Yumuşak ve ipek üretebilen küçücük bir böcek, esrarengiz Batı Bölgeleri kültürünü yaratmıştı. Bu, İpek Yolu’nun insanlığa aktarabildiği temel bir bilgi olduğu belirtildi.
CGTN muhabiri Cao Beidan'ın haberinde “Yumuşak ve ipek üretebilen küçücük bir böcek, esrarengiz Batı Bölgeleri kültürünü yaratmıştı. Bu, İpek Yolu’nun insanlığa aktarabildiği temel bir bilgidir.
Dünyaca ünlü Doğu Bilimci Ji Xianlin, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nin bulunduğu alanı şöyle değerlendirdi: Xinjiang, birçok kültürün kesiştiği bir yerdi. Bu kesişme, yumuşak ipekle gerçekleşti.
İpek, Merkezi Ova’daki kültürün izleriyle tarihi İpek Yolu üzerinden yurt dışına yol almışken, bu kültürün bir kısmı Batı Bölgeleri’nde kaldı. Bunun yanı sıra, diğer medeniyetler de çeşitli zenginlikleriyle bu bölgeye girdi ve hem yerel kültürle hem de Merkezi Ova kültürüyle kaynaşlaştı ve ortaya Batı Bölgeleri kültürü çıktı.” ifadeleri kullanıldı.
Cao Beidan'ın haberinde şunlar yer aldı:
“Fars, Hint, Yunan ve Roma kültürleri… çok sayıda kültürün aynı yerde birlikte yaşamasıyla yepyeni bir kültür mozayiği oluştu. İşte bu nedenle bugünün Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, kendine özgü bir cazibeye sahip ve büyük bir ilgi uyandırıyor. Tıpkı dikkatlice okunması gereken bir kitabı okumak gibi, Xinjiang’ın tadı zamanla çıkarılabilir. Xinjiang’da dünyanın en parlak ve en zengin renkli ipek ürünü var, Atlas. Bölgeye özgün ipek üzerine boyama tekniğiyle üretilen bu ipek türü, Xinjiang’ın bir sembolüdür.
Ancak tarih kitaplarında Atlas İpeği’nin tarihi ve aktarılmasıyla ilgili kayıtlara az raslanır. Tarihte hep sır gibi saklanan ipek dokuma tekniği, Çin’in doğu sahil bölgesinden en batı ucundaki sınır bölgesine nasıl ulaştırıldı? İpek Yolu’na dair tarihi kayıtlarda en çok İpek Yolu üzerindeki alışveriş faaliyetlerine ilişkin kayıtlar yer alıyor, Atlas İpeği’nden hemen hemen hiç bahsedilmediği görülüyor.
Hindistan tarihi üzerine araştırma yapan yabancı uzmanlar, ülkenin tarihi açısından Hindistan’ın Çin’den Xuzang’a, Atlas İpeği’nin tarihi ve aktarılması açısından Xinjiang’ın da Xuzang’a teşekkür etmesi gerektiğini savunuyorlar.
Xuzang’ın kaleme aldığı, “Tang Hanedanlığı’ndan Batı Bölgeleri’ne Seyahat” adlı kitabında ipeğin nasıl Batı Bölgeleri’ne girdiğine dair bir “gizli tarih” yer alıyor. Bu gizli tarih, bugünkü Hotan bölgesinde yaşanmış.”
Xuzang, Atlas İpeği’nin doğuşunu anlattı
CGTN Muhabiri Beidan'ın haberinde “Xuzang, Budist öğretileri Hindistan’da öğrendikten sonra dönüşünde Hotan’da bir süre kalmış. Xuzang, yasadışı şekilde Hindistan’a gittiği için zamanın Tang İmparatoru Taizong’un genel af kararnamesini beklemek zorunda kalmış, yoksa başkent Chang’an’a dönemeyecekmiş. Hotan’da kaldığı süreç boyunca Xuanzang, Hotan’da örf ve adetleri, ayrıca enteresan hikâyeleri derleyip kitaplaştırdı. Bu kitapta İpek dokuma tekniğinin elde edilmesi dikkat çekici bir bölümdür.
