CGTN muhabiri Cao Beidan, Çin Ulusal Halk Meclisi (ÇUHM) ve Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’nın (ÇHSDK) yıllık toplantılarının, başkent Beijing’de devam ettiğini hatırlattı.
CGTN muhabiri Cao Beidan, Çin Ulusal Halk Meclisi (ÇUHM) ve Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’nın (ÇHSDK) yıllık toplantılarının, başkent Beijing’de devam ettiğini hatırlattı.
Bu kapsamda Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi'nin, dün düzenlenen basın toplantısında Çin’in dış politikası ve dış ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulunduğunu belirten Cao Beidan, “Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 1 saat 30 dakika süren basın toplantısında uluslararası ve bölgesel meseleler ile küresel yönetişim dahil farklı konularda açıklamalar yaptı. Çinli uzmanlar, Wang Yi’nin açıklamaları sonrasında, 'Değişimlerle dolu çalkantılı bir dünyada, Çin dünyayı rahatlatan ve ısıtan, insanlığa güven veren, nadir bulunan bir ‘öngörülebilirlik ve istikrar sağlayıcı unsur’' değerlendirmesinde bulundu.” dedi.
Wang Yi'nin, toplantıda “Asla sorun çıkarmayız, ancak sorunlardan da korkmayız” ifadesini kullandığını aktaran Cao Beidan, şunları kaydetti:
“Basın toplantısında, ABD’nin Çin’e karşı yeni ek gümrük vergileri uygulamasına beş soru sorarak yanıt veren Wang Yi, ABD’nin kendi kurduğu gümrük vergisi tuzağına düştüğünü belirtti. Wang, ABD’nin Çin’e teknoloji alanında yönelttiği baskılara yanıt olarak, Çin’in kısıtlamaların üstesinden gelme iradesi bulunduğunun altını çizdi. Wang, 'Tek Çin' politikasına dönük provakasyon girişimlerine karşı, 'Çin sonunda birleşecek ve kesinlikle birleşecektir' ifadesini kullandı. Wang, verdiği mesajda 'Hiçbir aşırı baskı, tehdit ya da şantaj Çin'in ilerleme adımlarını durduramaz.'”
Basın toplantısında, barış kelimesinin yaklaşık 30 kez tekrarlanarak, en sık kullanılan kelimelerden biri olduğunu söyleyen Cao Beidan, “Barışçıl kalkınmada ısrar etmek ve dünya barışı için çabalamak da Çin’in dünyaya sunduğu öngörülebilirliğin somut örnekleri oldu. Ukrayna krizi örneğinde, geçen yıl boyunca Çin özel temsilciler göndererek mekik diplomasisi yürüttü, Brezilya ile birlikte Ukrayna krizinin siyasi çözümüne ilişkin 'altı maddelik konsensüs' ortaya koydu, Küresel Güney ülkeleriyle birlikte “Barış Dostları” grubunu oluşturdu. Gözlemciler, Çin'in Ukrayna krizindeki duruşunun tarihin sınavından geçebildiği kanısında.” dedi.
Kalkınmanın, tüm sorunları çözmenin genel anahtarı olduğunun altını çizen Cao Beidan, ” Çin'in öngörülebilirlik ve istikrar sağlayıcı rolü, bu alanda da kendini gösterdi. 2024 yılında, Çin ekonomisi yüzde 5’lik bir büyüme gerçekleştirerek, küresel ekonomik büyümeye katkısını yüzde 30 civarında korudu. Geçen yılın aralık ayından itibaren, Çin diplomatik ilişkisi bulunan tüm en az gelişmiş ülkelere bütün tarife kategorilerinde sıfır vergi uyguluyor. Bu da Çin’in ilgili ülkelerden aralık ayındaki ithalatının yüzde 18,1 artmasını sağladı.” ifadelerine yer verdi.
Günümüzün gözdesi olan yapay zeka alanında, Çin teknolojik yeniliklerinin “zengin ülkelerin ve zengin insanların oyunu” haline gelmesini önlemek için “Küresel Yapay Zeka Yönetişimi İnisiyatifi”ni önerdiğini anımsatan Cao Beidan, şöyle devam etti:
“Korumacılığın yükselişi karşısında, Çin kararlı bir şekilde dışa açılma politikasını genişleterek, 'Çin’e seyahat'i uluslararası bir trend hâline getirdi. Günümüzde Çin tarzı modernleşme yolu giderek daha fazla ülke tarafından benimseniyor. 2025 yılı, Dünyanın Faşizme Karşı Savaşı’nda zafere kavuşulmasının ve Birleşmiş Milletler’in kuruluşunun 80. yıl dönümü. Dünya bir dönüm noktasındayken, geçmişe saygı duyularak geleceğe doğru ilerlemek gerekiyor. Ancak, tek taraflılığın yükselişi ve güç politikalarının yaygınlaşmasıyla, BM’in otoritesi meydan okumalara maruz kalıyor. Bazı kişiler, uluslararası düzenin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en tehlikeli döneminde bulunduğunu düşünüyor. Bu kritik noktada, Çin bir kez daha net bir duruş sergiledi: Uluslararası adaletin yanında durmak, güç ve hegemonya politikalarına karşı çıkmak, BM’nin merkezi konumunu korumak, çok taraflı sistemin temel sütunu olmak ve Küresel Güney'in adil temsilcisi olmak. Çin, dünyanın orman kanunlarına geri dönmesini ve trajedileri önlemek için aktif bir şekilde çaba gösteriyor.”
Cao Beidan, 2025'in, ne Çin ne de dünya için sıradan bir yıl olduğunu belirterek “Çin, kendi 'istikrarı' ve 'ilerlemesi' ile dünyaya daha fazla 'fayda' ve 'fırsat' getirmeye çalışıyor. Çin, barışçıl kalkınmanın öngörülebilirliğiyle dünyanın çalkantılı 'değişkenlerini' dengeliyor, geleceği herkesin geleceği haline getiriyor. Bu, Çin'in dünyaya verdiği değişmez bir söz.” dedi.
SANAYİ HABER AJANSI