T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 100 gün boyunca 11 ayrı ilde gerçekleştirilen ve bu özelliği ile dünyanın en uzun süreli festivalleri arasında yer alan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin en önemli duraklarından biri olan Diyarbakır Sur Kültür Yolu Festivali sergiler, söyleşiler, tiyatro oyunları, dini etkinlikler ve çocuk etkinlikleriyle devam ediyor.
Herkese hitap eden söyleşilere ilgi yoğun
Diyarbakır Sur Kültür Yolu Festivali’nin haftasonu programında söyleşiler yer aldı. Festivalin ilk günü Yazar Sadık Yalsuzuçanlar, Ahmet Arif Edebiyat Müze Kütüphanesi’nde bir söyleşi gerçekleştirdi. Prof. Dr. Ahmet Tanyıldız “Diyarbakır Yakın Tarihini Şiirle Yazmak” adlı söyleşisiyle Dicle Üniversitesi Kültür Sanat Merkezi’ndeydi. Dini sohbetlerin önemli ismi Nihat Hatipoğlu ise “Dosta Doğru” söyleşisini Fırat Türkmen ve Ahmet Fescioğlu dinletisiyle Kurşunlu Meydanı’nda gerçekleştirdi.
15 Ekim Pazar günü ise yine Kurşunlu Meydanı’nda Prof Dr. Mehmet Emin Ay’ın “Ben Annemin Rüyasıyım” söyleşisi ve Mustafa Demirci dinletisi eşliğinde programda yer alıyor. “Hamit Aytaç İzinde Hüsn-i Hat” adlı Mehmethan Akan ve İsmail Erdoğan’ın söyleşisi ise 15 Ekim’de Şehzadeler Konağı’nda, “Prof. Dr. İdris Kadıoğlu ile Diyarbakır Divan Şiirinin Tekamülü” söyleşisi Dicle Üniversitesi Kültür Sanat Merkezi’nde. Festivalde ilk iki günün son söyleşisi “Sesimi Duyan Var Mı?” ise Şuara Mekan’da gerçekleşti.
16 Ekim Pazartesi, Nihat Hatipoğlu takrar Diyarbakırlılarla buluşacak. Nihat Hatipoğlu “Dosta Doğru” söyleşisini Grup Hayber ve Grup Mevlana dinletisiyle Kurşunlu Meydanı’nda gerçekleştirecek. Prof. Dr. Oktay Bozan’ın gerçekleştireceği “Milli Mücadele Döneminde Diyarbakır Kamuoyu” söyleşisi Dice Üniversitesi Kültür Sanat Merkezi’nde, “Bilinen Diyarbakır’ın Bilinmeyen Yönleri” söyleşisi Şuara Mekan’da gerçekleştirilecek.
9 bin yıllık tarihe ev sahipliği yapıyor
Sur Kültür Yolu Festivali kapsamında “Bir Hayalin İnşaası Dijital Enstelasyonu” ülkemizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet Müzesi’nden alınan binin üzerinde paha biçilmez fotoğrafın yer aldığı külliyat, teknoloji ve sanatın birleşmesiyle günümüze hatta geleceğe taşınıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılına özel, ilk kez Atatürk dönemine ait fotoğraflar yapay zeka teknolojisiyle bir araya getirilerek yeniden hayat bulduğu dijital sergi Diyarbakır Arkeoloji Müzesi bahçesinde görülebiliyor.
Diyarbakır Müzesi bahçesinde binlerce yıllık kadim tarihe, kültüre ve medeniyetlere gönderme yapan Heykeltraş Prof. Süleyman Saim Tekcan, Mert Ege Köse, Bilal Hakan Karakaya, Nermin Ülker’e ait şehir heykelleri festival kapsamında açık alanda sergileniyor. Özellikle, Asur krallarının saraylarını süsleyen duvar kabartmalarındaki savaş sahnelerinde, zafer kutlamalarında, savaş arabalarıyla geçit törenleri ve av sahnelerinde at tasvirlerini sıkça görmek mümkün. Özellikle Asur krallığında fethedilen ve çeşitli bölgelerden elde edilen değerli ganimetler arasında çok sayıda farklı cins atlardan da bahsediliyor. Diyarbakır Müzesi Bahçesinde sergilenen eserler bu kadim toprakların, kadim kültürlerine saygı ile Diyabakırlılara sunuldu.
TC. Kültür Bakanlığı, Cezeri’nin başlıca makinelerinin yer aldığı “Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri Sergisi Sur Kültür Yolu Festivali kapsamında İç Kale Artuklu Sarayı avlusunda sergileniyor. İstanbul Cezeri Müzesi tarafından üretilen, Kültür Bakanlığı ev sahipliğinde düzenlenen sergide Cezeri’nin makinelerinden oluşan bir koleksiyon yer alıyor.
Festival ziyaretçileri, Diyarbakır İçkale Müze Kompleksi bölgesinde ayrıca M.Ö. 7000 (Orta Neolitik Dönemde) tarihinden eserlerin bulunduğu arkeolojik kazı alanına da yoğun ilgi gösteriyor. Burası Diyarbakır merkezde ilk yerleşmenin başladığı yer olup antik kaynaklarda Amida Höyük olarak adlandırılıyor. Höyük, Diyarbakır’ın yönetim merkezi olduğundan Diyarbakır’ın kalbi konumunda. Amida Höyük 9 bin yıldır kesintisiz olarak yönetim merkezi olması bakımından dünyada tek örnek olma özelliği bakımından UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alıyor.
