Karahan: Enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecek

Ankara, 8 Kasım (Hibya) – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla enflasyonun ana eğilimindeki gerilemenin 2025 yılında da devam edeceğini söyledi.

Karahan: Enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecek
Yayınlama: 08.11.2024
3
A+
A-

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Enflasyon Raporu 2024-IV Bilgilendirme Toplantısı’nda konuştu.

Karahan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Enflasyon tahminlerimizde güncelleme yaptık. Enflasyonun, 2024 yıl sonunda yüzde 44’e gerileyeceğini öngörüyoruz.  Enflasyonun 2026 yıl sonunda yüzde 12’ye gerileyeceğini öngörüyoruz. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 42 ve 46, 2025 yılı için yüzde 16 ve 26, 2026 için ise yüzde 6 ve 18’e tekabül etmektedir.

Son dönemde yüksel seyreden gıda fiyatları, 2024 yıl sonu tahmin güncellememiz üzerinde 1,6 puan etkili oldu. Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve talep koşullarının tahmin güncellememiz üzerindeki toplam etkisi 0,5 puan oldu.

2024 yılı tahminimizdeki güncelleme, enflasyon ataleti ve ana eğilim vasıtasıyla 2025 yıl sonu tahminimizi 3,5 puan yukarı çekti. Son olarak çıktı açığı patikasındaki güncellemenin 2025 yıl sonu tahminimiz üzerindeki etkisi 0,2 puan oldu.

Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek.

Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Bu süreçte finansal koşullardaki sıkılıkla beraber talep koşulları, enflasyondaki düşüşe desteğini sürdürecek.

Hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla enflasyonun ana eğiliminde gerileme, 2025 yılında da devam edecek. Para ve maliye politikalarının artan eşgüdümü de bu sürece katkı sağlayacak.

Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Daha önce de vurguladığımız gibi bu süreçte ana iki koşul gözetiyoruz. Birincisi aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin ve kalıcı bir şekilde düşüş göstermesi. Bu kapsamda ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz.

İkincisi ise enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması. Bu çerçevede geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz.

Fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. Dezenflasyon sürecinde enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.”

Karahan: “Üst bant olarak en kötü ihtimalle 42’ye yıl sonunda gelmeyi düşünüyorduk. Mevcut durumda baktığımızda buraya ocak ayında ulaşacağız. Yani aralık yerine ocak ayında 42’ye ulaşacağız. Üst bant olarak değerlendirirsek bir aylık bir gecikme söz konusu. Bizim hedefimiz tabii ki orta nokta. 38’e de mart ayında ulaşacağımızı değerlendiriyoruz. 3 aylık bir gecikme söz konusu. Birkaç yıllık bir dezenflasyon programında 3 aylık bir geriden gelmenin ideal olmadığını kabul ediyorum ama çok ciddi bir sapma olduğunu söylemek doğru değil.”

Karahan: “Önümüzdeki dönemde politika faizinin ve makroihtiyati düzenlemenin optimal bileşimini dikkate alarak enflasyonu patikamızla uyumlu bir şekilde düşürecek sıkılığı sağlayacağız. Bununla birlikte enflasyon ve enflasyon beklentileri düzeldikçe faizin mevcut seviyesinin korunması, parasal sıkılığın artması anlamına geliyor. Enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe bağlı olarak indirim döngüsü başlasa bile, başladığında sıkı duruşumuzu koruyacağımızı ifade etmek istiyorum. Talepte dengelenmeyi devam edecek finansal sıkılığı sağlayacağız. Yine Türk lirasına geçişi destekleyecek adımları atmaya devam edeceğiz.

Kira dışı hizmette aslında mesela lokanta, otel gibi kalemlere baktığımızda bunlar talebe oldukça duyarlı ve aslında 4-5 aydır daha olumlu bir görünüm söz konusu. Sadece ortalamaya baktığınızda biraz arka planda kalıyor. Kirada yapısal unsurlar öne çıkıyor. Burada deprem harcamaları, geçmişte yapılan fiyat kontrolleri var. Bir süre bunların etkisini göreceğiz.

Yüksek enflasyon ortamında ücretler reel olarak erir. Ücretlerin erimesine sebep olan şey, enflasyonun yüksek olması. Bizim yapmamız gereken enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmek, fiyat istikrarını sağlamak. Bu konuda kararlıyız. Bugüne kadar yaptıklarımızla da bu kararlı duruşumuzu gösterdiğimizi düşünüyorum. Enflasyonun net bir şekilde düştüğünde alım gücünün arttığını, kalıcı bir düzelme olduğunu ve refah artışının toplumun tüm kesimleri tarafından daha düzgün bir şekilde paylaşıldığını göreceğimizi düşünüyorum.”


SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.