CGTN yazarı Cao Beidan, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in konuşmasını değerlendirdi.
CGTN yazarı Cao Beidan,değerlendirmesinde, “75 yıldır Partimiz, ülkedeki tüm etnik gruplara mensup halklara öncülük ederek, hızlı ekonomik büyüme ve uzun vadeli sosyal istikrar dahil 2 mucize yarattı…” Kısa süre önce Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 75. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen resepsiyonda konuşan Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Cumhuriyet’in kalkınma yolunu şöyle değerlendirdi:
“Çin Halk Cumhuriyeti’nin tüm yetkileri halka aittir.” Bu, Çin Anayasası’nda yer alan ciddi bir taahhüttür. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra, halk meclisi sistemi, çok partili işbirliği ve siyasi danışma gibi önemli siyasi düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle, söz konusu taahhüt güvence altında alınmıştır.” ifadelerine yer verdi.
“75 yıl sonra bugün Çin’deki demokrasi ne durumda?” diyen CGTN yazarı Cao Beidan, örnekleri şöyle aktardı:
“2 yıl önce tamamlanan ilçe ve kasaba seviyesindeki halk meclisi seçimlerinde 1 milyardan fazla seçmen, seçme hakkını kullanarak 2,6 milyon halk temsilcisi seçti; her yılın mart ayında düzenlenen Çin Ulusal Halk Meclisi ve Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’nın yıllık toplantılarına katılan temsilciler ve üyeler halkın seslerini aktarıp ülkenin kalkınması için fikirler ifade eder; kentlerdeki siteler ve köylerde vatandaşlar, taban düzeydeki platformlarda onları ilgilendiren meseleler üzerine çözüm yollarını tartışırlar. Çin tarzı demokrasi, hem ülkenin politikalarının saptanmasına hem de halkın günlük yaşamlarını ilgilendiren ayrıntılara yansıyor.
Özellikle Çin Komünist Partisi 18. Ulusal Kongresi’nin düzenlenmesinden sonra Çin’deki iktidar partisi olan ÇKP, demokrasi siyasetinin gelişme kuralına yönelik anlayışını derinleştirip “Tüm süreçte halk demokrasisi” kavramını ortaya koydu.
Dış dünya, Çin’deki tüm önemli kararların gerekli prosedürlere göre ve demokratik istişareden sonra bilimsel ve demokratik yöntemlerle alındığının farkında. İtalyan uluslararası meseleleri uzmanı Giancarlo Elia Valori, Çin demokrasisinin Çin topraklarında derinlemesine kök saldığını, bugünkü Çin’in dinamik olduğunu ve dünyanın güçlü ülkeleri arasına girdiğini, bunun Çin demokrasisinin iyi ve dinamik olduğunu kanıtladığını dile getirdi.
Son yıllarda dünya ortamında derin değişimler yaşanırken bazı ülkelerin yönetimi kontrolden çıkıyor, buna rağmen bu ülkeler demokrasiyi hegemonya ve çıkarlarını korumanın aleti olarak kullanıp sözde “demokratik dönüşümü” zorla dayatıyor.
Bu arka planda, Çin’in tüm süreçte halk demokrasisi dünyayı düşündürdü. Daha fazla insan bunu kavradı: Demokrasi asla sadece batı tarzında olmamalı; demokrasi az sayıdaki ülkelerin hakları değil; bir ülkenin demokratik olup olmamasına o ülkenin halkları karar verir; demokrasi süs değil, halkın sorunlarının çözülmesi için kullanılır.
İnsanlığın gelişme adımları hiç durmadı, demokrasiye yönelik arayış da dinmedi. ÇKP 20. Merkez Komitesi 3. Genel Kurul Toplantısı’nda, tüm süreçte halk demokrasisini geliştirmenin Çin tarzında modernleşmenin temel gereksinimi olduğu ortaya koyularak, tüm süreçte halk demokrasisi sistemini sağlamlaştırmak için önemli düzenlemeler yapıldı. Buna göre, Çin tüm süreçte halk demokrasisini sürekli sağlamlaştırıp halka daha geniş kapsamlı hak ve özgürlük kazandıracak, Çin tarzı modernleşme süreci için daha sağlam kurumsal garanti sağlayacak. Bu süreçte, Çin’den daha fazla kalkınma mucizeleri beklenebilir. “
SANAYİ HABER AJANSI