CMG Muhabiri Zhi Wuyan’ın haberine göre Çin edebiyatının dört büyük klasik eserinden biri olan Kızıl Köşkün Rüyası, kısa süre önce Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı.
CMG Muhabiri Zhi Wuyan'ın haberine göre Çin edebiyatının dört büyük klasik eserinden biri olan Kızıl Köşkün Rüyası, kısa süre önce Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı. Eserin çevirisini, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nden Prof. Dr. Giray Fidan üstlendi. Fidan, yaptığı açıklamada, “Türk okuyucuların Kızıl Köşkün Rüyası’nı okurken büyük zorluklar yaşamayacağına inanıyorum. Okuyucular, bu eser aracılığıyla Çin’in geleneksel kültürünü tanırken, aynı zamanda doğal bir duygusal bağ kuracaklardır.” ifadelerini kullandı.
CMG Muhabiri Zhi Wuyan'ın haberinde “1999 yılında Türkçe öğrenmeye başlayan biri olarak, Fidan’ın gerçekleştirdiği bu çeviri çalışmasını büyük bir takdirle karşılıyorum. Örneğin, eserin Türkçe versiyonunda “Kol kırılır, yen içinde kalır” ifadesine rastladım. Bu söz, kişinin kendi ailesi içindeki sorunları dışarıya yansıtmaması gerektiğini anlatır. İlginçtir ki, Çince’de de tam olarak aynı anlama gelen bir deyim bulunmaktadır. Bu tür edebi benzerlikler, Çin ve Türk toplumlarının aile içi çatışmalar ve sosyal meseleler karşısında benzer düşünme biçimlerine sahip olduğunu gösteriyor” denildi.
Fidan, çeviri sürecinde pek çok zorlukla karşılaştığını belirterek, “Qing Hanedanlığı ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerindeki bazı edebi unsurların birbirine benzediğini fark ettim. Bu durum, çeviri çalışmalarım açısından büyük bir avantaj sağladı.” dedi. Konuya bir örnek vererek, “Çince’de ‘Zhaowa Adası’ çok uzak bir yeri ifade eder. Türkçede ise ‘Fizan’ benzer bir anlam taşır. Bu tür edebi paralellikler, doğru kelimeleri bulmamda bana yardımcı oldu.” ifadelerini kullandı.
CMG Muhabiri Zhi Wuyan'ın haberine göre Fidan, Türkiye ile Çin arasındaki fiziksel mesafenin çok uzak olmasına rağmen, iki ülke halklarının aile ilişkileri ve aşk konusundaki düşüncelerinin şaşırtıcı derecede benzer olduğunu vurguladı. Kızıl Köşkün Rüyası’nda ele alınan aile ilişkileri ve aşk temaları, Türk okuyucular için de tanıdık gelebilecek unsurlar içeriyor ve derin bir duygusal bağ kurmalarını sağlayabilir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde ortaya çıkan birçok edebi eserde, saray teşkilatı ve Orta Çağ’daki saray aşkları sıkça işlenmiştir. Bu tür eserleri okuyan Türk okuyucular, Kızıl Köşkün Rüyası’nı anlamakta daha az zorluk çekebilir.
CMG Muhabiri Zhi Wuyan'ın haberinde şu ifadeler yer aldı:
“Bugüne kadar Türkiye’nin Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde, eski Çin porselenleri, kaleler, köprüler ve hanlar dahil olmak üzere İpek Yolu döneminden kalan birçok kültürel miras ve kalıntı bulundu. Bu durum, Türkiye ile Çin’in uzun süredir güçlü ticari ve kültürel bağlara sahip olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla iki ülke arasında kültürel benzerliklerin bulunması şaşırtıcı değildir.
Son günlerde Çin yapımı Ne Zha 2 animasyon filmi dünya çapında büyük ilgi görüyor. Filmin, gişe hasılatı açısından dünyanın en çok izlenen yapımları arasında yedinci sıraya yükselmesi bekleniyor. Bu gelişme de şaşırtıcı değil, çünkü insanlık tarihi boyunca Çin kültürü küresel ölçekte etkisini sürdürdü. Ancak Batı ülkelerinin yükselişiyle birlikte Çin kültürü bilinçli olarak göz ardı edildi. Ne Zha 2 ve Kızıl Köşkün Rüyası’nın Türkçe çevirisi gibi yapıtlar, köklü bir geçmişe sahip olan Çin kültürünün dünya genelinde yeniden ilgi gördüğünü kanıtlıyor.”
SANAYİ HABER AJANSI