Resepsiyonun onur konuğu olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara Sanayi Odası ve Ankaralı sanayicilerin katma değerli üretim ve ihracattaki başarılı performanslarına dikkat çekerek, “Ankara Sanayi Odamızla, sanayicilerimizle iftihar ediyoruz” dedi. Yılmaz, Türkiye’nin ekonomik büyümesi ve istikrarı açısından sanayiye verilen desteğin büyük önem taşıdığını vurgularken, iş insanlarıyla kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket ederek Türkiye’nin geleceğini inşa edeceğinin altını çizdi.
Yılmaz konuşmasında ayrıca, Türkiye ekonomisinin hedeflerinden biri olan enflasyonu düşürme sürecinin, uzun vadeli ekonomik büyümeyi destekleyeceğini ve yatırım ortamını iyileştirerek sürdürülebilir kalkınmanın önünü açacağını belirtti.
ASO Başkanı Seyit Ardıç: Ankara, Sanayi ve Teknolojinin Başkenti Olmaya Aday
Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç ise yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye’nin başkenti Ankara’nın sanayi ve teknolojinin de başkenti olması hedeflerine yönelik kararlılıkla çalıştıklarını belirtti. Ardıç, Ankara’nın, sahip olduğu stratejik konumu ve güçlü sanayi altyapısı sayesinde yatırımcılara büyük fırsatlar sunduğunu ve bu avantajları daha da ileri taşımak için önemli adımlar attıklarını söyledi. Özellikle teknolojiye dayalı üretimin başkent Ankara’da hız kazandığını belirten Ardıç, başkentteki teknoparkların savunma sanayi, bilişim, biyoteknoloji ve enerji sektörlerinde öncü rol oynadığını kaydetti.
Ankara’nın, Türkiye’nin en önemli Ar-Ge ve teknoloji merkezlerinden biri haline geldiğini ifade eden Ardıç, “Ankara, teknoloji ve yüksek katma değerli üretimin merkezi olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda, Ankaralı sanayicilerin azmi ve vizyonuyla ülkemizin başkentini sanayi ve teknolojinin de başkenti yapma hedefimize ulaşmaya kararlıyız” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Küresel Ekonomideki Yeri ve İhracat Başarıları
Küresel ekonomide yaşanan belirsizliklere ve risklere dikkat çeken Ardıç, Türkiye’nin bu zorlu dönemde önemli ihracat başarıları elde ettiğini belirtti. 2023 yılında Türkiye’nin ihracatının ilk 8 ayda 170,8 milyar dolara, son 12 ayda ise 261 milyar dolara ulaştığını vurgulayan ASO Başkanı, bu rakamların Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat değerleri olduğunu belirtti. Türkiye’nin, dünya genelinde 220 ülkeye ihracat yaptığını ve 151 ülkeye ihracatını artırdığını ifade eden Ardıç, bu başarıların Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir üretim üssü olma potansiyelini ortaya koyduğunu söyledi.
Ankara’nın Sanayi ve Teknolojideki Yükselişi
Başkent Ankara’nın ekonomik gelişimdeki rolünün her geçen gün arttığını dile getiren Ardıç, Ankara’nın yüksek teknoloji kullanımında diğer illere kıyasla önemli bir avantaj sağladığını belirtti. İmalat sanayisinde teknoloji kullanımına bakıldığında, Ankara’nın orta ve yüksek teknolojilerde önemli bir paya sahip olduğunu, ihracatının %90’ının sanayi sektörü tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Ardıç, “2023 yılında toplam savunma sanayi ihracatının yaklaşık %35’i Ankara’dan gerçekleştirildi. Ankara, savunma sanayi, makine, medikal, ulaştırma, elektrik-elektronik ve yenilenebilir enerji gibi sektörlerde de güçlü bir performans sergiliyor” ifadelerini kullandı.
Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi Gerekiyor
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması’nın da güncellenmesi gerektiğine değinen Ardıç, dünya ekonomisinde meydana gelen değişimlerin bu anlaşmanın revize edilmesini zorunlu kıldığını belirtti. Ardıç, Türkiye’nin AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının dışında kalmasının, Türk sanayicileri için dezavantaj oluşturduğunu ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Türk iş insanlarının AB ülkelerine seyahat etmekte yaşadığı vize engellerinin, iş dünyası için maddi ve manevi kayıplara yol açtığını belirtti.
Orta Vadeli Program ve Türkiye Ekonomisinin Geleceği
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin geçen yıl 1,1 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını ve bu yıl sonunda 1,3 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini belirtti. Yılmaz, Orta Vadeli Program’ın (OVP) ekonomik öngörülebilirliği güçlendirdiğini ve bu program çerçevesinde enflasyonu düşürerek büyümeyi destekleyen politikaların hayata geçirileceğini söyledi. Yılmaz, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda daha fazla uluslararası sermaye ve nitelikli iş gücünü çekmeyi hedeflediğini, bu doğrultuda Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi’nin önemli bir rol oynayacağını belirtti.
Son olarak Yılmaz, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’ni güncelleyerek her iki taraf için de yeni fırsatlar yaratacağını ve Türkiye’nin küresel ticarette daha fazla pay almasına katkı sağlayacağını vurguladı.
Bu önemli resepsiyon, Türkiye’nin ekonomik hedefleri, küresel iş birlikleri ve sanayi alanındaki başarılarının yanı sıra başkent Ankara’nın sanayi ve teknoloji alanında attığı kararlı adımları bir kez daha gözler önüne serdi. Ankaralı sanayicilerin ve iş insanlarının ortaya koyduğu güçlü vizyon, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji üssü olma yolunda atılan adımları daha da hızlandıracağa benziyor.