Rızvanoğlu: Biz neden hala işçileri belirsizliğe mahkum eden plansız süreci tartışıyoruz?

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülen İklim Kanunu Teklifi hakkında açıklama yaptı.

Rızvanoğlu: Biz neden hala işçileri belirsizliğe mahkum eden plansız süreci tartışıyoruz?
Yayınlama: 10.04.2025
3
A+
A-

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu,konuşmasına Afşin-Elbistan termik santral bölgesinde yaşayan bir hastaya ait ileri evre KOAH hastalığının olduğu bir akciğer röntgenini göstererek başladı.

Rızvanoğlu, iklim kriziyle mücadelenin önemi üzerinde durarak, mevcut taslağın kömürden kademeli çıkışa dair herhangi bir plan içermediğini ifade ederek, “Yaklaşık 16 bin insan, erken hayatını kaybetti. 9 bin bebek, gelişimini tamamlayamadan dünyaya geldi. 22 kuruyla, 380 milyar TL sağlık maliyeti oluştu. Ve şimdi, santralin daha da genişletilmesine izin çıktı!  En iyi filtreleme sistemleri bile kullanılsa, yeni ünitelerin 2 bin erken ölüme ve 95 milyar TL sağlık maliyetine yol açacağı hesaplanıyor. Ama burada daha vahim bir gerçek var. Bugün, iklim kriziyle mücadelenin en etkili politika belgesini konuşuyoruz, ancak bu taslak, kömürden kademeli çıkışa dair en ufak bir plan dahi içermiyor.” dedi.

Teklifin sosyo-ekonomik boyutuna da değinen Rızvanoğlu, Türkiye'de 50 bin kişinin kömür sektöründe çalıştığını ve bu kişilerin geleceği için bir plan olmadığını vurguladı.

Rızvanoğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

”  Peki, bu insanların geleceği ne olacak, bunu hiç düşünen var mı? Kanuna ‘adil geçiş’ yazıp geçmişsiniz. Ancak adil geçiş demek, işçiyi kaderine terk etmek demek değil. O bölgede çalışan işçilerin geleceğini güvence altına almak demek. Alternatif istihdam alanları yaratmak demek. Mesleki dönüşüm programları oluşturmak demek. Ama bu kanun taslağında, ne bir sosyal güvenlik mekanizması var ne işçiler için adil geçil planı ne de kömürden kademeli çıkış hedefleri… Oysa birçok ülke bu dönüşümü çoktan planladı. Bakın sadece Avrupa ülkeleri değil, aynı ligde olduğumuz, G20 ülkesi olan Güney Kore, İklim Kanununda işçileri koruyacak sosyal güvenlik mekanizmalarını zorunlu hale getirebildi ve uyguluyor.  Peki, biz neden hala işçileri belirsizliğe mahkum eden plansız bir süreci tartışıyoruz?”

İklim değişikliğinin maliyetleri hakkında bilgi veren Rızvanoğlu, sıcaklıkların arttığını, aşırı hava olaylarının sayısının yükseldiğini ve bu durumun Türkiye'nin ekonomik gelirini 2050 yılına kadar yüzde 17 azaltabileceğini açıkladı.

Rızvanoğlu, mevcut taslağın Türkiye'yi iklim krizine karşı korumadığını, bağlayıcı bir net sıfır emisyon hedefi içermediğini ve adil geçiş ile uyum politikalarını güvence altına almadığını belirtti.


SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.