OYAK Çimento, 2014-2017 yılları arasında Antalya’da üretim çalışmaları yürüttüğü alanı tekrar doğaya kazandırıyor. Çalışmalar kapsamında yaban hayatı ilan edilen alanda binlerce fidan ve tohum toprakla buluştu. Fidanların su ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile 12 bin metre damlama su sistemi döşendi. Yaban hayvanları için alana iki adet dört metrekarelik su havuzu da inşa edildi.
Karbon azaltım faaliyetlerine 2020 yılında hız veren şirket, iklim değişikliğine bağlı riskleri odağına alarak hazırladığı 2050 yol haritası ışığında çalışmalarını her alanda sürdürüyor. Bu doğrultuda Antalya Rehabilitasyon Bölgesi’ndeki çalışmalarına devam ediyor. 2004-2017 yılları arasında söz konusu alanda üretim faaliyetlerini yürüten OYAK Çimento, 3 yıldan daha uzun süredir bölgenin tekrar doğaya kazandırılması için çalışıyor. 19,31 hektar büyüklüğe sahip Antalya Rehabilitasyon Bölgesi, yaban hayatı ilan edilen bir alanda yürütülen ilk rehabilite çalışması olma özelliğini taşıyor.
Şirketten yapılan açıklamada çalışmalara yönelik şöyle denildi:
“Madencilik faaliyetleri sonucunda, arazinin doğaya yeniden kazandırılması için yürütülen çalışmalar doğrultusunda, öncelikli olarak şev açıları, kademe ve basamak boyutları uzun süreli stabilite dikkate alınarak yapıldı. Sert zeminde 4 metre aralıklarla 1 metre derinliğinde kırıcılarla açılan çukurlar toprak ile doldurularak; 3 bin 562 adet kızılçam, 3 bin 150 adet fıstık çamı, 480 adet defne, 392 adet keçiboynuzu, 93 adet servi, bin 194 adet zakkum,3 bin 200 adet lavanta ve 20 adet badem türünün yanı sıra yaban hayat için meyveli ağaç çeşitleri dikildi. 200 kg kızılçam tohumunun da atıldığı Antalya Rehabilitasyon Bölgesi’ne, ayrıca fidanların su ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile 12 bin metre damlama su sistemi döşendi. Aynı zamanda, yaban hayvanları için alana iki adet dört metrekarelik su havuzu da inşa edildi.
“Karbon azaltım faaliyetlerine 2020 yılında hız veren OYAK Çimento, bu kapsamda şirketlerin küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlandırmak için bilime dayalı hedefleri belirlemek adına ihtiyaç duyduğu kriterleri bir araya getiren ‘Net-Zero’ (Net-Sıfır) taahhüdünü Türkiye’de veren ilk çimento şirketi olmuştu.”