Hotan’da eski zamanlarda bir kral varmış, ipek böceği olduğunu bilmiyormuş, ancak hafif ve ince olan ipeği biliyormuş. Doğuda olduğunu öğrenince elçi göndermiş. Ancak Doğunun imparatoru ipek üretme tekniğini sır olarak saklıyormuş ve elçinin ipek böceği ve dokuma tekniğinin Hotan’a götürülmesine izin vermemiş.
Elçi eli boş dönecekken, kral bir çözüm bulmuş. Kral en alçakgönüllü dil ve protokolle imparatora bağlılığını belirtmiş ve bir prensesle evlenmeyi teklif etmiş. O zaman Doğu’nun imparatoru uzak bölgelerle huzur içinde birlikte yaşamak istiyormuş ve bu nedenle evlilik teklifini kabul etmiş.
Hotan’daki kral Tang prensesini karşılamaya hazırlanırken aynı zamanda elçiye gizli bir emir vermiş ve elçinin prensesle nasıl sohbet edeceğini öğretmiş: Prensese şöyle diyeceksin, Hotan’da ipek ipliği yoktur, dut ağacının tohumu da yoktur. Eğer bunları götürebilirsen, o zaman pek uzun beklemeyecek ve her an zarif ipek giysileri giyebileceksin.” ifadelerine yer verildi.
İpek favorisi olan Tang prensesi, elçinin talebine evet demiş.
Beidan'ın haberine göre prenses olmasına rağmen kurallar gereği evliliğe giderken de önce üst arama yapılırmış. Prenses, ipek kozaları ve dut ağacının tohumlarını kendi şapkasının pamuk lifleri arasına saklamış. Sınır kontrol noktasında görevliler prensesin eşyalarını aramış ancak prensesin şapkasını kontrol etmeye cesaret etmemiş. Böylece ipek kozaları ve dut ağacı tohumları Hotan’a ulaştırılmış.
Ertesi yılın bahar mevsiminde dut ağacı tohumları tarlalara dikilmiş ve dut ağaçları büyümüş. İpek böceği yetiştirme ayı gelince prenses yaprakları toplayıp ipek böcekleri beslemeye başlamış. Bir yıl daha geçmiş ve yeterince dut ağacı yaprakları olmuş. İkinci nesil ipek böcekleri nihayet saf dut ağacı yaprakları yiyebilmiş ve ipek ipliği örmeye başlamış. Prenses yerlilere ipek iplikleri çıkarma ve ipek dokuma tekniği öğretmiş. Böylece ipek üretimi Batı Bölgeleri’ne yerleşmiş.
Doğudan hangi imparatorun prensesinin Hotan’a gittiği ve bu olayın hangi yılda olduğu bilinmiyor. Tarihi kayıtlara göre, ipek böceği aşağı yukarı 2 bin yıl önce Batı Bölgeleri’ne ithal edilmiş. Eğer bu gerçekse, Han Hanedanlığı’ndan adı bilinmeyen bir prenses Batı Bölgeleri’ne gidip evlenmiş ve ipek böcekleri Xinjiang’a götürmüş olabilir. Bütün bunların sonrasında Atlas İpeği dokuma tekniği ortaya çıkmış..
Romantik bir hikaye, değil mi?
Gizemli teknikle güzel yarını dokumak
CGTN muhabiri Cao Beidan'ın açıklamasının tamamı şöyle:
“İpek çekimi, dokuma yöntemi ve kesme tarzı açılarından, Atlas İpeği, ipekle ünlü Suzhou ve Hangzhou’yla aynı kaynaktan geliyor. Bugün Atlas İpeği’nin dokuma tekniği, halâ Suzhou ve Hangzhou’daki geleneksel prosedürü sürdürüyor, hatta dokuma makinesi gibi aletler çok benziyor. Ancak Atlas İpeği, ipek çekimi ve dokuma tekniği bakımından Suzhou ile Hangzhou ipeklerinin gerisinde. O zaman Atlas İpeği neden bu kadar ünlü?
Rahip Xuanzang dönemindeki Atlas İpeği nasıldır biz bilmiyoruz, ancak bugünkü Atlas İpeği büyük cazibeye sahiptir.
İpek çekimi ve dokuma tekniğinde avantajlı olmayan Atlas İpeği, bin yıldan uzun sürede Suzhou ve Hangzhou’dan farklı bir yol izledi, o da renk boyama tekniği. Dış dünyada hiç duyulmayan bu teknik, bugün halâ bir sır olarak kalıyor.
Bilindiği gibi, bir Atlas İpeği üzerinde belki 7 veya 8, hatta 10’dan fazla renk var. Bu kadar karmaşık boyalar nasıl sağlanır? Bazı yaşlı ustalar sadece basit şekilde bazı hayvanların iç organları, bazı bitkilerin suyu ve bazı taşların tozlarından kaynaklandığını ve kimyasal işlem içermediğini söylüyorlar. Boyama işleminden sonra doğal bir renk sabitleştiricisi kullanılır. Bu sabitleştiriciyi Suzhou ve Hangzhou yapımı ipeklerde de görmek mümkün, ancak iki kentteki ipeğin rengi solar, Atlas İpeği’nin rengiyse solmaz. Hotan’daki sabitleştiricinin içeriğini bilen çok azdır. İşte bu, Atlas İpeği’nin cazibelerinden biridir.
Atlas İpeği’nin bir diğer cazibesi de, boyama tekniğine yansır. Atlas İpeği, bağlama boyama yöntemiyle renklendirilir, ancak Merkezi Ova’daki geleneksel bağlama boyama yönteminden farklıdır. Merkezi Ova’da kumaş dokunduktan sonra bağlama boyama yapılır. Atlas İpeği üretimi için ilk önce iplere bağlama boyama yapılır, böylece renk tasarımı keyifli bir hal alır, deseni tamamen kumaşı dokuyan ustada saklıdır.
Böylece, Atlas İpeği, Suzhou ve Hangzhou’dan farklı özellikleri gösterir.
Günümüzde Atlas İpeği’ne giderek daha fazla insan ilgi gösteriyor. Yoğun Xinjiang özelliklerini taşıyan desenlerden dolayı, artık daha az insan Atlas İpeği’nin ham ipek olup olmamasına dikkat ediyor, daha çok tercihini desenlerin albenisine göre belirliyor.
Bugün, Atlas İpeği üretimi gelişmeye devam ediyor. Yapım tekniğinin aktarılması zor bir iş değil, işçiler kaliteli Suzhou ve Hangzhou ipeği alabiliyor ve Atlas İpeği ürünleri üretebiliyor.
Belki daha da önemlisi, modern renk eşleme tekniğinin de Atlas İpeği tarafından benimsenmiş olması. Artık eskiden bulunmayan renkleri görmek mümkün yani Atlas İpeği eskiye göre daha renkli ve modernleşti denilebilir.
Atlas İpeği’nin memleketindeki modern atölye
Hotan, Atlas İpeği’nin beşiklerinden biridir. Çinlilerin ataları 2 bin yıl önce ipek böceği yetiştirme, ipliği çıkarma ve boyama tekniklerini kavrayıp zarif ipek ürünleri üretebiliyordu. Hotan’ın Lop ilçesinde bulunan Sampur mezarlığından çıkarılan ipek parçaları ve Atlas parçaları ve Niye eski kent kalıntısında keşfedilen ipek böceği, dut ağacı ve dokuma alet kalıntısı, Atlas İpeği’nin nesilden nesile aktarıldığına işaret ediyor.
