DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yerel seçim çalışmaları dolayısıyla geçen hafta Karadeniz Bölgesinde teşkilat ziyaretleri yaptığını belirten Milletvekili Hasan Karal, vatandaşların en önemli gündeminin hayat pahalılığı ve enflasyon olduğunu söyledi.
“Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz bütçesine oy vermeyen bir milletvekili olarak gurur duyuyorum”
Ekonomik sıkıntıların 2024 yılında da devam edeceğinin görüldüğünü ifade eden Karal, “1923’ten beri, 100 yılı aşan Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz bütçesi hazırlanıp Meclise sunulmuştu. Allah’a şükürler olsun böyle bir faiz bütçesine oy vermeyen bir milletvekili olarak gurur duyuyorum. Ama bizim oy vermememiz yeterli olmadı. Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz bütçesi yürürlüğe girdi. 1 trilyon 254 milyar lira ile 2024 yılında bütçeden en büyük faiz ödemeleri yapılacak.” diye konuştu.
Milletvekili Hasan Karal, Karadeniz Bölgesi ziyaretinde bir vatandaşın kendisine ‘Bu faizi nasıl ödeyeceğiz?’ diye sorduğunu anlattı. Vatandaşa verdiği cevabı paylaşan Karal, şöyle konuştu:
“Ben de ‘Ekmek alırken, benzin alırken, su alırken, adım attığımız her yerde ödeyeceğiz’ dedim. Devletin, bu faizi başka bir taraftan alıp da finanse edecek hali yok. Yine vatandaşın, gariban milletin sırtından çıkacak. Bu 1 trilyon 254 milyar lira faiz ödemesini 85 milyon olarak hep beraber ödeyeceğiz.”
“Nöbetleşe zorbalık var’
DEVA Partili Karal, Türkiye’nin yönetim mekanizması itibariyle şu anda ‘rövanşist’ bir anlayışın hüküm sürdüğünü kaydetti. Gelinen noktada her gün bir hukuksuzluk ve adaletsizlik örneğiyle karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Karal, “AK Parti, geçmişte yaşadıkları zulüm ve haksızlıklara karşı adaletli ve hukuktan yana bir anlayış gösterme şiarıyla kuruldu. Daha çok adalet, daha çok hakkaniyet, daha çok insan hakları, daha çok özgürlükler ve eşitlikçi bir yaklaşım ortaya koyabilmek amaçlandı. Ama geldiğimiz noktada her gün bir hukuksuzluk ve adaletsizlik örneğiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bunun adı nöbetleşe zorbalıktır. Topyekun, sil baştan, yeniden bir yönetim reformuna, bir zihniyet inkılabına ihtiyacımız var. Yoksa gelecek nesillere çok kötü bir ülke bırakacağız. Bizden sonraki nesillerin geriye dönüp baktıklarında beddua edecekleri bir nesil olarak tarihe geçeceğiz gibi duruyor.” ifadelerine yer verdi.
SANAYİ HABER AJANSI