Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nca düzenlenen, “1. Yılımızda Parti Programı Konulu İl Danışma Kurulu Toplantısı”, Beylikdüzü Atatürk ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nca düzenlenen, “1. Yılımızda Parti Programı Konulu İl Danışma Kurulu Toplantısı”, Beylikdüzü Atatürk ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yoğun katılımın olduğu toplantıda; CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu birer konuşma yaptı.
Yaşamının yaklaşık 35 yılının bu bölgede geçtiğini belirten İmamoğlu, “Daha önce de hem değerli Genel Başkanımız hem İl Başkanımız, birçok konuşmada, İstanbul'da Türkiye'ye örnek olabilecek bir kıyas anlamında, çok karşı karşıya, yan yana, Esenyurt ve Beylikdüzü sürecinin çok rahatlıkla kıyaslanabileceğini ve insanlarımızın iki farklı anlayışla, bir noktadan sonra Beylikdüzü'nün o sarmaldan kurtarılıp nereye evrildiğini çok rahatlıkla görebilirken; diğer diğer tarafta ise Esenyurt'ta gerçekten üzülerek, vahlanarak 2004’ten itibaren çok vahşi bir 15 yılın yaşandığını ve katledildiğini, şehircilik namına katledildiğini, tarif edilemez, tanımlanamaz işler yapıldığını, on binlerce konut mağduru yaşatılan, oluşturulan bir yerde yaşam alanının bırakılmadığı, yani okul alanıymış, sağlık ocağıymış, parkmış vesaire hiç hesaba katılmadan, tamamen rant üzerine bir dünya nasıl kuruldu? Diğer tarafta ise, 2014 itibaren o sarmaldan çekip çıkartılan ve gerçekten başka bir şehircilik dönemine doğru evrilen Beylikdüzü'nde ise, milyonlarca metrekarelik yeşil alandan onlarca kreşine, birçok sosyal donatıdan İstanbul'da çok özel bir yere konumlandırılabilecek kültür merkezlerine, eğitim alanlarına varıncaya kadar nasıl bir kentsel, sosyal demokrat belediyeciliğin örneğinin var edildiğine şahitlik edebilirler” dedi.
Her gün seçim varmış gibi ileriye baktıklarını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:
“O bakımdan, her gün seçim varmış gibi önümüze bakıyoruz. Bundan önce de böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak. Bugün görevimiz, halkın karşısına iktidar olmayı hak ettiğimizi, iktidara hazır olduğumuzu gösteren vizyoner bir programla çıkmaktır. Ben, programı çok önemsiyorum. Çünkü bu program, hükümet programımızın altyapısı. Bunun için el ele verelim. Toplumun her kesimiyle konuşarak, onlara açılarak, hiç kimsenin derdini, hassasiyetini görmezden gelmeden, parti programımızı vatandaşlara güven ve umut verecek bir ruhla donatalım. Onlar, ‘Bunları biz istemiştik, Cumhuriyet Halk Partisi de programına koydu’ desinler. Vatandaşlarımız, ‘Evet ya bizi dinlemişlerdi. Tam da bu noktaya değinen bir çözümü programına yükledi’ diye konuşsunlar. Gençler, ‘Bütün sorunlarımızı dikkate almışlar’ desinler. Anneler, çocukları için gelecek hayallerinin bizim programızla gerçek olacağını hissetsinler. Devleti istişareyle, liyakatle, adaletle, kudretli ve kuvvetli kılacağımızı; vatandaşlarımızı savaş, afet, iklim ve gıda krizi, göçler gibi riskler karşısında zayıf ve çaresiz koymayacağımızı programımızda anlatalım ve bunu şimdiden vatandaşımıza hissettirelim.”
İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm bunlar için verdiğimiz mücadele; kalkınma, demokrasi ve adalet mücadelesidir. Her bir vatandaşımızın haysiyetli bir yaşam sürmesi mücadelesidir. Bize düşen, bütün Türkiye'de milletimizle birlikte, adalet ve demokrasi bayrağını en yukarıda dalgalandırmaktır. Sizlerden istirham ediyorum, sizlere rica ediyorum. Bütün emeğinizi, bütün gücünüzü ortaya koyun ve halkımıza bu programımız, güven ve ümit versin. Hep birlikte devleti kudretli ve kuvvetli, ama aynı zamanda devleti milletine şefkatli, milletine güler yüzlü, milletini kucaklayan ve huzura erdiren bir hale getirelim. Aynı zamanda müreffeh toplumu huzurlu ve güvenli, vatandaşlarımızı eşit, yargı ve polisimizi etkin ve tarafsız, şehirlerimizi yaşanabilir, kadınlarımızı güven içinde, gençlerimizi dünyadaki akranlarıyla eşit ve rekabetçi, bebeklerimizi doğduğu gün kaybeden değil, doğduğu gün kazanan yeni doğan bebeklerin olduğu bir ülke, cennet bir vatanı, bu memleketin geleceğini de hep birlikte var edelim. Daima söylediğim gibi; bu millet için savaşmaktan, milletin sesine ses olmaktan, ona hizmet etmekten, çocuklarımıza, gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için var gücümüzle çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğim. Gelecek güzel günlere hep birlikte inanacağız. Hep birlikte çalışacağız, hep birlikte başaracağız. Cumhuriyetin ve halkın partisini, Atatürk'ün mirasını hep birlikte iktidar yapacağız. Benim güzel evim, Beylikdüzü'nden hepinize söz veriyorum. Biz bunu, hep birlikte başaracağız. Her şey çok güzel olacak.”
SANAYİ HABER AJANSI