Yapay Zeka ve Ekonomi: Evrensel Temel Gelir Tartışmaları Alevleniyor

Evrensel temel gelir, devletin tüm bireylere gelir durumlarına bakılmaksızın belirli bir maaş ödemesini ifade ediyor. Hinton’a göre, bu uygulama, yapay zekanın iş gücünde yaratacağı dönüşümleri dengelemek için kritik bir adım olabilir.

Ancak, yapay zeka stratejisti Kaan Gülten, Hinton’ın önerisine ilişkin endişelerini dile getirdi. Gülten, “Evrensel temel gelir, ülkeleri şirketlere karşı diz çöktürme stratejisidir,” diyerek bu yaklaşımın ekonomik risklerini vurguladı. Emekliliğin erken yaşlarda olmasının ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri göz önünde bulundurulduğunda, yapay zekanın yol açacağı işsizlikle başa çıkmanın zorluklarına dikkat çekti.

Gülten, işsizliğin artmasıyla vergi gelirlerinin düşeceğini ve bu durumun evrensel temel gelirin uygulanabilirliğini zorlaştıracağını belirtti. “Bu verginin yapay zeka şirketlerinden çok yüksek oranlarda alınması durumunda evrensel temel gelir uygulanabilir bir yöntemken, vergi yükünün devlette olması durumunda artan işsizlik sonrası evrensel temel gelir uygulanabilir olmaktan çıkıyor,” diyen Gülten, yapay zeka şirketlerinin ekonomiler üzerinde büyük bir yaptırım gücüne sahip olabileceğini ifade etti.

Gülten ayrıca, yapay zeka teknolojilerinin enerji, sürdürülebilirlik ve gelişmeye katkı gibi alanlarda büyük bir yatırım kabiliyeti oluşturabileceğini belirtti. “Ekonomilerini ayakta tutmak için yapay zeka şirketlerine karşı tavize açık ülkeleri ekonomik olarak büyük riskler bekliyor,” diyen Gülten, yapay zekanın insansız bir dijital kapitalizm sonrası gücü ile ülkeler üzerindeki yaptırım gücünün artacağına dikkat çekti. Bu bağlamda, evrensel temel gelirin ekonomik sürdürülebilirliği ve yapay zekanın toplumlar üzerindeki etkileri uzun vadede dikkatle değerlendirilmesi gereken konular arasında yer alıyor.

Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI