Diş hassasiyetinin ardındaki 5 neden

Dişlerdeki aşırı hassasiyet, sıklıkla soğuk tüketimle tetiklenen keskin ve kısa süreli ağrıya neden olan bir durumdur. İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hastanesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Merve Kütük Ömeroğlu, bu hassasiyetin ne olduğunu, sebeplerini ve önlemek için neler yapılması gerektiğini açıkladı.

Dentin hassasiyetinin genellikle 20-45 yaş arasındaki bireylerde sıkça görüldüğünü ifade eden Ömeroğlu, ancak toplum genelinde ergenlik döneminden başlayarak 70'li yaşlara kadar dağılım gösterdiğini belirtiyor. Yaşlanmaya bağlı olarak dentin tübüllerinin tıkanmasıyla hassasiyetin azaldığını ancak diş eti rahatsızlığı olan kişilerde görülme sıklığının arttığını ekledi.

Dentin hassasiyetinin ana nedenleri arasında asitli yiyeceklerin veya içeceklerin sık tüketilmesi, diş eti hastalıkları, bruksizm, diş çürükleri ve diş beyazlatma işlemi yer alıyor. Dr. Ömeroğlu, bu faktörlerin dişlerdeki mine dokusunu etkileyerek dentin tübüllerini açığa çıkardığını ve hassasiyete yol açtığını belirtti.

Özellikle belirgin nedenleriyle ilgili detaylar veren Dr. Merve Kütük Ömeroğlu, dentin hassasiyetinin ana sebeplerini şu şekilde sıraladı:

Asitli yiyecek ve içecekler: Özellikle portakal, limon gibi asidik meyvelerin uzun süre ağızda bekletilerek tüketilmesi, mine dokusunun aşınmasına ve dentin tübüllerinin açığa çıkmasına neden olabilir.

Diş eti hastalıkları: Diş eti çekilmeleri, kök yüzeylerinin açığa çıkmasına ve dolayısıyla dentin hassasiyetine yol açabilir.

Bruksizm (Diş Gıcırdatma): Gün içinde veya geceleri dişleri sıkmak veya gıcırdatmak, diş aşınmalarına ve dentin hassasiyetine sebep olabilir.

Diş çürükleri: Diş içinde meydana gelen çürükler, pulpa adı verilen damar ve sinir bölgesini etkileyerek hassasiyete neden olabilir.

Diş beyazlatma İşlemi: Profesyonel diş beyazlatma işlemleri sonrasında geçici olarak dentin hassasiyeti görülebilir.

Dentin hassasiyetinin tedavisi için Ömeroğlu, şu önerilerde bulundu:

Klinik muayenenin uygun bir şekilde yapılması ve doğru teşhis konması,

Diş fırçalama alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, uygun bir diş fırçası kullanılarak günde en az 2 kere dişlerin fırçalanması, fırçalamanın öncesinde ve sonrasında asitli yiyecek ve içeceklerin tüketilmemesi, 

Beslenme alışkanlıklarının değerlendirilmesi, asitli gıdalardan kaçınılması,

Bruksizm varlığında diş hekimine başvurulması ve uygun tedavinin gerçekleştirilerek ilerlemenin engellenmesi önemlidir.

Bu önlemlerin yanı sıra dentin hassasiyeti için geliştirilen özel diş macunlarının kullanımını da tavsiye eden Dr. Merve Kütük Ömeroğlu, dentin hassasiyetinin devam etmesi durumunda uzman bir diş hekimine başvurmanın önemine vurgu yaptı.

SANAYİ HABER AJANSI