Bir diğer söylentiye göre, Atlas İpeği, Hotanlı bir güzel kız tarafından icat edildi. Başka bir söylentiye göre de, Yuan Hanedanı’nın sonunda ve Ming Hanedanı’nın başında Hotan’daki bazı zanaatkarlar, Orta Asya’daki boyama tekniğini benimseyerek yerel yöntemlerle birleştirdi ve Atlas İpeği üretmeye başladı. Atlas İpeği’nin 2 çeşidi vardır: Hotan ve Lopnur’daki Atlas İpeği daha çok siyah-beyaz bir ağırlığa sahip, deseni kaba ama tutkulu, basit ancak sıradan değil. Kaşgar ve Yarkent’teki Atlas İpeği ise canlı renkleriyle ünlü, sık sık yeşil, mavi ve pembe gibi renkler kullanılıyor, doğal olarak kullanıcı kitleleri de farklı.
Atlas İpeği, siyah, kırmızı, sarı ve renkli dahil olmak üzere 4 çeşide ayrılabilir. Her ürünün bir temel rengi üzerine ona uygun renkler kullanılır. Örneğin siyah Atlas İpeği en uzun geçmişe dayanıyor, genellikle orta yaş ve üzeri kadınların elbiseleri için kullanılıyor. Kırmızı Atlas İpeği’nin deseni genellikle kırmızı, temel rengi ise sarı veya beyaz. Çok parlak olan bu tür ipek genç kızlar ve yeni evlenen genç kadınlarca tercih ediliyor. Sarı Atlas İpeği’nin deseni sarı renkli, zengin temel renkleri üzerinde ciddi ve zarif görünüyor. Bu tür ipek de genellikle genç ve orta yaşlı kadınlara hitap ediyor.
Tarihten beri bölge, Atlas İpeğiyle, şarkı ve dansıyla, lezzetli meyveler diyarı olmasıyla insanların beğenisini kazanıyor. Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde, özellikle Xinjiang’ın güney kesiminde kadınlar geleneksel kıyafet giymeyi seviyor, hemen hemen herkesin Atlas İpeği’nden yapılan bir eteği vardır. Bayram ve festivallerde Atlas İpeği giyen kadınlara sıkça rastlanır. Çin’de reform ve dışa açılma politikasının uygulanmasından sonra modern Atlas İpeği kıyafetleri tasarlanmasıyla, tarihi Atlas İpeği modern yaşama entegre oldu ve Türkiye, Pakistan, Kırgızistan, Suudi Arabistan, Almanya, ABD ve Japonya’ya ihraç edildi.
Şu an Hotan bölgesinde 26 büyük Atlas İpeği şirketi var, yıllık üretim kapasitesi 1,5 milyon metre ve dört bine yakın aktarıcısı bulunuyor.
Atlas İpeği Atölyesi, Hotan’ın Ciya kasabasında yer alıyor. 2 bin metrekarelik alana kurulu atölyede, ulusal düzeyde maddi olmayan kültür mirası olan Atlas İpeği’nin tüm üretim prosedürünü görmek mümkün. Buradaki Ciyalı markası Xinjiang piyasasında ilk sırada yer alıyor. Atölye 1988 yılında Xinjiang’ın turistik mekanlarında satış noktaları kurdu. Burası, Hotan’a gelen turistlerin uğrak yerlerinden biri haline geldi.
Hotan’daki Atlas İpeği, gerçek ipek böceği kozalarıyla üretiliyor, her hangi bir katkı maddesi kullanılmıyor, doğal biktilerle sağlanan boya tercih ediliyor, bu nedenle insan vücudu ve cildine zararı yok. En iyi Atlas İpeği ağustos böceğinin kanadı kadar ince, renkleri ise bir o kadar parlak.”
SANAYİ HABER AJANSI