Avustralya adına savaşan ”Müslüman Anzaklar”

Mehmet Bayer, 22 Nisan (Hibya) – 1. Dünya Savaşı’nda yaklaşık 20 Avustralyalı Müslüman asker Avustralya İmparatorluk Kuvvetleri (AIF) emrinde Batı Cephesi’ndeki savaşlarda görev yaptı ve birkaçı da Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası’nda yer aldı. 2. Dünya Savaşı sırasında bu sayı 200’den fazlaydı.

Avustralya adına savaşan ”Müslüman Anzaklar”
Yayınlama: 22.04.2025
2
A+
A-

Avustralya'daki Charles Sturt Üniversitesi'nde görev yapan Boşnak asıllı Avustralyalı tarihçi ve yazar Dr. Dzavid Haveric, HİBYA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya savaşları sırasında Avustralya'da yaşayan Müslümanların ülke ordusunda görev yapmak üzere askere alındığını anımsattı.
 
''Anzac Muslims: An Untold Story'' (Anzak Müslümanları: Anlatılmamış bir hihaye) adlı çalışmasının Charles Sturt Üniversitesi ve Avustralya Savunma Bakanlığına bağlı Avustralya Ordu Tarihi Birimi tarafından desteklendiğini belirten Haveric, bu hayati araştırmanın, arşiv kaynaklarına, ilgili web sitelerine, gazete makalelerine, akademik dergilere, literatüre ve toplum etkileşimlerine ilişkin gayri resmi yorumlara dayandığını belirtti.

Dr. Haveric, çoğunlukla 2019-2021 yılları arasında Avustralya'nın birçok bölgesine saha gezileri yaptığını, yerel Müslüman toplulukları ve camileri ziyaret ettiğini, Müslüman askerlerin torunları ve Avustralya Geri Dönüş Hizmetleri Birlikleri temsilcileriyle görüştüğünü, Avustralya Ulusal Arşivleri, Victoria Arşiv Merkezi ve Avustralya Ulusal Kütüphanesinin yanı sıra Avustralya Savaş Anıtı, yerel savaş anıtları ve mezarlıklar, ordu müzeleri ve tarihi toplumlar da dahil olmak üzere ilgili alanlarda akademisyenlerle toplantılar yaptığını söyledi.



 
Projenin, Avustralya'da İslam ve Müslümanların tarihi üzerine daha önce yaptığı araştırmayı/kitabı bitirirken, birçok mezar arasında Müslüman bir askere ait yalnız bir mezar taşını keşfetmesiyle başladığını vurgulayan Haveric, saha gezileri sırasında topladığı kanıtlar arasında, Avustralya askeri kuvvetlerinde (Avustralya Savunma Kuvvetleri) görev yapan Müslüman göçmenler ve onların torunları hakkında açıklamalar, fotoğraflar, günlükler, kartpostallar, mektuplar, kitapçıklar, levha ve mezar taşı görüntüleri ve nesilden nesile aktarılmaya devam eden önemli hikayeler olduğunu bildirdi.

Projem, akademisyenler ve kamuoyunu şaşırtarak farklı tarihsel gerçekleri ortaya koydu

''Bir tarihçi olarak Müslüman geçmişim ve Avustralyalılığım, Avustralya bağlamında bu karmaşık projeyi üstlenmeme yardımcı oldu'' diyen Haveric, ''Avustralya askeri kuvvetlerinde tek bir Müslüman olmadığına ya da birkaç Müslüman olduğuna inananların aksine, araştırma projem birçok akademisyeni ve kamuoyunu şaşırtarak oldukça farklı tarihsel gerçekleri ortaya koydu.'' dedi.



 
Dr. Haveric, Müslümanların, unutulmuş Avustralya askeri miraslarını yeniden keşfetmeleri ve bunu Müslüman olmayan Avustralyalılarla paylaşmaları gerektiğine inandığını dile getirip, şöyle devam etti:

''Askerlerin hikayelerini ortaya çıkarmak son derece heyecan vericiydi. Diğer Avustralyalı askerlerin sadakat, vatanseverlik ve katkılarına ilişkin hikayeler gibi pek çok dokunaklı deneyim tespit edildi. Avustralya ordusunda görev yapan Avustralyalı Müslümanlar ve onların soyundan gelenler, birçok farklı etnik köken, mezhep, kültür ve dile sahip azınlık gruplarıydı. Asya, Avrupa ve Orta Doğu kökenli olup Avustralya'da doğmuş ya da yaşamışlardır. Geçmişteki Avustralyalı askerler gibi Avustralyalı Müslümanlar da 1. ve 2. dünya savaşları sırasında Avustralya'yı her türlü bireysel kültürel ve dini düşüncenin önünde tuttular.''

Araştırmanın Avustralyalı Müslümanlar ile gayrimüslimlerin ortak bir amaç için nasıl birlikte savaştıklarını belgelediğini belirten Haveric, ''Beyaz Avustralya Politikası' nedeniyle azınlık gruplar için zor zamanlar yaşanmış olsa da araştırma, etnik kökenlerine bakılmaksızın tüm Müslümanların ve onların soyundan gelenler Avustralya ordusunda eşit şekilde kabul gördüğünü ortaya koydu. Müslümanların Avustralya ordusuna katkıda bulunmalarının nedeni, sadakat ve vatanseverlikti.'' ifadesini kullandı.

Avustralya ordusu adına görev yapanların, Müslüman dünyasındaki olası karmaşık bağların ötesinde, diğer Avustralyalılarla birlikte ortak düşmanlarına karşı mücadele ettiklerini ve Avustralya'yı düşüncelerinin önüne koyduklarını anlatan Dr. Haveric, Avustralya'nın özgürlüğünü, demokrasisini ve bütünlüğünü savunduklarını ve bazılarının bu ''onurlu dava'' uğruna hayatlarını kaybettiklerini kaydetti.

Orduda görev yapan Müslüman Anzaklar

Hintli, Müslüman kökenli Avustralyalı bir asker olan Charles Khan, 17 Eylül 1915'te takviye kuvvetlerle Gelibolu'da görevlendirildi. Bir Anzak askeri olarak, Mısır çöllerinde, Gelibolu Yarımadası'nın acı sınavlarında ve Pozieres'in ihtişam ve öfkesinde, derin bir korku, felaket ve ''Büyük Savaş''ın yaralarını gösteren kıpkırmızı lekelerle yaşadı. Zamanında iyi bir askerdi, mükemmel bir sicili vardı, birkaç savaş madalyası aldı.

Ahad Kaus (Herbert), Avustralya'nın önde gelen Afgan Müslümanlarından Abdul Kaus'un en büyük oğluydu. Avustralya'dan çok uzakta, Avustralya ulusal ruhunun ortaya çıkışında yankılanacak olan Gelibolu Yarımadası'ndaki tarihi savaşta, Anzak yoldaşlarıyla birlikte Türk kuvvetlerine karşı savaştı. Türk şarapnel ve tüfek ateşi altında, sedye taşıyıcılığı yaptı. Hasta ve yaralı yoldaşlarının güvenliğini sağlamak için çoğu zaman kana bulanmış ya da kan kaybından ölmek üzere olan yaralı askerleri Gelibolu'nun ateş hattından uzaktaki bir patikaya taşıdı. Gelibolu'dan tahliye edilen Avustralyalı askerler arasında muhtemelen en son ayrılan grupta yer almıştı. Erkek kardeşi Batı Cephesi'nde öldürüldü.

Diğer bir Avustralyalı Müslüman asker Abraham Mahomet'ti. Sporcu (güreşçi) ve güçlü biriydi. AIF'de görev yaptı.

 


SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.