Erdoğan: “Üniversitelerimizin ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz”

SÜMEYYE YALÇIN- 09.10.2023 – HİBYA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuştu.

Erdoğan: “Üniversitelerimizin ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz”
Yayınlama: 09.10.2023
2
A+
A-

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Üniversitelerimizin 2023-2024 Akademik Yılı açılışı vesilesiyle bugün birlikteyiz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz.

Yeni akademik yılın ülkemiz, milletimiz, özellikle de sevgili öğrencilerimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum.

Yükseköğretim kurulumuzun 2023 üstün başarı ödüllerini takdim edeceğimiz bilim insanlarımızı ve üniversitelerimizi şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. 

Üniversitelerimiz ve akademisyenlerimizle gurur duyduğumuzu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Biz de ilme, bilime, kültüre ve eğitime yapacağımız her türlü nitelikli çalışmada yanınızda olmayı sürdüreceğiz.

Toplumun mükemmeliyet merkezi olarak kabul edilen üniversiteler bireylere mesleki formasyon kazandırmanın ötesinde rollere sahiptir. Üniversiteler birer bilim yuvaları olmaları yanında öğrencilerin entellektüel gelişimine katkı sunan, yeteneklerini keşfetmelerini sağlayan, kendi gelenekleri olan evrensel kurumlardır.

Üniversiteler bireylere mesleki formasyon kazandırmanın ötesinde rollere sahiptir. Üniversiteler öğrencilerin entelektüel gelişmelerine yardımcı olan, kendi gelenekleri olan evrensel kurumlardır. Üniversiteler, yetiştirdiği nesillerle talihini ve tarihini değiştirir.

Üniversiteleri bilim ya da meslek öğrenme yeri olarak görmek sığ bir bakış açısıdır. Kültür aktarımına ve gelişimine öncülük etmek, toplumun seviyesini yükseltmektir. Üniversite toplumun ve hayatın tam merkezinde yer alan müessesedir.

Geçtiğimiz 1400 yıla damgasını vuran Emevi, Abbasi, Endülüs, Selçuklu ve Osmanlı gibi devletlerin ayırıcı vasfı bilimde yakaladığı seviyedir. Bu dönemler İslam şehirlerinin giriş kapısına 'Bilgi ve erdem, kılıç ve silahtan üstündür' yazıldığı örnek dönemlerdir.

İlmin merkezinin doğudan batıya kaymasıyla askeriyede, ticarette, diplomaside, kültür ve sanatta merkez yer değiştirmiştir. İslam dünyası yerinde sayarken ABD ve Avrupa yükselen güç haline gelmiştir. İlim ve akademide geriye düşen diğer alanlarda da geriye düşmekten kurtulamaz. Bizim üniversitelerimizin üzerine titrememizin arkasında bu anlayış vardır.

Üniversiteler insanlığın ortak bilgi hazinesine katkı yapabiliyor, isimlerinden söz ettirebiliyorsa hem millet hem devlet güvende demektir. Biz bir asırlık Cumhuriyet tarihimiz ve 1000 yıllık serencamımızda her iki duruma da şahitlik ettik.

27 Mayıs darbesi öncesinde vesayet planlarının parçası olduğunu gördük. 12 Mart ve 12 Eylül'den önce de ideolojik çatışmaların merkezi haline gelmiştir. 28 Şubat dönemindeyse de utanç verici sahneler hafızalara kazınmıştır. Cadı avını daha dün gibi hatırlıyoruz.

Hükümetlerimizin ilk yıllarında kimi üniversiteler milli iradeyi hazmetmekte zorlanmıştı. Darbe çığırtkanlıklarının yapıldığı Cumhuriyet Mitinglerinden yasakçı tavra kadar çeşitli alanlarda biz de bunlara şahitlik ettik. Bu direnci kırmayı başardık. Demokrasiyi güçlendiren, özgürlükleri artıran hamlelerimizden üniversitelerin de istifade etmesini sağladık.

Gezi Olaylarında 3-5 ağacı bahane ederek sokakları ateşe vermekten geri kalmadılar, tüm projelerin durdurulmasını istediler. Hak ve özgürlükler yolunda attığımız her adımı engellemeye çalıştılar. İBB Başkanıyken başlattığımız üniversite öğrencilerine burs uygulamasını iptal ettirenler daha sonra bundan şikayetçi bile oldular. Biz bunların hiçbirine takılıp kalmadık, ülkemizin ve milletimin ihtiyacı neyse onu hayata geçirmenin mücadelesini verdik.

Yükseköğretimi herkes için erişilebilir kılarken buna uygun kurumsal altyapıyı oluşturduk. Yüksek öğretimde okullaşma oranı 3 kattan fazla artışla yüzde 45'e yükseldi.

Bu sene ilk defa 34 yaş üstü kadınlarımız için yükseköğretim kurumlarında 21 bin kişilik kontenjan ayırdık. Şehit ve gazi yakınlarımız için 3 bin 774 kişilik kontenjan oluşturduk.

Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla veya ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz.  İlim yuvası üniversitelerimizi kendi ideolojik saplantılarının merkezi haline dönüştürmek isteyen hazımsız marjinallerinin bu gerçeklerle yüzleşeceğine inanıyorum.

Bizim özellikle bilim diplomasisi, Türkiye'nin tanınırlığını artırmak adına oldukça kritik öneme sahiptir. Bilim diplomasisi alanında atılan adımlardan memnuniyet duyuyoruz. Üniversitelerimizin işbirliği projeleri üzerinde çalışmalarını teşvik ediyoruz. Ortak bilimsel projelerin geliştirilmesini bekliyoruz.”

 


SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.