ASO Başkanı Ardıç: “Gerçek büyüme üretimden gelir, sanayisiz refah olmaz”

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Aralık Ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı kapsamlı değerlendirmede, 2025 yılının sanayi açısından zorlu geçtiğini belirterek, yüksek faizler ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntıların üretim gücünü zayıflattığını söyledi. Ardıç, asgari ücret artışının hayırlı olmasını dilerken, kalıcı refahın ancak enflasyonla mücadelede başarı ve üretim odaklı büyüme ile mümkün olacağını vurguladı.

ASO Başkanı Ardıç: “Gerçek büyüme üretimden gelir, sanayisiz refah olmaz”
Yayınlama: 24.12.2025
3
A+
A-

Ankara Sanayi Odası’nın Aralık Ayı Meclis Toplantısı, ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ekonomi ve sanayi gündemine ilişkin önemli mesajlar verdiği konuşmasına sahne oldu. Küresel gelişmelerden Türkiye ekonomisine, sanayinin yapısal sorunlarından 2025 yılı değerlendirmesine kadar geniş bir perspektif sunan Ardıç, “Dünya yeni bir düzene değil, yeni bir belirsizlik dönemine giriyor. Bu süreçte güçlü olan ülkeler; teknolojiyi, üretimi ve finansmanı birlikte yönetenler olacak” dedi.

Asgari ücret mesajı: Kalıcı refah vurgusu

Konuşmasına 2026 yılı için belirlenen asgari ücretle başlayan Ardıç, yüzde 27 artışla net 28 bin 75 lira olarak açıklanan asgari ücretin çalışanlar ve işverenler için hayırlı olmasını diledi. Ancak refah artışının yalnızca ücret artışlarıyla sağlanamayacağını vurgulayan Ardıç, “Enflasyonla kararlı mücadele edilmeden, fiyat istikrarı sağlanmadan alım gücünde kalıcı bir iyileşme mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“2025 zor bir yıl oldu”

2025 yılının sanayi açısından kolay geçmediğini belirten Ardıç, gözlerin artık 2026’ya çevrildiğini söyledi. Ardıç, “2025 hepimiz için zorlu bir yıl oldu. Şimdi umutlarımız 2026’da. Daha öngörülebilir, daha istikrarlı ve daha güçlü bir Türkiye için üretimi merkeze alan politikalara ihtiyaç var” dedi.

Küresel ekonomi: Jeoekonomik parçalanma

Dünyada ticaret ve finansın artık bir baskı aracı haline geldiğini ifade eden Ardıç, küresel ekonomide “jeoekonomik parçalanma” sürecinin hızlandığını dile getirdi. Ticaretin yönünün ve bileşiminin hacminden daha önemli hale geldiğini söyleyen Ardıç, ABD, Çin ve Avrupa Birliği arasındaki teknoloji ve sanayi rekabetine dikkat çekti.

Çin’in üretim ve ölçek ekonomisinde hızla öne çıktığını vurgulayan Ardıç, 2030’a gelindiğinde dünyada satılan her iki üründen birinin Çin menşeli olabileceğine işaret etti. Avrupa Birliği’nin “Made in Europe” düzenlemesiyle yerli sanayisini korumaya yöneldiğini belirten Ardıç, bu sürecin Türkiye açısından da riskler ve fırsatlar barındırdığını söyledi.

Finansman eleştirisi: Faiz–üretim makası açılıyor

Türkiye’de enflasyonun gerilemesine rağmen finansman koşullarının sanayi üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu ifade eden Ardıç, ticari kredi faizlerinin uzun süredir yüzde 60’ın üzerinde seyrettiğini hatırlattı. Politika faizi ile ticari kredi faizleri arasındaki makasın açıldığına dikkat çeken Ardıç, “Finansal istikrar ile reel sektörün yatırım yapabilirliği arasındaki denge bozulmuş durumda. Bu durum üretim gücümüzü zayıflatıyor” dedi.

Yüksek maliyetler karşısında sanayicinin satış fiyatlarını aynı hızda artıramadığını belirten Ardıç, “Üretiyoruz ama reel olarak büyüyemiyoruz. Sorun kapasitede değil, değer yaratma ve fiyatlayabilme gücünde” ifadelerini kullandı.

Sanayinin payı alarm veriyor

Konuşmasında yapısal bir uyarıda da bulunan ASO Başkanı, son 30 yılda sanayinin milli gelir içindeki payının yüzde 31’den yüzde 20’ye gerilediğini, hizmetler sektörünün ise hızla büyüdüğünü söyledi. Bu tabloyu “sanayisizleşme riski” olarak değerlendiren Ardıç, “Sanayi olmadan sürdürülebilir büyüme ve tabana yayılmış refah mümkün değil. Gerçek büyüme üretimden gelen büyümedir” dedi.

ASO’nun 2025 ajandası: Üretim, teknoloji ve insan kaynağı

Ardıç, 2025 yılı boyunca ASO olarak finansmana erişim sorununu en yüksek sesle dile getiren kurum olduklarını belirterek, Merkez Bankası ve bankalar nezdinde yoğun temaslar yürüttüklerini aktardı. ASO Teknoloji Üssü ve ASO Serbest Bölgesi projelerinin devletin en üst kademeleri tarafından desteklendiğini ifade eden Ardıç, bu projelerin Ankara’yı yüksek teknoloji ve üretim merkezi haline getireceğini söyledi.

Nitelikli iş gücü sorununa da değinen Ardıç, mesleki ve teknik eğitim odaklı projelerle sanayinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

“Türkiye’nin yolu üretimden geçiyor”

Konuşmasının sonunda 2026 yılına ilişkin beklentilerini paylaşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Türkiye’nin güçlü bir gelecek inşa edebilmesi için üretimden, sanayiden ve teknolojiden vazgeçmemesi gerekiyor. Daha az tüketen, daha çok üreten ve katma değer yaratan bir ekonomi hedeflemeliyiz” dedi.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.