıç, enflasyonun kalıcı şekilde düşmesi için sabırlı olunması gerektiğini belirtti. Erken faiz indiriminin, sanayicilerin bugüne kadar ödediği bedelleri boşa çıkaracağına vurgu yapan Ardıç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kararlarına güvendiklerini ve enflasyonla mücadelede kamunun tasarruf tedbirlerinin artırılması gerektiğini savundu. Ünlü iktisatçı Milton Friedman’ın “Enflasyonu hükümet harcamaları ve yüksek para arzı yaratır” sözlerini hatırlatarak, kamu maliyesinin disipline edilmesinin şart olduğunu belirtti.
“Beklentilerdeki Farklılık Fiyatlamayı Bozuyor”
Enflasyon beklentilerinin önemli bir sorun olduğuna değinen Ardıç, farklı kesimlerin enflasyon beklentilerindeki uçurumun fiyatlama davranışlarını bozduğunu ve enflasyon fırsatçılığını körüklediğini dile getirdi. Piyasa katılımcılarının 12 ay sonrası için %27,5, reel sektörün %53,8, hane halkının ise %73,1 enflasyon beklediğini ifade eden Ardıç, bu farklılığın enflasyonun kontrol altına alınmasını zorlaştırdığını söyledi.
“Reel Sektör Güçlü Kalmalı”
Sanayi sektöründe daralmanın büyüme için risk oluşturduğunu belirten Ardıç, ekonominin enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlayabilmesi için reel sektörün güçlü kalması gerektiğinin altını çizdi. Sanayicilerin finansmana erişimde büyük sıkıntılar yaşadığını söyleyen Ardıç, KOBİ’ler için düşük faizli, uzun vadeli kredi destek mekanizmalarının acilen devreye alınması gerektiğini vurguladı.
“Sanayisizleşme Eğilimi Ekonomiyi Tehdit Ediyor”
TÜİK verilerine dayanarak, imalat sanayiinin GSYH içindeki payının 1998’den bu yana önemli bir düşüş gösterdiğini ifade eden Ardıç, bu daralmanın Türkiye’de sanayisizleşme eğiliminde bir artışa işaret ettiğini belirtti. Sanayi sektörünün ekonominin büyüme motoru olması gerektiğini vurgulayan Ardıç, imalat sanayiine yönelik desteklerin artırılmasının önemine değindi.
“Genç Nüfus Avantajını Kaybediyoruz”
Türkiye’nin demografik yapısının hızla değiştiğine dikkat çeken Ardıç, doğurganlık oranının uzun yıllardır en düşük seviyeye gerilediğini belirtti. Genç nüfusa dayalı avantajların hızla kaybedildiğini, sığınmacıların yüksek doğum oranlarının ise demografik yapıyı tehdit ettiğini ifade etti.
“Yüksek Teknolojili İhracatta Artış, Ekonomimizin Geleceği”
Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarında daha fazla yatırım yapması gerektiğini vurgulayan Ardıç, ülkenin dünya devleriyle rekabet edebilmesi için yüksek teknolojili üretime ve ihracata odaklanması gerektiğini söyledi. Ankara Sanayi Odası’na üye 44 firmanın Türkiye’nin Ar-Ge yatırımlarında öncü olduğuna dikkat çeken Ardıç, Türkiye’nin artık sadece ihracat rakamlarıyla değil, yüksek katma değerli ürünlerin ihracatıyla övünmesi gerektiğini belirtti.
ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın bu değerlendirmeleri, Türkiye’nin sanayi ve ekonomi politikalarının yeniden şekillenmesi gerektiği mesajını verirken, yüksek teknolojiye dayalı bir dönüşümün şart olduğunu vurguluyor.