Sur’un sembolik alanları sergilerle buluştu
Sur Kültür Yolu’nda önemli bir destinasyon da Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde bulunan ve 17’inci yüzyılda inşa edilen Mar Petyun Keldani Kilisesi. 2015-2016 yıllarında Diyarbakır İli Sur İlçesinde meydana gelen terör saldırılarından ötürü ağır hasar görüp kullanılamaz hale gelen klise, 01.11.2018 tarihinde restorasyon ve rekonstrüksiyonu yapılmaya başlandı ve birkaç ay önce de ibadete tekrar açıldı. 7 yıl sonra yeniden ibadete hazır hale gelen Keldani Katolik Kilisesi, “Fark Yaratan Kadınlar Fotoğraf Sergisi”ne ev sahipliği yapıyor. Türkiye Jokey Kulübünce hazırlanan sergide, erkek egemen sektörlerde, kadın istihdamı konusunda farkındalık yaratmak amaçlanıyor ve başarılarıyla ön plana çıkan kadınlar konu alınıyor.
Mar Petyun Keldani Kilisesi’nin yanında yer alan Surp Gıragos Kilisesi’nde ise Rahmetli Mustafa Kamil Dürüst'e ait musiki tarihine önemli katkılarda bulunmuş değerli Ermeni bestekarların Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağışlanan nota koleksiyonu ziyaretçilerle buluşuyor. Sur Kültür Yolu Festivali kapsamında ilk kez Surp Gıragos Kilisesi’nde sergilenen Ermeni asıllı bestekarın eserlerinin yer aldığı koleksiyon, Anadolu’nun kadim medeniyetlerini, müziğin evrenselliğini ve çok kültürlülüğünü vurgulayan önemli bir tarihi mirası temsil ediyor.
Dünyaca ünlü sanatçı Steve McCurry Sur Kültür Yolu’nda anılıyor
Diyarbakır Sur Kültür Yolu Festivali kapsamında; Steve McCurry’nin ‘’Benim özüm insan’’ diyerek çıktığı yolda, tarihe yön veren dramatik olaylara tanık olmamızı sağlayacak belge niteliği taşıyan 51 eşsiz fotoğrafı sene sonuna kadar Keçi Burcu Sanat Merkezi’nde sergilenmeye başladı. National Geographic Dergisi'nin 1985 Haziran sayısında yayınlanan Afgan Kızı (Sharbat Gula) portresiyle küresel bir üne kavuşmuş olan Steve McCurry’nin son 30 yıldaki işlerine yer verilen sergide; Sri Lanka’ya seyahatiyle başladığı ‘’Muson Yağmurları’’ projesinden, Uzak Doğu ve Ortadoğu ülkelerine gerçekleştirdiği sehayatlerde çektiği fotoğrafların yanı sıra, Körfez Savaşı, 11 Eylül, Beyrut İç Savaşı, Sovyet Rusya-Afganistan gibi tarihi olayları gözler önüne seren fotoğraflar yer alıyor. Ayrıca, sanatçının İstanbul’da çektiği fotoğraflar ile Türkiye’nin tek magnum fotoğrafçısı Ara Güler'in portresi de sergileniyor.
Gökyüzü gözlem şenliği
Dağkapı Burcu'nda yer alan “Sanatın İzinde Şehir” sergisi, farklı sanatçıların eserlerini sergileyerek Diyarbakır’ın sanatsal zenginliklerini tanıtıyor. Doğadan ilham alan ve onun gibi kendini tekrar etmeyen sanat eseri “Mirora” dijital sergisi de yine Dağkapı Burcu’nda görülüyor. Sanatçı Garip Ay ise Sur Kültür Yolu Festivali’nde ebru teknesinde oluşturduğu “Ebru Mapping Gösterisi”ni şehrin sembolik yapılarından biri olan Ulu Cami ön kapısına gerçek zamanlı olarak yansıtıyor. Gökyüzü Gözlem Şenliği, Gökyüzü Gece Gözlemleri, Planetaryum Gösterileri ve Astronomi Sunumları ise Keçi Burcu Teras’ta meraklılarını bekliyor.
Lezzetli etkinlikler dikkat çekiyor
Sur Kültür Yolu’nun ilk gününde Yenikapı Caddesi’nde “Diyarbakır Büyük Kültür Sofrası”, “Mezopotamya’da Bir Altın Sarı Buğdayın Doğuşu Ve Bulgura Giden Hikayesi”, “Yunus Emre Akkor İle Ocak Başında Diyarbakır” gastronomi etkinliği düzenlendi. İkinci gün ise “Üniversiteliler Yarışıyor” yemek yarışması, “Nine Bana Öğretsene” yemek yarışması, Elif Korkmazel Ve Cüneyt Ateş’in sunuculuğunda “Tandır Başında Diyarbakır” gastronomi etkinliği Diyarbakır ve bölge halkının yoğun ilgisiyle karşılandı.
Çocuklara özel aktiviteler
Her festivalde olduğu gibi Sur Kültür Yolu Festivali’nde de çocuklar için etkinlikler düzenleniyor. Hançepek Meydanı’na kurulan çocuk şehri, Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi, Prof. Dr. Aziz Sancar Bebek ve Çocuk Kütüphanesi ve daha birçok noktada çocuklar için tiyatro oyunları, hem eğlenceli hem de eğitici atölye çalışmaları ve sahne gösterileri gerçekleştiriliyor.
SANAYİ HABER AJANSI