TÜRKİYE, STRATEJİK ÖZERKLİĞE DOĞRU YÜKSELİYOR

Millî Teknoloji Hamlesi ile Yüksek Teknolojide Yerli Üretim Atağı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öncülüğünde hayata geçirilen “Millî Teknoloji Hamlesi” vizyonu, 21. yüzyılda Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık yolculuğunun temel taşını oluşturdu. 2000’li yıllarda sağlanan siyasi istikrar ve uygulanan uzun vadeli politikalar sayesinde sanayi altyapısı güçlendirildi, yerli ve yabancı yatırımcılar için öngörülebilir bir yatırım iklimi oluşturuldu.

Sanayi üretim endeksi 2002’de 30,95 seviyesindeyken, 2024 itibarıyla 107,54’e yükseldi. Bu gelişme, Türkiye’nin ürün çeşitliliğini ve üretim kapasitesini artırmadaki başarısını ortaya koyuyor.

2023 Stratejisi Başarıyla Hayata Geçti
2019 yılında açıklanan “2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” ile birçok önemli adım atıldı. Togg’un ilk teslimatı, Millî Uzay Programı’nın açıklanması, Teknofest’in milyonlara ulaşması, Yapay Zekâ Enstitüsü ve Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü’nün kurulması bu sürecin somut sonuçları arasında yer aldı.

Aynı dönemde imalat sanayi ihracatı 240 milyar doları aştı, Ar-Ge insan kaynağı ve araştırmacı sayılarında ciddi artışlar kaydedildi.

2030 Stratejisi ve Hamle Programı ile Yol Haritası Belli
Yeni açıklanan “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” ise Millî Teknoloji Hamlesi doğrultusunda Türkiye’nin yüksek teknoloji üretiminde küresel bir merkez olmasını hedefliyor.

Bu kapsamda yürütülen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı (Hamle) ile makine, mobilite, sağlık, kimya ve dijital dönüşüm gibi kritik alanlarda yüksek katma değerli yerli üretim destekleniyor. Stratejik ürünlere yönelik yerli yatırım projeleri özel finansmanlarla destekleniyor.

HIT-30 ile Yüksek Teknolojide Sıçrama
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından başlatılan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı, Türkiye’nin 2030’a kadar yarı iletkenler, biyoteknoloji, e-mobilite ve dijital teknolojiler gibi alanlarda lider üretici ülkelerden biri olmasını hedefliyor.

Vergi teşviklerinden kamu alım garantilerine, hibe desteklerinden yatırım yeri tahsisine kadar kapsamlı destek paketleriyle projeler özendirilirken, yatırım süreçlerinde kamu–özel iş birliği mekanizmaları devreye alınıyor.

Küresel Eğilim: Stratejik Özerklik
Avrupa Birliği, ABD ve birçok gelişmiş ülke; tedarik zincirlerinde Çin ve Rusya’dan ayrışmaya yönelik “decoupling” stratejileri geliştirirken, AB 2021 sonrası sanayi stratejisini stratejik özerklik temelli olarak güncelledi. ABD ise çip üretimi gibi kritik alanlarda “CHIPS and Science Act” ile yerli üretimi artırma adımları attı.

Türkiye ise bu küresel eğilime çok daha önce Millî Teknoloji Hamlesi ile cevap verdi. Bugün Türkiye, sadece savunma sanayiinde değil; sivil alanlarda da kritik teknolojilerde yerli üretimi yaygınlaştırarak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını pekiştirme yolunda kararlı adımlarla ilerliyor.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı