DEVA Partili Avşar’dan Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ne eleştiri

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, 190 sayılı Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin 11’inci maddesi üzerine Yeni Yol grubu adına konuştu.

DEVA Partili Avşar’dan Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ne eleştiri
Yayınlama: 06.03.2025
2
A+
A-

Sözlerine siber güvenlik tanımıyla başlayan Avşar, siber güvenliğin bireyler ve şirketler için olduğu kadar, ülkeler için de son derece stratejik ve kritik bir konu olduğunu belirtti. Avşar, modern devletlerin altyapıları, savunma sistemleri, kamu hizmetleri ve ekonomileri artık dijital sistemler üzerine kurulu olduğunu, bunun da ülkelerini siber saldırılara karşı savunmasız hale getirebileceğini ve buna karşı savunma mekanizmaları geliştirme durumunu ifade etti.

Siber güvenliğin ülkeler açısından taşıdığı anlama değinen Avşar, ülkelerin; savunma sistemleri, askeri iletişim ağları ve istihbarat sistemlerinin siber tehditlerin doğrudan hedefi olduğunu, terör örgütlerinin kritik altyapılara sızarak kaos yaratabileceğini, enerji santralleri, ulaşım sistemleri gibi kritik altyapıların siber saldırıların hedefi olabileceği gibi birçok kritik konuda çalışılmalar yapılması gerektiğini öngördüğünü belirtti.

Bu kanun ile Siber Güvenlik Başkanlığının (SGB) hem dış hem iç tehditlere karşı yetkilendirilmiş bir yapı olarak düzenlendiğine dikkat çeken Avşar, “Ancak öncelikle siber güvenlik dışarıdan gelecek tehditlere odaklanır, içeride gerçekleşme riski taşıyan siber tehditlere karşıda önlem alır. Getiren kanun teklifi bunun tam tersi düzenlemeler içeriyor. Yani vatandaşının bireysel özgürlük ve veri güvenliği alanını ihlal eden, kişisel veri peşinde koşan, anayasaya aykırı yetkiler veren bir düzenlemedir” diye konuştu. Bu noktada bazı ülkelerin siber güvenlik politikalarıyla kıyaslama yapan Avşar, Çin ve Rusya’nın iç tehdit odaklılığının çok yüksek, dış tehdit odaklılığı ise yüksek olduğunu buna karşın ABD ve AB’nin iç tehdit odaklılığının orta, dış tehdit odaklılığın ise çok yüksek olduğu söyledi. Avşar, bu model ile ülkemizdeki mevcut durumun ABD-AB perspektifinden Rusya-Çin’e kaydığını ve Başkanlığa geniş yetkiler verilerek baskı ve otoritenin arttıracağını belirtti.

Kanunun mevcut haliyle dezenformasyon kampanyaları ve algı operasyonlarını da siber tehdit kapsamında tanımlayan ucu açık, muğlak ve istenilen her yere çekilebilecek ifadeler üzerinden yeni bir suç tanımı inşa edilebileceğini ve bu kanunun bir susturma aracı haline gelebileceğini belirten Avşar, “Bu model, Çin ve Rusya’daki benzer yapılarla örtüşürken Rusya’da ‘yabancı ajanlık’, ‘aşırıcılık’, ‘kamu düzenini bozma’ gibi kavramlar nasıl muhalifleri ve sivil toplum örgütlerini kriminalize etmek için kullanılıyorsa, Türkiye’yi de bu durum, içe dönük tedbirler bakımından hızla otoriter rejimlere yakınlaştırır” dedi. Avşar, buna karşın ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği’nin dijital düzenleme modelleri, çok paydaşlı, şeffaf, sivil denetime açık ve ifade özgürlüğünü korumaya öncelik veren bir yaklaşımı esas aldığını, bu ülkelerde dijital içerik düzenlemeleri, bağımsız yargı denetimi ve sivil toplumun aktif katılımı ile şekillendiğini belirtti.

Avşar, kanunun aşırı yetkili mevcut haliyle, ambalajı ve içeriği açısından çelişkili olduğu, dış kaynaklı saldırıları önceleyen, başlığı ile uyumlu bir şekilde yeniden düzenlenmesi için geri çekilmesi gerektiğini belirtti.


SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.