Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kötü gidişat İzmir’in kaderi değildir

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmsından satır başları şu şekilde:

“Kongrelerimizin, İzmir, Ardahan ve Yozgat’la birlikte ülkemize ve milletimize de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İlk fetih günlerinden İstiklal Harbi'ne, İzmir'in Kurtuluşundan terörle mücadeleye kadar ilimizin verdiği tüm şehitleri rahmetle yad ediyorum.

Birinci dünya savaşında İzmir işgal edildiğinde tüm Türkiye yasa bürünmüştür. Bu işgal üzerine İstanbul’da Sultanahmet mitinginde Halide Edip Adıvar’ın ettirdiği yemindeki ahdimiz bugünde kalbimizde aynı heyecanla yaşıyor.

Milletimiz, İzmir’in istiklalini Türkiye’nin istiklaliyle müsavi tutmuştur. Türk tarihinde daima yekvücut olmanın istiklale ve ecdadın mirasına sahip çıkmanın mirası olduğu için o kara günlerde milletimiz İzmir’e böylesine sıkı sıkıya sahip çıkmıştır. Biz de İzmir’e nasıl sahip çıkıldıysa öyle samimiyetle sahip çıktık.

İzmir’e sahip çıkmak bu şehre aşkla hizmet etmekle olur. Bugün yerel yönetimlerin ve şehrin temsilcilerinin çoğunun İzmir’e sahip çıkma azminde ve cehdinde olmadığını üzülerek görüyoruz.

İzmir’in tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları, denizi perişan haldedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek ve şehri yaşanılır kılmak olanlar maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir’i su basıyor. Rüzgar kımıldasa İzmir yaşanmaz hale geliyor.

Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor. Şehrin CHP’li yerel yöneticiler ve siyasetçiler tarafından nasıl bir garabet sarmalına sokulduğunu göstermek yeterlidir.

Haklarını işçileri dinlemek yerine sokağa atarlar, İzmir Körfezinin kötü kokudan yanına yaklaşılmadığı halde kıllarını kıpırdatmazlar, körfezin temizlenmesinin asli sorumlusu millete olan saygısından dolayı çözüm arayan bakanlığın toplantısına katılma lütfunda dahi bulunmazlar, ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler, ilçelerine hizmet etmeleri için seçilen başkanlar İstanbul’da siyasi ikbal peşinde koşarlar, kentsel dönüşüm projelerindeki dolandırıcılıkların arkasında kendi partililerinin silueti belirir, hakaret suçundan yargılanan edepsizleri önce protokole alıp baş köşeye oturturlar sonra özür dilerler.

Karşımızda neresinden tutsanız elimizde kalan bir İzmir fotoğrafı var. CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki İzmir’in temsilindeki sorunları ikrar etmek mecburiyetinde kaldı.

İzmir her alanda sürekli geriliyor. Ama bunlar ilericilik kisvesi altından yağma düzenlerini devam ettirmek için canhıraş bir şekilde uğraşıyorlar. Bu kötü gidişat İzmir’in kaderi değildir.  AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcudur.

Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal; ‘Benim en büyük eserim Cumhuriyettir’ derken bunların cumhuriyetin gelişmesine kalkınmasına zerre kadar katkıları olmadı. Bir de utanmadan çıkıp bizim terörsüz Türkiye çabamızla suç ortaklıklarını bir tutmaya kalkıyorlar. Gazinin emaneti olan cumhuriyete en büyük zararı bu tayfa vermektedir.

Biz her kesimden insanıyla 85 milyonun tamamına olan sevgimizi, muhabbetimizi eser ve hizmet siyasetiyle göstermiş bir partiyiz. Artık 22 yılı geride bırakan iktidarlarımız döneminde yaptığımız işler, cumhuriyet tarihinde yapılanların 5-10 katıdır.

İzmir’e de Son 22 yılda günümüz rakamlarıyla 1 trilyon 275 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren hattını 2027 yılında bitirmeyi hedefliyoruz.

Küresel ve bölgesel gelişmelerin hepsi, ülkemizin bugünkü konumunu ve gelecekteki hedeflerini yakından ilgilendiren mahiyete sahiptir. Türkiye olarak kendimizi hiçbir meselenin dışında tutmamız hiçbir hadiseye duyarsız kalmamız mümkün değildir.

Rusya-Ukrayna savaşından Suriye’deki devrime, Balkanlardaki gerilimlerden Afrika’daki anlaşmazlıklara, Akdeniz’deki enerji ve etki çekişmelerinden Kafkasya ve Orta Asya’daki arayışlara kadar her konu bizim gündemimizdedir.

Geçmişte Türkiye dünya yönetim sisteminin yeniden kurulduğu kritik dönemlerde karar vericilerinin vizyonsuzluğu sebebiyle maalesef hakkı olan yerlere gelememiştir. Ama artık hem altyapısı hem de yönetim anlayışıyla eski Türkiye yoktur. Bölgesel gücümüz eskiyle karşılaştırılamayacak düzeydedir.

Son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar vatandaşlarımızın canını sıkıyor olsa da bu geçici bir dönemdir. İnşallah enflasyonla mücadelemizin somut sonuçları bu yıl sonuna doğru daha iyi görülecektir.”

SANAYİ HABER AJANSI