Ankara, 4 Şubat (Hibya) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara’da düzenlenen ‘Asrın İhyası: Güçlü Yarınlara 6 Şubat Depremleri Sempozyumu’nda konuştu.
Bakan Kurum’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Bugün acıdan değil umuttan, hüzünden değil güçlü bir yarından söz etmek istiyorum. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sahaya çıktığımız ilk andan bu yana geçen o saatlerde bile depremin izlerini silme azmimizden yeni yuvalarımızı, evlerimizi en hızlı şekilde inşa etme kararlılığımızdan tek bir an bile vazgeçmedik.
Karşımızda devasa bir yıkım ve mücadele alanı vardı. Deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon bağımsız birim hasar görmüştür.
11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz depreme maruz kalmıştı. Depremin etkilediği alanın büyüklüğü dünyanın 45’inci ülkesine denk geliyordu. Türkiye’nin milli gelirinin neredeyse yüzde 10’unu üreten bölgenin ekonomisi maalesef depremden olumsuz etkilenmiştir.
Devlet ve millet olarak tarihin en büyük felaketine karşı tarihin en büyük dayanışmasını aziz milletimizle birlikte sergiledik.
Orada 182 bin işçi, emekçi, mimar, mühendis kardeşlerimizle, sizlerle, tüm bakanlıklarımızla birlikte o ilk gün, ilk saat itibarıyla tuttuğumuz kardeşlerimizin elini bırakmayacağız dedik. Onlara sımsıkı sarıldık. Ve inşallah bu işler bittiğinde orada her annemizin, oradaki her yavrumuzun yüzü güldüğünde bizler mutlu olacağız. Onların duasını almak için biz aynı anlayışla, aynı seferberlik ruhuyla gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.
Şu ana kadar asrın ihyası için 75 milyar doları yani 2.6 trilyon lirayı aşan dev bir yatırımı, depremden 2 yıl geçmeden 11 ilimize yaptık.
2025 yılı bütçemizde de yine 584 milyar liralık yatırımı, kaynağı deprem bölgesinin ihyası için tahsis ettik. Tam 201 bin 500 konut ve işyerimizin anahtarlarını teslim ettik.
Şu an itibarıyla konutların, işyerlerinin tamamının inşası başlamıştır. Yani 453 bin hak sahibimiz için bütün inşa faaliyetleri 11 ilde, ilçelerimizde, köylerimizde başlamıştır.
2025 yılı sonu geldiğinde deprem bölgemizin tamamında 453 bin ev ve işyerimizi oradaki hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Ayağa kaldırılmamış tek bir tarihi emaneti, yeniden ihya edilmemiş tek bir kültürel değeri bırakmayacağız.
1 haftadır AFAD’ımızın ve bakanlığımızın dikkatle takip ettiği, hakikaten vatandaşımızı ciddi manada tedirgin eden Ege’deki durdurulmayan sarsıntıları hep beraber izliyoruz. Bu depremler, Ege’deki Santorini’nin, buradaki adanın 6,5 kilometre kuzeydoğusunda bir volkanın olduğu bölgede yoğunlaşıyor. 2011 ve 2012 yıllarında da benzer bir yoğun sismik aktivite aynı bölgede yaşanmıştı ama herhangi bir volkanik hareketliliğe yol açmamıştı. Şimdi benzer bir hareketlilik yeniden başladı ve sarsıntılara sebep oluyor.
İstanbul’daki 7,5 milyon konut ve işyerinin 1,5 milyonu yüksek risk altında. Ne yazık ki İstanbul’da milyonlarca kardeşimiz, tıpkı Konya’daki bina gibi her an yıkılabilecek 600 bin evde oturmaktadır. İstanbul’da başlatmış olduğumuz dönüşüm uygulamalarını daha da hızlandırmak zorundayız. Biz devlet olarak üzerimize düşeni samimiyetle, gayretle yapmaya çalışıyoruz. İstanbul’da bu kapsamda bugüne kadar 907 bin bağımsız birimin dönüşümünü tamamladık.
Kentsel dönüşümden sorumlu olan belediyelerimizden de artık diğer tüm gündemleri, tüm gereksiz tartışmaları bırakmalarını istiyoruz. Sahada bize derdini anlatan, bir an önce dönüşüm isteyen anneler adına diyorum ki artık yeter. Burada hep birlikte, herkes kendi üstüne düşeni yapmalı. Kendi kişisel dertlerini bırakmalı ve acilen milletin derdine düşmelidir. Herkes milletin canı, malı ve yavruları için deprem dönüşümüne başlamalıdır.
Biz devlet olarak sahadan tek bir dakika bile ayrılmayacağız. Tüm ekibimizle birlikte biz gece gündüz dönüşüm için, vatandaşımızın canı için, malı için bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.
Sosyal Konut Uygulamaları Genelgemizi, 81 ilimizin valiliklerine gönderdik. Ve kendilerinden sosyal konut yapılabilecek tüm arazileri belirlemelerini ve TOKİ Başkanlığımıza göndermelerini istedik. İnşallah geri dönüşleri hızlıca alacak ve milletimizin ev ihtiyacını karşılayacak adımları da kararlı bir şekilde atmaya devem edeceğiz.
Bu ülkede tek bir riskli yapı kalmayınca kadar mücadelemizden taviz vermeyeceğiz.”
SANAYİ HABER AJANSI