Ankara, 18 Eylül (Hibya) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni’nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri alan firmalarımızı ve temsilcileri tebrik ediyor, firmalarımızla birlikte işçisinden mühendisine yöneticisine kadar tüm arkadaşalrımızı yürekten kutluyorum.
Türkiye'nin güçlü olduğu alanların başında müteahhitlik sektörü geliyor. Müteahhitlik sektörünün dünyadaki başarısı Türk ekonomisi ve insan kaynağının ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. 243 firmayla temsil ediliyor. Firma sayısı itibarıyla Çin'den sonra ikinci sıradayız, gelir sıralamasına göre ilk 8 ülkeden biriyiz.
Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektörümüz haksız eleştirilere marız kalıyor. Bugüne kadar inşaat sektörüne çok sayıda çaba harcadık.
Havalimanlarından otoyollara her alanda yapılan devasa işlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı. İnşaat alanındaki her hamle 250 sektörden fazla alt sektörü etkiliyor.
Ülkemizde 6 milyon insan doğrudan ya da dolaylı olarak bu sektörden geçimini sağlıyor. Firmalarımızın yurt dışında aldığı işler hem ülkemize döviz kazandırmakta hem de Türkiye'nin marka değerini yükseltmektedir.
Yılmadan, yorulmadan çalışarak bugünlere geldik, inşallah bunları daha da yukarı taşıyacağız. Toplam uluslararası gelirleri 2002 yılında 116,5 milyar dolar seviyesindeydi, 2023 yılında ise 430 milyar dolar sınırına geldi. Son 22 yılda devrim niteliğinde adımlar attık atıyoruz.
Sizlerin başarısı ülkemizin başarısıdır. Müteahhitlik şirketlerimizin yurt dışındaki başarısı sadece ekonomiye değil, ülkemizin itibarına da katkı sağlıyor. Her meselenizde sizin yanınızda olmaya gayret gösteriyoruz.
Yıllarca içine kapanan ülkemizi 2002 itibarıyla dünyaya açtık. 2002 yılında göreve geldiğimiz dönemde ihracatımız 36 milyar dolardı biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardık. Bugün Türk ürünlerinin girmediği neredeyse hiçbir ülke kalmadı.
Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık. Göz kamaştıran bir başarı yakaladık. Her kıtayla, her ülkeyle katbekat artış yaşandı.
Bugün 261 yurt dışı temsilcilikle dünyanın en geniş 3. ağına sahibiz. Dış politikada bu açılımları yaparken çok sayıda eleştiri aldık. “Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor” iftirası bunlardan biriydi. Nice haksız, savsatadan ibaret olan bir sürü iddia ile uğraştık, uğraşıyoruz. Dünya değişirken biz de kendimizi buna adapte etmek mecburiyetindeyiz.
Türkiye'yi bölgesel ve küresel güç haline getirmek için her türlü imkanı kullanıyoruz. Türkiye'nin ekseni de rotası da bellidir. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönüktür. Bu Doğu'ya sırtımıza döneceğimiz, ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına gelmez.
Türkiye'nin ekonomide, demokraside, küresel siyasette, hak ve özgürlüklerde hedefe ulaşabilmesi için yeni anayasaya ihtiyaç olduğunu söylüyoruz.
Darbe mahsulü anayasanın Türk demokrasisine yakışmadığını çok iyi biliyoruz. Siviller eliyle yapılmış bir sivil anayasa kahraman milletimize karşı borcumuzdur. Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizimle ilgili herhangi bir tartışma yoktur. Partimizin bu konudaki tutumu gayet açıktır.
Biz mümkün olan yeni anayasa sürecini yönetmek arzusundayız. Darbe anayasasından bir an önce kurtarmak, Türkiye'nin önünü açmak istiyoruz. Maksimalist yaklaşımların sürece zarar verdiğini düşünüyoruz.”
SANAYİ HABER AJANSI