Ankara, Türkiye’nin ekonomik haritasında her geçen yıl daha da güçleniyor. 2024 yılı itibarıyla 14 milyar 976 milyon dolarlık ihracatla, Türkiye’nin en çok ihracat yapan 3. şehri olmayı başaran Ankara, sanayisinin büyümesiyle dikkat çekiyor. Sanayi ve teknolojinin ön planda olduğu bu yükselişin arkasında, Ankara’nın güçlü sanayicileri ve istikrarlı ekonomik yönetimi yatıyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç’ın Ankara Sanayi ve Ekonomisi üzerine yaptığı değerlendirmeler, bu büyümenin sürdürülebilirliği ve önümüzdeki dönemde karşılaşılan zorluklar hakkında önemli ipuçları veriyor.
Ankara’nın İhracat Başarısı: Limanı Olmayan Şehir, Yüksek Teknoloji ile Zirveye Tırmandı
Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç’ın Ankara Sanayi Odası’nda yaptığı konuşmada, şehrin ihracatındaki büyük başarıya dikkat çekildi. Ankara, özellikle yüksek teknolojiye dayalı ürünlerde %12,1’lik bir payla öne çıkmayı başardı. Limanı olmayan bir şehir olmasına rağmen, yüksek teknoloji yatırımlarının ve sanayi sektöründeki güçlü performansın katkısıyla bu başarı elde edildi. Ardıç, bu başarının arkasında Ankara’nın sanayicilerinin azmi ve inovasyona yönelik güçlü yönelimlerinin olduğunu vurguladı. Ardıç, “Ankara, teknolojik dönüşümünü hızla tamamladı ve sanayi alanında önemli bir oyuncu haline geldi. Bu başarı, şehrimizin geleceği için bir umut kaynağıdır,” dedi.
Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’nin Küresel Ekonomideki Yeri
Türkiye’nin küresel ekonomik sistemdeki etkisini güçlendirme hedefleri doğrultusunda, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Dünya Odalar Federasyonu Başkanlığı’na seçilmesi, önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor. Hisarcıklıoğlu’nun dünya iş dünyasında Türk iş insanlarının sesini duyurması, Türkiye’nin ekonomik gücünü artırma yolunda kritik bir adım olarak görülüyor. Ardıç, Hisarcıklıoğlu’nun liderliğinde Türkiye’nin küresel ticaretteki rolünün arttığını belirterek, yeni dünya düzeninde teknolojik alanların, ülkelerin jeopolitik üstünlüklerini belirleyecek en önemli unsurlar arasında yer alacağını ifade etti.
2025 Beklentileri: Ekonomik Zorluklar ve İhracatçıların Talepleri
2025 yılı için ekonomik beklentiler, zorlu bir süreçten geçileceğini gösteriyor. Ardıç, özellikle yüksek faiz oranları, maliyet artışları ve enflasyonla mücadelenin, üretim ve ticaretin önündeki en büyük engeller arasında yer aldığını belirtti. Türk ihracatçıları ise, kur artışlarının enflasyonun altında kalmasından ötürü rekabet gücünün azaldığını dile getiriyor. İhracatçıların talepleri, döviz kuru ile enflasyonun paralel bir şekilde artması yönünde. Ardıç, bu konuda hükümete çağrı yaparak, “İhracatçılarımızın rekabet gücünü artırmak için döviz kuru ve enflasyon arasındaki dengeyi korumamız şart” dedi.
İstihdam, Eğitim ve Demografik Sorunlar: Yapısal Reformların Zorunluluğu
Türkiye’nin ekonomik büyümesinin önündeki engellerin başında eğitim ve istihdam politikalarındaki uyumsuzluk yer alıyor. Seyit Ardıç, üniversite mezunlarının işsizlik oranının %33,3’e ulaşmasının, iş gücü piyasasıyla eğitim arasındaki uyumsuzluğu gözler önüne serdiğini belirtti. Ayrıca, 15-34 yaş arasındaki gençlerin %27’sinin eğitimde veya istihdamda yer almaması, Türkiye’nin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Eğitim sisteminin, yüksek teknolojili üretime geçişin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu belirten Ardıç, eğitim ve istihdam politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Demografik Dönüşüm ve Gelecek Tehditleri: Yaşlanan Nüfusun Ekonomiye Etkisi
Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye’nin demografik yapısındaki hızlı değişimlere de dikkat çekti. Özellikle 65 yaş üstü nüfusun artışı ve genç nüfusun eğitimden uzak kalması, gelecekteki iş gücü ihtiyacı konusunda endişeleri artırıyor. Ardıç, Türkiye’nin doğurganlık hızındaki düşüşle birlikte 2100 yılına gelindiğinde nüfus kaybı yaşayacak ülkeler arasında yer alabileceğini belirtti. Bu durum, ekonomik büyüme hedeflerine ulaşmada büyük bir engel teşkil ediyor.
Sürdürülebilir Büyüme İçin Yapısal Reformlar Zorunlu
Seyit Ardıç, Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için geniş çaplı yapısal reformların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Hukuki düzenlemeler, eğitim politikaları, iş gücü piyasası ve kamu yönetimi gibi alanlarda yapılacak reformların, Türkiye’yi daha rekabetçi bir ekonomiye dönüştüreceğini ifade etti. Bu reformların, hem kamu hem de özel sektör iş birliğiyle gerçekleştirilmesinin önemine vurgu yapan Ardıç, Türkiye’nin küresel ekonomiye entegrasyonunu hızlandıracağını belirtti.
Türkiye’nin Ekonomik Dönüşümü ve Geleceği
Ankara, sanayi ve ihracat alanındaki güçlü performansını sürdürürken, Seyit Ardıç’ın önderliğindeki Ankara Sanayi Odası, Türkiye’nin ekonomik dönüşüm sürecine büyük katkı sağlıyor. Bu dönüşüm, yalnızca küresel ekonomik denklemlerde Türkiye’nin yerini sağlamlaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik bağımsızlığın pekiştirilmesine de olanak sağlayacak. Ancak, bu dönüşümün başarıya ulaşabilmesi için eğitimden istihdama, demografik dönüşümden yapısal reformlara kadar geniş bir yelpazede adımlar atılması gerektiği açıkça görülüyor.
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı