BMD Araştırma’dan yapılan açıklamaya göre, geride bırakılan haftada yurt içinde Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu açıklamasının yanı sıra TCMB’nin faiz kararı ön plana çıkarken yurt dışında ABD’de büyüme verisi takip edildi.
BMD Araştırma’nın açıklamasına göre, geride bırakılan haftada yurt içinde Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu açıklamasının yanı sıra TCMB’nin faiz kararı ön plana çıkarken yurt dışında ABD’de büyüme verisi takip edildi.
ABD ekonomisi, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2’lik beklentilerin üzerinde yüzde 2,8 büyüdü. Hafta sonu ABD Başkan Joe Biden'ın ABD başkanlık seçimlerinde adaylıktan çekildiğini açıklamasının ardından ABD Borsalarında hafta başında pozitif bir seyir izlense de hafta içinde açıklanan ve beklentiyi karşılayamayan Alphabet (Google) ve Tesla bilançoları ardından teknoloji hisseleri öncülüğünde küresel piyasalarda satışlar görüldü.
Moody’s, geçen hafta cuma günü piyasa kapanışı sonrası açıkladığı kararında Türkiye’nin kredi notunu 2 kademe yükselterek “B3″ten “B1″e çıkarırken, görünümünü “pozitif” olarak korudu. Kredi notunun yükseltilmesinin temel nedeni olarak yönetişimdeki iyileşmeler ve özellikle ortodoks para politikasına kararlı ve giderek daha iyi yerleşen geri dönüş gösterildi.
Raporda, enflasyonun Aralık itibariyle yüzde 45’in altına düşeceği öngörülürken 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 38’den yüzde 30’a düşürüldü. Açıklamada yetkililerin enflasyonu sürdürülebilir biçimde düşürmeyi başarması, dolarizasyonun azalması ve güçlü cari denge pozisyonunun güçlenmesi durumunda kredi notunun yükselebileceği ifade edildi.
TCMB, Salı gerçekleştirdiği toplantısında, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentilere paralel değiştirmeyerek yüzde 50,00 seviyesinde sabit bıraktı. Karar metninde, Haziran ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin bir zayıflama kaydettiğini, öncü göstergelerin Temmuz ayında aylık enflasyonun, para politikasının görece etki alanı dışında kalan yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmeler neticesinde geçici olarak artacağına işaret ettiğini belirtirken buna karşın, ana eğilimdeki yükselişin nispeten sınırlı kalacağının öngörüldüğü ifade edildi.
Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlendiğini belirten TCMB, sterilizasyon araçlarının, gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacağı ifadesi yineledi. Haftaya pozitif başlamasına rağmen hafta genelinde negatif seyir izleyen BİST100 Endeksi, yüzde 2,37 kayıpla 10.891,42 puandan haftayı tamamladı. 33,00 sınırının üzerinde haftaya başlayan Dolar/TL, hafta içinde 32,75 seviyesine kadar gerilerken Euro/TL 35,55 sınırının altına indi.
Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 12-19 Temmuz haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 124,2 milyon dolar hisse senedi alımı, 700,0 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) satışı ve 10,5 milyon dolar Özel Sektör Tahvil satışı gerçekleştirdi.
Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 479 milyon dolar artarak 101.763 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 995 milyon dolar artarak 63.400 milyon dolara yükseldi. Kur korumalı mevduat (KKM) hesapları 1.955 milyon dolar azalarak 57.466 milyon dolar (1.882 milyar TL) olarak gerçekleşti. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 300 sınırının altında kalmaya devam etti.
Uzun vadede ne bekleniyor…
TCMB, 19 Ocak’taki 2023 yılının ilk toplantısında politika faizini değiştirmeyerek yüzde 9 seviyesinde tutarken, 23 Şubat toplantısında 50 baz puan indirerek yüzde 8,50 seviyesine çekti. 23 Mart, 27 Nisan ve 25 Mayıs tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek yüzde 8,50 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 22 Haziran’da 650 baz puan, 20 Temmuz’da 250 baz puan, 24 Ağustos’ta 750 baz puan, 21 Eylül’de 500, 26 Ekim’de 500, 23 Kasım’da 500 baz puan ve 21 Aralık tarihli toplantısında 250 baz puan artırarak politika faizini yüzde 42,50 seviyesine çıkardı.
TCMB, 2024 yılının ilk toplantısında politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45,00 seviyesine yükseltirken, 22 Şubat tarihli toplantısında politika faizini değiştirmeyerek yüzde 45,00 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 21 Mart tarihli toplantısında politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 50 seviyesine yükseltti. TCMB, 25 Nisan, 23 Mayıs, 27 Haziran ve 23 Temmuz tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek yüzde 50 seviyesinde sabit bıraktı.
Haziran ayında yüzde 1,64 artan TÜFE’nin Temmuz 2024 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Temmuz ayında yüzde 2,77, Ağustos ayında yüzde 2,17, 2024 yılı sonunda yüzde 42,95 ve 12 ay sonrasında yüzde 30,02 artması bekleniyor.
Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2024 sonunda 37,37 ve 12 ay sonrasında ise 41,52 olması öngörülüyor. Cari dengenin 2024 sonunda 27,6 milyar dolar, 2025 yılında ise 27,1 milyar dolar açık vermesi bekleniyor. GSYH büyümesinin 2024 ve 2025’te sırasıyla yüzde 3,4 ve yüzde 3,6 olacağı öngörülüyor. TCMB haftalık repo faizinin 3 ay sonrasında yüzde 50,00 ve 12 ay sonrasında ise yüzde 34,57 olması bekleniyor.
SANAYİ HABER AJANSI