Avrupa Komisyonu, ABD deniz tabanı madenciliği planlarının yasallığını sorguluyor

Brüksel, 29 Nisan (Hibya) – Washington’un devam eden uluslararası görüşmeleri atlatarak uluslararası suları tek taraflı olarak ABD destekli madencilik şirketlerine açma kararı, çevreye zarar veren bir 21. yüzyıl altına hücum korkusunu körükledi ve AB de bu hamlenin yasallığını sorgulayan pek çok ses arasında yer aldı.

Avrupa Komisyonu, ABD deniz tabanı madenciliği planlarının yasallığını sorguluyor
Yayınlama: 29.04.2025
4
A+
A-

Trump'ın kararnamesi, BM'nin Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi'nin (ISA) Jamaika'daki 30. oturumunu maden kaynaklarının güvenli ve sürdürülebilir kullanımına ilişkin bir kural kitabını sonuçlandırmadan kapatmasından ve böylece deniz yatağı madenciliğine ilişkin küresel moratoryumun uzatılmasından sadece birkaç hafta sonra geldi.

Avrupa Komisyonu Pazartesi günü Euronews'e yaptığı açıklamada, ABD başkanının Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) kapsamında kurulan ISA'daki müzakereleri “atlatan” kararnamesinden “derin üzüntü” duyduğunu belirtti.

AB yürütme sözcüsü, 1982 tarihli sözleşmenin “okyanus ve denizlerdeki tüm faaliyetlerin yürütülmesi gereken yasal çerçeveyi belirlediğini” ve “uluslararası toplumun ve bir bütün olarak insanlığın ortak çıkarlarını korurken tek tek devletlerin çeşitli çıkarlarının uzlaştırılmasına olanak tanıyan bir dengeyi yansıttığını” söyledi.

ABD, UNCLOS'u hiçbir zaman onaylamadı, ancak Başkan Ronald Reagan'ın başlangıcında şüpheci olması ve anlaşmayı imzalayan ülkelerin büyük çoğunluğunun katılma girişimleri, ABD Senatosu'ndaki Cumhuriyetçi milletvekillerinin azınlığı tarafından sürekli olarak engellendi.

Ancak AB yürütme organı, sözleşmenin onlarca yıllık kabul görmüş normlar ve uygulamalar üzerine inşa edilmiş temel uluslararası hukuku temsil ettiği ve bu nedenle yasal sözleşme yoluyla ABD'ye uygulandığı yönündeki yaygın görüşü paylaşıyor.

AB yürütme organı, e-postayla gönderilen bir bildiride, “Hükümlerinin örf ve adet uluslararası hukukunu yansıttığını ve bu nedenle Sözleşmeye katılıp katılmadıklarına bakılmaksızın tüm devletler için bağlayıcı olduğunu hatırlamak çok önemlidir” dedi.

Komisyon, “Denizler ve okyanuslar için yasal düzeni kurarak Sözleşme, sürdürülebilir kalkınmanın yanı sıra tüm uluslar arasındaki barışa, güvenliğe, işbirliğine ve dostça ilişkilere katkıda bulunuyor” dedi.


SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.