ASO Başkanı Seyit Ardıç: “Enflasyonun yükünü en çok sanayi taşıyor, üretim olmadan büyüme olmaz”

Ankara Sanayi Odası (ASO) Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan Başkan Seyit Ardıç, küresel ve bölgesel gelişmelerin etkileri, ekonomi yönetiminin politikaları, sanayi üretimindeki daralma ve yapısal reform ihtiyacı üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Başkan Ardıç, enflasyonla mücadelenin yükünü reel sektörün taşıdığını vurgulayarak, “Üretim olmadan büyüme sürdürülemez” dedi

ASO Başkanı Seyit Ardıç: “Enflasyonun yükünü en çok sanayi taşıyor, üretim olmadan büyüme olmaz”
Yayınlama: 25.06.2025
7
A+
A-

Jeopolitik krizler ekonomik istikrarı tehdit ediyor

Konuşmasına, Meclis Üyesi Orhan Kahraman’ın vefat eden kayınvalidesine rahmet dileyerek başlayan ASO Başkanı Seyit Ardıç, küresel gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkilerini gündeme taşıdı. Rusya-Ukrayna savaşı sürerken, şimdi de Orta Doğu’da yeni bir çatışma dalgasının patlak verdiğini belirten Ardıç, Gazze’deki insanlık dramı, İsrail’in İran’a saldırıları ve ABD’nin sürece müdahil olmasıyla birlikte jeopolitik risklerin zirveye çıktığını vurguladı.

Bu gelişmelerin, özellikle enerji arzı ve fiyatları üzerinde oluşturduğu tehditlerin küresel ekonomik kırılganlıkları artırdığını ifade eden Ardıç, “Küresel sistem, zaten hassas dengeler üzerinde duruyordu. Bu tür krizler, sistemin daha da kırılgan hale gelmesine neden oluyor” dedi.

Savunma sanayii sadece güvenlik değil, ekonomik bağımsızlık da sağlar

Konuşmasının devamında savunma sanayiinin önemine değinen Ardıç, Türkiye’nin son yıllarda bu alanda gösterdiği ilerlemenin stratejik bir dönüşümün işareti olduğunu söyledi. Yerlilik oranının %20’lerden %80’lere ulaştığını belirten Ardıç, “Milli muharip uçağımız KAAN’ın Endonezya’ya ihraç edilmesi, savunma sanayiimiz adına tarihi bir dönüm noktasıdır” dedi.

Savunma sanayiinin sadece askeri değil, teknolojik ve ekonomik gelişim için de kritik olduğunu vurgulayan Ardıç, Ankara’nın bu alandaki liderliğine dikkat çekti.

“Sıkı para politikası sanayiyi zorluyor”

ASO Başkanı Ardıç, enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikalarının ekonomik aktivitede ciddi bir yavaşlamaya yol açtığını söyledi. “Sanayi sektöründe yaşanan daralma, üretim altyapısının atıl kalmasına, nitelikli işgücünün kaybına ve makine-ekipman değerinin düşmesine neden olabilir. Bu da sanayinin toparlanmasını zorlaştırır” ifadelerini kullandı.

Özellikle yüksek faiz oranlarının yatırım ve üretim kararlarını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Ardıç, krediye erişimin zorlaştığını ve reel sektörde özellikle KOBİ’ler için ciddi bir sıkıntı yaşandığını belirtti.

Yatırım Teşvik Sistemi ve YTAK’tan umutlu mesajlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yürürlüğe giren Yeni Yatırım Teşvik Sistemi ve Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programlarının önemine de değinen Ardıç, bu sistemlerin yüksek katma değerli üretimi teşvik etmesi açısından kritik olduğunu söyledi. YTAK’ın 300 milyar liradan 500 milyar liraya çıkarılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Ardıç, geleneksel sektörlerin de bu teşvik mekanizmalarına dâhil edilmesi gerektiğini vurguladı.

“Veriler büyümenin üretimsiz olduğunu gösteriyor”

2025 yılı birinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren Ardıç, %2’lik büyümenin beklentilerin altında kaldığını ve büyümeye en büyük katkının inşaat sektöründen geldiğini belirtti. Tüketim harcamalarının hâlâ yüksek seyrettiğine işaret eden Ardıç, sanayi ve tarım sektörlerinde ise ciddi bir daralma yaşandığını söyledi.

Sanayideki daralmanın %1,8, tarımdaki daralmanın ise %2 seviyesinde olduğunu vurgulayan Ardıç, “Üretim olmadan büyüme olmaz. 2024 yılı ilk çeyreğinde sanayinin GSYH içindeki payı %21,7’den %19,2’ye geriledi. Bu düşüş, ekonomide yapısal bir sorun olduğunun açık göstergesidir” dedi.

Haziran ayında kapasite kullanım oranının %74,4 ile son yılların en düşük seviyesine gerilediğini belirten Ardıç, net ihracatın büyümeyi 0,6 puan aşağıya çektiğini de sözlerine ekledi.

“Vize sorunu artık Avrupa’nın da utancı haline geldi”

Sanayicilerin yıllardır dile getirdiği vize sorununu gündeme taşıyan Ardıç, bu kez sorunun Avrupa Birliği’nin en üst düzey diplomatik temsilcisi tarafından da açıkça itiraf edildiğini belirtti. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Ossowski’nin “Bu durum hepimiz için utanç verici” sözlerini hatırlatan Ardıç, “AB bile bu sorunu kabul ederken, artık çözüm için daha fazla geç kalmamalıyız. Türkiye ile AB arasında stratejik ilişkiler kurulmak isteniyorsa, iş dünyasının önündeki vize engeli kaldırılmalıdır” dedi.

“Yapısal reformlar vizyon ve kararlılık gerektirir”

Konuşmasının son bölümünde Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için yapısal reformların elzem olduğunu vurgulayan Ardıç, sadece teknik değil aynı zamanda irade ve vizyon gerektiren bir sürece işaret etti. “Hukukun üstünlüğünden eğitime, vergi sisteminden iş gücü piyasasına kadar pek çok alanda atılacak adımlar, geleceğimizi doğrudan şekillendirecek” diyen Ardıç, bu reformların cesaretle ve ortak akılla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Birlik içinde güçlü bir Türkiye mümkün”

Ekonomik ve siyasi farklılıkların olabileceğini ancak mesele memleket olduğunda birlik olunması gerektiğini belirten Ardıç, “Biz sanayiciler sadece üretmekle değil, aklımızla, vicdanımızla ve inancımızla da ülkemize sahip çıkıyoruz. Ortak hedefimiz; başı dik, birliği güçlü, yarınları umut dolu bir Türkiye’dir” diyerek konuşmasını tamamladı.

Sanayi Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.