TEDx Selçuk’ta Derya Filiz Dalga: Yapay Zekâ Konuşur, Ama İnsanlar Hisseder!

Düşler Atölyesi Medya Ajansı’nın başkanı ve deneyimli bir reklamcı olan Derya Filiz Dalga, kariyeri boyunca medya ve iletişim alanında birçok başarılı projeye imza atmış ve hikâye anlatımının gücü üzerine ilham verici konuşmalar gerçekleştirmiştir. TEDx Selçuk Üniversitesi’ndeki konuşmasında, iletişimin tarihsel yolculuğunu ele alarak, yapay zekânın her geçen gün daha yetkin metinler üretebileceğini ancak hiçbir zaman insana özgü duyguları hissedemeyeceğini vurguladı. “Bir yapay zekâ Nazım Hikmet gibi yazabilir mi? Yazabilir. Ama bir şair gibi hissederek yazabilir mi? İşte burada durup düşünmeliyiz” diyerek dinleyicilere derin bir perspektif sundu.

Hikâye Anlatımının ve Empatinin Gücü

Konuşmasına, büyük şair Nazım Hikmet’in dizeleriyle başlayarak seyircileri duygusal bir atmosferin içine çeken Dalga, anlatının insan doğasındaki yerini şu sözlerle anlattı:

“Tarih boyunca iletişim biçimlerimiz değişti, ama anlaşılma ihtiyacımız hiç değişmedi. Avcı-toplayıcı çağlardan yazının keşfine, matbaanın icadından dijital devrime kadar geçen süreçte, insanın hikâye anlatma arzusu hiç azalmadı. Ama bugün, teknoloji bizi birbirimize daha mı yakınlaştırıyor, yoksa daha mı uzaklaştırıyor? Asıl düşünmemiz gereken soru bu.”

“Yapay Zekâ Duyguyu Anlayabilir mi?”

Derya Filiz Dalga, yapay zekânın insan deneyimini taklit edebilse de asla birebir yaşayamayacağını vurguladı. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklâl Marşı’nı yazarken yaşadığı derin duygusal süreci örnek göstererek, “Bir algoritma, bir vatanın kurtuluş mücadelesini yüreğinde hissedebilir mi?” sorusunu dinleyicilere yöneltti ve iletişimde insani duyguların vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Gerçek Tehlike: İnsanların Makineleşmesi

Konuşmasında, MIT’den Sherry Turkle’ün “Teknoloji iletişimi hızlandırdı ama empatiyi azalttı” sözlerine de yer veren Dalga, modern çağın en büyük tehlikesinin makinelerin insanlaşması değil, insanların makineleşmesi olduğunu ifade etti. Günümüzde, insanlar arasında fiziksel iletişimin yerini dijital mesajlaşmaların ve yapay zekâ asistanlarının aldığını belirterek, “Bir çocuk artık yapay zekâya duygularını açıyorsa, bu bizi düşündürmeli” sözleriyle salonda derin bir sessizlik yarattı.

Büyük Final: “İnsan Dokunuşu Asla Programlanamaz”

Konuşmasını güçlü bir finalle tamamlayan Derya Filiz Dalga, salonda büyük bir etki yarattı. Dalga’nın anlatımı, yalnızca bilgi vermekle kalmadı; insan ruhuna dokunan ve düşündüren bir deneyime dönüştü. İnsan hikâyelerinin asla birer veri yığınına dönüşmemesi gerektiğini vurguladı. “Şimdi gözlerinizi kapatın. En unutulmaz anınızı düşünün. O anı özel kılan neydi? Bir ekran mıydı, yoksa size dokunan bir insan mıydı? İşte o his, asla programlanamaz!” sözleriyle salondaki dinleyicilere duygusal bir kapanış sundu.

Konuşmasının ardından büyük alkış toplayan Derya Filiz Dalga, “İletişimin geleceği, sadece teknolojiyi kullanmak değil, onu insan dokunuşuyla anlamlı hale getirmekten geçiyor” diyerek, özellikle genç iletişimcilerin ve dijital çağın profesyonellerinin bu noktaya dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı.

Düşler Atölyesi Medya’dan İlham Veren Bir Lider

İletişim ve medya alanında yılların tecrübesine sahip olan Derya Filiz Dalga, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda ilham veren bir anlatıcı ve hikâye anlatımının gücüne inanan bir lider olarak TEDx sahnesinde fark yarattı. Düşler Atölyesi Medya Ajansı’nın başkanı olarak sektörün önemli isimlerinden olan Dalga, insan odaklı iletişimi savunmaya ve gerçek hikâyelerin gücünü vurgulamaya devam ediyor.

TEDx Selçuk Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği bu unutulmaz konuşma, iletişim dünyasında yankı uyandırırken, sosyal medyada geniş çapta paylaşıldı ve katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Konuşmanın ardından, birçok izleyici sosyal medya platformlarında etkileyici alıntılar paylaştı ve etkinlik hakkında yorumlarda bulundu. Özellikle genç iletişimciler ve akademisyenler, Dalga’nın vurguladığı insani dokunuşun önemini ele alan mesajlarını güçlü bir şekilde benimsedi. Böylece insan merkezli anlatının ne denli önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı