Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
Hükümetin ülkenin problemlerini çözmekten çok; “Ben bu dönemi nasıl geçiririm, mahalli seçimlere kadar milleti başka konularda nasıl meşgul ederim?” derdinde olduğnu söyleyen Karamollaoğlu, “Herkesi de kendimize uyacak bir havada tutabiliriz.” kanaatindeler. Bir defa sıkıntı çeken kardeşlerimizin sıkıntılarını sadece lafla ortadan kaldırmak mümkün değil. Sıkıntı çok yakından, candan hissediliyor. Aç olan insanın karnını siz lafla doyuramazsınız. Geçimini sağlayamayan insanların derdini sadece konuşarak izale edemezsiniz. Çok ciddi problemlerle karşı karşıyayız. Bundan Sayın Cumhurbaşkanının da beraber yol yürüdüğü arkadaşlarının da destekçilerinin de haberi yok. Onlar bizim hissettiğimizi veya çok yakından o hissedenlerle, yaşayanlarla beraber olduğumuzu bilmiyorlar. Saraylarından dışarı çıkıp aç olan bir insanın halini anlamaya çalışmıyorlar. Açlık nedir bilmiyorlar ki. İsraftan bile bugüne kadar kaçınmayan bir iktidar, bu ülkenin sıkıntı çeken insanlarının yanında nasıl durabilir, derdini nasıl anlayabilir mümkün mü? Haberi yok! Uçağından bile tasarruf etmiyor. Bugün yurt dışı seyahatlerini sayın bakanlar eskisinden çok daha fazla gerçekleştiriyorlar. Sanki dünyayı hallaç pamuğu gibi atarlarsa ülkede yaşayan insanların sıkıntıları giderilecekmiş gibi bir hava estiriyorlar.” ifadelerine yer verdi.
Karamollaoğlu, adaletin sadece mahkemelerde tesis edilmediğini, gelir dağılımında da adaletin sağlanması en önemli adımlardan bir tanesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bir ülkenin bütün kaynaklarını sadece bir avuç insan paylaşıyorsa geriye kalana da sadece bir lokma ekmek düşüyorsa siz orada adalet vardır, diyemezsiniz! Şu anda bizim karşı karşıya kaldığımız manzara bu. Dünyada borç noktasından, faizlerin yüksekliği, açlık sınırı gibi hangi konuyu alırsanız alın; en gerilerde bulunan ülke bizim ülkemiz. 21 yıldır iktidardalar, 21 yıl! Şimdi bütün problemleri önümüzdeki 4-5 sene içerisinde çözeceklerini iddia ediyorlar. Yapamazsınız! Problemin ne olduğunun bile farkında değilsiniz. Siz açlık nedir bilmiyorsunuz. Sıkıntı nedir hiç çekmemişsiniz. Eğer 21 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanı birkaç ay hapse girmişti, “O sıkıntı bana yeter.” diyorsa onu bilmem. Ama emin olun yetmez. Bu ülkede milyonlarca aile aç yatıp aç kalkıyor. Okula çocuğunu gönderirken cebine beş kuruş ekmek parası, simit parası koyamıyor. Onun için ben bu arkadaşların problemleri çözeceklerini hiç tahmin etmiyorum. Çözme ihtimallerini de görmüyorum.”
“Şundan emin olun ne Avrupa ne de Amerika Türkiye’nin güçlenerek kalkınmasını arzu etmez.” diyen Karamollaoğlu, “Onların derdi; bizim ayağa kalkmamız değil, bizi sömürmeleridir. Kalkınıyormuş gibi nasıl görüneceksiniz; yollar yaparsınız, barajlar yaparsınız, tüneller yaparsınız, yüksek binalar inşa edersiniz, her ile ve ilçeye spor salonları kurarsınız, parayı hep betona ve demire harcarsınız, ondan sonra da “Vay canına, ne kadar da kalkınmış bir ülke!” diye iftihar edersiniz ama güçlenemezsiniz. Bizim güçlenmemizi arzu etmezler. Bizim güçlenmemiz onların güç kaybetmesi manasına gelir. Bunu önce bizim idrak etmemiz icap eder. Bunu idrak edemeyenler bu ülkeyi ayağa kaldıramaz, bu ülkeyi güçlendiremez, emeklinin derdine çare olamaz, işsize iş bulamaz, ülkeyi borçtan kurtaramaz.” dedi.
SANAYİ HABER AJANSI