İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 28’inci döneminin, ikinci yasama yılının, millete ve memlekete hayırlı olmasını dileyen Akşener, “Başkent’in göbeğinde; bir evlada, bir babaya, bir eşe, bir kardeşe, Sinan Ateş’e, kıyılmasının üzerinden tam 278 gün geçti. Onlar, ilk günden beri Sinan Başkan’ı unutturmaya çalıştı ama Bengisu onu unutmadı, Banuçiçek unutmadı, Ayşe Hanım unutmadı, ve bizler Sinan Ateş’i unutmadık! Şunu herkes çok iyi bilsin ki kimsenin unutmasına da unutturmasına da asla izin vermeyeceğiz.” dedi.
Akşener, milli şuurun bir milletin var olma iradesi olduğunu belirterek, “Bir milletin, kendini duyma, bilme ve anlatma şeklidir. Nitekim dinlemeyi değil susturmayı, öğrenmeyi değil, dayatmayı, anlamayı değil, saptırmayı, kendine yol belleyen, AK Parti iktidarı milli şuurdan her daim fevkalade rahatsız olmuştur. Çünkü AK Parti, bugüne kadarki siyasi varlığını her koşulda mutlaka, “ötekiler” yaratarak korumuştur. Toplumu, iki ayrı kutup arasına sıkıştırıp birbirine düşmanlaştırarak bölünmüş bir millet üzerinden konforlu bir siyaset düzeni kurmuştur. Siyaset sahnesine mağdurların sesi olma iddiasıyla girmesine rağmen yıllar içinde bir tarafta yeni mağdurlar üretmiş diğer tarafta da, kendi mağrurlarını türetmiştir. İşte bu yüzden, 27 Mayıs 2013 tarihi AK Parti için bir travmadır! Diliyle, diniyle, hayat tercihleriyle, siyasi görüşleriyle bölüp paramparça ettikleri bir milletin ağaçlarına sahip çıkmak için Gezi Parkı’nda birleştiğini görmek onlar için bir travmadır! Gezi, AK Parti için öyle bir travma ki hala intikam almaya çalışıyorlar. Peki kimden? Tutuklulardan mı? Hayır. Bizatihi milletten intikam almaya çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Kendi çıkarlarınızı bir millî ideolojiymiş gibi Türkiye’ye dayatamazsınız!” Diyen Akşener, “Kendi ellerinizle sebep olduğunuz krizin bedelini hiçbir Türk evladına ödetemezsiniz! Türk milletinin hiçbir ferdine öz yurdunda garip, öz vatanında parya gibi davranamazsınız!Bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde, yeni bir şey daha öğrendik. Gençlerimiz, aileleri üzülmesin diye saklamışlar ama tutuklandıkları ilk gün, “rutin uygulama” denilerek saçları kazınmış. Olay duyulunca apar topar soruşturma açıldı ama kepazelik ortada duruyor. Rutin uygulamaymış. Bu kime yapılır? Teröriste yapılır. Yuh olsun, yazıklar olsun!” şeklinde konuştu.
İl il, ilçe ilçe, sokak sokak, kapı kapı gezip milletin ayağına gideceklerini ifade eden Akşener, “Her bir vatandaşımızın taleplerini, isteklerini ve varsa eleştirilerini dinleyeceğiz. Onlara bahaneler değil, çözümlerimizi anlatacağız. Kayıkçı kavgalarını suni gündemleri değil milletin gerçek gündemini konuşacağız. Nasıl ki, dün; korkaklığın sessizliği her yeri sarmışken milletin sesini haykırdıysak bugün de milletin sesini yine tek başımıza duyuracağız! Nasıl ki; 25 Ekim 2017’de çıktığımız bu kutlu yolda tüm engelleri, iftiraları, baskıları, tek başımıza göğüslediysek bugünden sonra da tek başımıza olacağız! Ve önümüzdeki yerel seçimlerde, 81 ilde, kendi adaylarımızla hür ve müstakil siyasetimizle tek başımıza aziz milletimizin huzuruna çıkacağız!” dedi.
Pazar günü Ankara’da İçişleri Bakanlığı’nın önünde yaşanan terör saldırısı hakkında konuşan Akşener, “Şükürler olsun ki saldırı amacına ulaşamadan bertaraf edildi. Bu vesileyle buradan kahraman Türk polisimizi yürekten kutluyor şükranlarımızı sunuyorum.Yaralanan polislerimize de acil şifalar diliyorum. Ayrıca uzunca bir süredir alışılagelenin aksine süreci ciddiyet ve şeffaflıkla yürüten İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’ya da, milletimiz adına teşekkür ediyorum. Gerek bu süreçte, gerekse de son dönemde Emniyet Teşkilatımızın suç örgütlerine karşı yürütmüş olduğu başarılı operasyonlar, Sayın Bakan’ın kararlı bir duruş sergilediğini gösteriyor.” açıklamasında bulundu.
Akşener, gerçek gündemini konuşamamasından bahsederek “Sorunların üstesinden gelebilmemiz için önce onları konuşabilmemiz, çözüm yollarını arayabilmemiz gerekir. Ama maalesef mevcut haliyle siyaset gerçeklerin konuşulmasına, izin vermese de vatandaşın derdini bir kenara bırakıp sürekli gerilim, sürekli kavga üretse de milleti kamplara ayıran bir nefret dilini tercih etse de milletimizi acıda, kaygıda ve endişede birleştiren gerçekler değişmiyor. Yani hakikat, konuşulmadığı zaman hakikatliğini yitirmiyor. Gerilimden beslenen siyaset milletimize hiçbir fayda vermiyor. Aksine hem bugünü ıskalamamıza hem de yarınlarımızın tehlikeye düşmesine sebep oluyor. Milletimizin derdi hala işsizlik. Milletimizin derdi hala kaynamayan tencere. Milletimizin derdi hala artan ev kiraları. Yalnız geçtiğimiz ay çok garip bir şey yaşandı. TÜİK, 1 buçuk yıl sonra ilk kez oldukça cömert davranarak İTO, ENAG gibi kurumların rakamlarına yakın bir enflasyon oranı açıkladı. Eee ne demişler yanlış hesap Bağdat’tan dönermiş…” ifadelerini kullandı.
SANAYİ HABER AJANSI