İstanbul, 17 Şubat (Hibya) – Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, bazı ülkelerde enflasyonun yeniden yükselmeye başladığına dikkat çekerek, “Bu durum, ülkeler arasında faiz oranlarının farklılaşmasına ve yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomiler için daha yüksek borçlanma maliyetlerine yol açabilir” diye uyardı.
Suudi Arabistan'da bugün düzenlenen yıllık küresel “Yükselen Piyasa Ekonomileri Konferansı”nda konuşan Georgieva, küresel düzeyde politika yapıcıların genel olarak enflasyonu dizginlemeyi başardıklarını vurguladı ve “Ancak her yerde değil, bazı ülkelerde enflasyon yeniden yükselişe geçti. Bu durum, ülkeler arasında faiz oranlarının farklılaşmasına ve yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomiler için daha yüksek borçlanma maliyetlerine yol açabilir” diye uyardı.
Ekonomik büyüme potansiyellerini arttırmaları için “verimliliği arttırmak; yenilikçilik, yaratıcılık ve girişimcilik” için ortamı geliştirmek ve bölgesel ekonomik entegrasyonu derinleştirmek gerektiğini vurglayan Georgieva, “Bu alanlarda ilerleme kaydetmeye devam ederek, tüm bölge ülkeleri de parlak bir nokta olmaya devam edebilir, dayanıklılık inşa edebilir ve gelecek için müreffeh bir rota çizebilir” dedi ve ekledi:
“Küresel büyümenin bu yıl ve önümüzdeki yıl yüzde 3,.3'te kalacağı ve önümüzdeki beş yıl boyunca yavaşlayarak yüzde 3'ün biraz üzerine çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu oran tarihsel ortalamanın oldukça altındadır. Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da ise petrol üretimindeki toparlanma ve bölgesel çatışmaların azalması sayesinde büyümenin 2025 yılında yüzde 3,6'ya yükselmesini bekliyoruz. Bununla birlikte, küresel ekonomide olduğu gibi, orta vadeli görünümümüz de büyümenin pandemi öncesine göre daha zayıf olduğunu gösteriyor.”
Georgeva konşmasında, “Özel sektör, girişimcilik, istihdam yaratma ve inovasyon yoluyla ekonomileri dönüştürmede öncü olmalıdır” dedi ve ekledi:
“Hükümetlerin rolü, özel sektör öncülüğündeki bu büyüme için doğru ortamı sağlamaktır: yönetişimi güçlendirerek, kamu kurumlarını modernize ederek, bürokrasiyi azaltarak, genç ve kadın istihdamını teşvik ederek ve sermayeye erişimi geliştirerek. Ayrıca insanları ön plana çıkaran ve sosyal desteği arttıran politikalar tasarlamak ve bunları duyurmaktır.”
Mali açıdan bakıldığında, son yıllarda yaşanan çoklu şokların birçok ülkede kamu maliyesini ciddi bir baskı altında bıraktığını da vurguayan Georgieva, “Küresel kamu borcunun 2030 yılına kadar küresel GSYH'nin yüzde 100'üne ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu bölgedeki birçok ülke, GSYH'nin yüzde 70'ini aşan borç seviyeleriyle benzer baskılarla karşı karşıyadır. Bu da düşük büyüme, yüksek borç senaryosuna hapsolma riskini beraberinde getiriyor” dedi.
Hükümetlerin, artan harcama ihtiyaçları karşısında yüksek borç seviyelerini kontrol altına almak gibi zor bir görevle karşı karşıya olduklarına da dikkat çeken Georgieva, “Bu bölge, istihdam yaratma, sosyal güvenlik ağlarını geliştirme, daha sık görülen doğal afetlere karşı dayanıklılık oluşturma ve ekonomik çeşitlendirmeyi destekleme gibi acil ihtiyaçlarla karşı karşıyadır. Ulusal güvenlik ve çatışma sonrası yeniden yapılanma talepleri de önemli boyutlardadır” dedi.
SANAYİ HABER AJANSI