TMMOB’den Newala Qesaba’da imar uygulamalarına tepki: Hafızayı yok sayamazsınız

Yapılan açıklamada, 09 Mart 2023 tarihli ve 32 numaralı meclis kararıyla bölgede plan değişikliğine gidildiği, buna bağlı olarak emsal artışı yapıldığı aktarıldı. 06 Mayıs 2023 tarihli ve 56 numaralı karar ile plana itirazların değerlendirilmesi sonucunda bazı alanlarda akaryakıt ve sağlık tesisi alanlarının önerildiği ifade edildi.

Ancak 31 Mart yerel seçimleri sonrası göreve gelen yeni belediye yönetimi, 07 Haziran 2024 tarihli meclis oturumunda, önceki plan değişikliklerini Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırı bularak gündeme taşıdı. Gerekçe olarak, bölgede yapılan plan değişikliklerinin güncel jeolojik etütlere dayanmaması ve devasa bir obruğun bulunduğu alanda yapılaşmanın can güvenliği açısından risk oluşturduğu belirtildi. Ayrıca plan değişikliklerinde, Sosyal ve Teknik Altyapı Değerleme Raporu’nun yer almadığına ve nüfus yoğunluğunun dengesiz artırıldığına dikkat çekildi.

Bu gerekçelerle, 2023 yılı Mart ve Mayıs aylarında alınan meclis kararları iptal edilerek yeni bir revizyon imar planı sürecine başlandığı bildirildi.

Ancak açıklamada, 29 Ocak 2025 tarihinde kayyum atamasıyla birlikte, söz konusu plan değişikliklerinin tekrar gündeme getirildiği ve 11 Nisan 2025 tarihli 33 numaralı meclis kararıyla iptal edilen planların yeniden aktif hale getirildiği ifade edildi. Amed İl Koordinasyon Kurulu’nun bu karara yaptığı itirazın teknik gerekçelerden yoksun bir şekilde reddedildiği, ayrıca askı ve itiraz süreçlerinin usule uygun yürütülmediği vurgulandı.

TMMOB açıklamasında, söz konusu alanın yalnızca teknik değil, aynı zamanda tarihsel ve toplumsal bir hafızaya sahip olduğu da belirtildi. 1980’li ve 90’lı yıllarda başta Kürtler olmak üzere birçok insanın zorla kaybedildiği Newala Qesaba’da, 1989 yılında yapılan kazılarda bir toplu mezarın ortaya çıktığı hatırlatıldı. Açıklamada, kazılarda çıkarılan sekiz cenazenin kimliklerinin bugüne kadar aydınlatılmadığına ve alanın halen adli ve arkeolojik olarak incelenmeden yapılaşmaya açılmasının hukuka ve kamu vicdanına aykırı olduğu vurgulandı.

Son olarak TMMOB yetkilileri, bir alanın imar planının onaylanmış olmasının, orada insan kalıntıları bulunduğunda sınırsız inşaat hakkı doğurmadığının altını çizdi. Ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde, bu tür bölgelerde teknik, sosyolojik ve kültürel değerlendirmelerin yapılması ve ilgili alanların koruma altına alınması gerektiği bir kez daha ifade edildi.

SANAYİ HABER AJANSI