Siyaset bilimci ve politikacı Dilara Tambova, Türk toplumunu bekleyen en büyük tehlikelerden birinin de sosyal yozlaşma olduğunu dile getirdi.
Tambova, sosyal yozlaşmanın birden bire meydana gelmediğini belirterek, ''Türk toplumunu bekleyen en büyük tehlikelerden biri de sosyal yozlaşmadır. Tabii ki bu yozlaşma kendiliğinden meydana gelmiş bir vaka değildir. Mevcut sistemimize, alternatif bir yönetim modeli geliştirilmeye çalışılmış ve bunun için de öncelikle var olan toplumsal değerlerimiz karşı karşıya getirilerek, çarpıştırılmaktadır.'' dedi.
Ülkenin kurucusunun 100 yıl önce, bu değerlerin hiçbirini yadsımayarak, muasır medeniyet ideali, eşit yurttaşlık, her alanda temsiliyet, ilim ve fende ilerlenebilecek ve hiçbir inanç yapısının dışlanmayacağı, laik bir yönetim anlayışını benimsediğini vurgulayan Tambova, ''Zira inanç sisteminin, çoklu bir yapı olduğu ve birisinin üzerine inşa edilecek siyasal sistemin, diğerlerini dışlamaya oldukça müsait olduğu da aşikardır. Bu sebeple her dini inanca eşit yaklaşmak ve birbirleri üzerinde, tahakküm ve baskı unsuru oluşturmalarını önlemek adına, en doğru yönetim şekli belirlenmiştir.'' ifadesini kullandı.
Tambova, bu bakış açısından hareketle, toplumun, kasti olarak ayrıştırılmış olması ihtimalini ve bu art niyetli anlayışın, ülkede yaratacağı tehlikeyi de yadsımamak gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Zira başta sosyal medya üzerinden yaratılan derin ayrışma ve kolay paraya ulaşabilirlik algısı, gençlerimizin zihinlerini oldukça bulandırmaktadır. Öyle ki bu kolay paranın 'kirli' olması, ne yazık ki kimseyi rahatsız etmemekte, yozlaşmış ve çürümüş düşünce sistematiği günden güne toplumda kabul görmektedir. Bu vaziyetin çok önemli bir nedeni de siyasilerin topluma kötü örnek olmasıdır. Ülkemizde şu an sadece parası olanın siyaset yapabildiği, çürümüş bir sistem hakim kılınmıştır. Artık ideoloji, eğitim, tecrübe, halka yakın ya da mütevazı olma gibi özellikler değerini yitirmiş, genel merkezlerde, milyon dolarların konuşulduğu ve hangi adayın ne kadar para harcayacağı üzerinden yaratılan algının adına siyaset denmektedir. Daha da vahim olanı, bunların aleni ve kamuya açık beyan edilmesi ve eleştirilmeyi bırakın, baş tacı edildiği bir siyasal sisteme evirilmiş olmasıdır. Etik ve ahlaki değerler, bir ideoloji ya da bir düşünceye aidiyet veya kendisine oy veren seçmen kitlesine karşı saygı ya da sorumluluğun zerresi dahi kalmamıştır.''
Sanal dünyada ortaya çıkan dolandırıcılık ve kara para aklama olaylarının hiçbirisinin tesadüf dolmadığını ve gençlere kötü örnek teşkil ettiğinin altını çizen Tambova, sözlerini şöyle tamamladı:
''Çünkü artık ülkemizde eğitimin ve emeğin bir karşılığı olmadığını ve hiçbir gayri ahlaki girişimin de cezalandırılmadığını gören genç nesillerimiz, bu hayat tarzına yönelim göstermekte tereddüt dahi etmemektedir. Keza dini inanca bakış bile örselenmiş, servet ve gösteriş üzerinden tarif edilir hale gelmiştir. Sonuç olarak AK Parti, sadece 20 yılımızı değil, gelecek yıllarımızı da karartmış, bugünkü ekonomik ve demografik tabloya bakıldığında da yakın zaman içinde bir aydınlanma da mümkün görünmemektedir.''
SANAYİ HABER AJANSI