Ankara, 1 Ekim (Hibya) – Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 28. Dönem 3. Yasama Yılı başladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Değerli milletvekilleri her şeyden önce bu yasama yılının hayırlı, uğurlu olmasını, bereketli, milletin hayrına olacak çalışmalara vesile olmasını temenni ediyorum. Her birinize bu yasama süreci içerisinde, yaptığınız faaliyetler çerçevesinde üstün başarılar diliyorum.
Bildiğiniz gibi meclisimiz sadece yasama ve denetim fonksiyonunu yerine getiren bir kurum olmanın ötesinde demokrasimizin, milli birlik ve kardeşliğimizin de teminatı, en önemli güvencesi olan kurumlarımızın başında geliyor.
Özellikle günümüzün bölgesel ve küresel kriz, çatışma ve kaos ortamının getirdiği şartlar göz önüne alındığında özellikle içinde bulunduğumuz coğrafyada artık şirazesi kaçmış olan bir şekilde İsrail’in saldırgan tutumlarının devam ettiği bir ortamda, Türkiye’nin her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu aşikardır. Bu çerçevede Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapan bütün milletvekili arkadaşlarımızın, bütün siyasi parti gruplarının ve bütün farklı kimliklerin bu birlik, beraberlik ruhuna ciddi şekilde katkıda bulunacağına yürekten inanıyorum.
Günümüzde yaşadığımız şartlar, artık zembereğinden boşalmış bir dünya sisteminin, artık çivisi çıkmış bir dünya sisteminin nereye doğru evrileceği belli olmayan yeni çatışma ve gerilim ortamlarına gebe olduğunu da ortaya koymaktadır.
Özellikle Gazze diye başlayan İsrail’in saldırgan ve sınır tanımaz tutumları, nihayetinde bölgedeki büyün ülkelerin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir seviyeye ulaşmıştır.
Türkiye’nin bu çerçevede hem Filistin meselesinde barışı sağlayacak perspektifi koruması ama ondan da daha önemlisi İsrail’in bu saldırgan tavırlarını önleyecek programları ortaya koyması şarttır. Gazze meselesinin başından itibaren devlet ve millet olarak birlikte hareket ederek, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bu saldırganlığının durdurulması ve Filistin halkının Gazze’de ve Batı Şeria’da barış içerisinde yaşayabileceği bir ortamın tesis edilmesi için elimizden gelen her türlü gayreti sarf ettik.
Filistin davası, artık sadece Filistinlilerin davası olmanın çok ötesinde. Bütün bölge halklarının vicdan ve insaf sahibi bütün insanlığın ortak davası haline gelmiştir. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu saldırganlığa, bu durdurulamaz İsrail vahşetine karşı her alanda mücadele etmeye kararlıyız ve sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Dünyanın her bölgesinde, hemen hemen her yerinde farklı güç merkezlerinin, farklı güç denklemlerinin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu çerçevede Türkiye bu yeni dünyanın şartları içerisinde önemi ve gücü her gün biraz daha artan bir ülke olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin çok taraflı, etkin ve barış eksenli dış politikasının önemli araçlarından birisi de Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, güçlü ve etkin bir parlamento olarak, Türkiye’nin yeni dünyanın şartları içerisinde önemli bir şekilde gelişmesine ve siyasetini güçlendirmesine katkıda bulunacaktır.
Ümit ediyorum ki yeni yasama dönemiyle birlikte bu yıl içerisinde bizim faaliyetlerimizi çok daha dikkatli, nezih bir üslupla ve gerçekten demokratik bir olgunlukla sürdürmemiz mümkün olsun.
Meclisimizin üstüne düşen önemli ödevlerden birisi de gerçekten etkin ve kaliteli bir yasama sürecinin ortaya çıkması ve yasama kalitesinin artırılması için meclisin çalışmalarını daha ilerleteceğini düşündüğümüz çağdaş bir iç tüzüğün yapılabilmesi için de siyasi partiler olarak hep birlikte bir araya geleceğiz.”
SANAYİ HABER AJANSI