Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, 26 Haziran Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bağımlılıklarla mücadelede ailenin önemine vurgu yaptı. Bireylerin ve ailelerin bu mücadelede yalnız olmadığını belirten Dinç, Türkiye genelinde 81 ilde ve KKTC’de faaliyet gösteren 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM) aracılığıyla ücretsiz psikoterapi ve sosyal destek hizmeti sunduklarını ifade etti.
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, 26 Haziran Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bağımlılıklarla mücadelede ailenin önemine vurgu yaptı. Bireylerin ve ailelerin bu mücadelede yalnız olmadığını belirten Dinç, Türkiye genelinde 81 ilde ve KKTC’de faaliyet gösteren 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM) aracılığıyla ücretsiz psikoterapi ve sosyal destek hizmeti sunduklarını ifade etti.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti, bağımlılıklardan uzak bir toplum inşa etmek amacıyla sürdürdüğü çalışmalarla hem ulusal hem de uluslararası düzeyde örnek gösterilen bir mücadele modeli kurdu. Yeşilay; üniversitelerdeki Genç Yeşilay faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirilen Bağımsızlık Seferberliği, 81 il ve KKTC’de hizmet veren YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezleri) bünyesinde sunulan ücretsiz psikoterapi ve sosyal destek hizmetleri ile yatılı Rehabilitasyon Merkezleri aracılığıyla bağımlılıklara karşı çok katmanlı bir mücadele yürütüyor.
REHAB’larda altı aylık yapılandırılmış tedavi süreci boyunca bireyler; psikiyatrist, klinik psikolog, sosyal hizmet uzmanı, hemşire, ergoterapist ve meslek öğretmenlerinden oluşan multidisipliner bir ekip tarafından destekleniyor. Merkezlerde yalnızca bağımlılıklardan arınma değil, aynı zamanda mesleki eğitim, sosyal beceri kazanımı ve topluma yeniden katılım hedefleniyor.
Doç. Dr. Mehmet Dinç: “Çocuğunuzun kalbine dokunun”
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, 26 Haziran Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şu çağrıda bulundu:
“Günümüzde bağımlılıklar; aileleri, toplumları ve nesilleri etkileyen küresel bir sorun hâline geldi. Bu sorunla mücadelede en hassas grubu ise çocuklar ve gençler oluşturuyor. Özellikle “merak” ve “arkadaş çevresi” gibi etkenler, madde kullanımına başlama sürecinde başlıca risk faktörleri arasında yer alıyor. 2023 yılında yayımlanan “Madde Kullanıcıları Profil Analizi 2022 Yılı Narkolog Raporu”na göre, bağımlı kişilerin yüzde 32,7’si, madde kullanımına yalnızca merak nedeniyle başlıyor. Bu durum, önleyici çalışmaların erken yaşlardan itibaren duygusal, sosyal ve psikolojik alanları kapsayacak şekilde yürütülmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Bağımlılıkları tetikleyen önemli unsurlar arasında çocuklarımızın ve gençlerimizin yalnızlık duygusu, ergenlikteki kendini ispat arzusu ve merak duygusu yattığını görüyoruz. Çocuklarımızın bu tuzağa düşmemeleri için yalnızca dış tehditlere karşı değil, iç dünyalarında da bir direnç inşa edebilmeliyiz. Onların kalbine dokunup, hayata karşı güçlü kılmamız gerekiyor. Çünkü bağımlılıklarla mücadelede en güçlü koruyucu unsur, güvene dayalı güçlü aile bağları. Aile içindeki sağlıklı iletişim ve güven veren bağlar, çocuklarımızın ve gençlerimizin hayata tutunma gücünü artırıyor.”
Düzenli takip iyileşme oranlarını artırıyor
“Bağımlılıklarla mücadelede erken başvurunun ne kadar kritik olduğunu her geçen gün daha net görüyoruz. Sadece 2020-2024 yılları arasında, YEDAM’larımıza başvuran kişilerin neredeyse yarısı, bağımlılıkları artmadan yardım almayı başardı. Bu çok kıymetli bir gelişme. YEDAM’larda düzenli danışmanlık sürecine katılanların değişimi ise çok net: Üç ay boyunca sürece sadık kalanlarda psikososyal iyileşme oranı yüzde 39 iken, bu oran bir yılın sonunda yüzde 51’e yükseliyor. Maddeyi tamamen bırakma oranları da dikkat çekici düzeyde artıyor. Bir yıl boyunca destek alan bireylerin yüzde 71’i, sürecin sonunda hiç madde kullanmadığını ifade ediyor. Bu rakamlar bize şunu gösteriyor: Ulaşılabilir, bilim temelli ve sürdürülebilir bir destek sunulduğunda iyileşmek mümkün. Ancak tüm bu sürecin temelinde aile var. Güvene dayalı, destekleyici bir aile bağı bireyin danışmanlık sürecine tutunmasını, kendini ifade etmesini, yeniden ayağa kalkmasını kolaylaştırıyor. Biz Yeşilay olarak, sadece bağımlılığı değil, onu besleyen duyguları da hedef alıyoruz ve danışanlarımızın kopmuş bağlarını da iyileştirmeye çalışıyoruz”
7’den 70’e toplumsal mücadele vurgusu
Başkan Dinç, bağımlılıklara karşı eğitim programlarından ulusal ve uluslararası kongrelere, spordan sanata kadar geniş bir yelpazede çok yönlü bir mücadele yürüttüklerini vurguladı. Bağımlılıklarla mücadelede toplumsal sorumluluğun önemine dikkat çeken Dinç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençlerimizin bu tehditle hiç tanışmaması için yürüttüğümüz önleme ve bilinçlendirme çalışmalarındaki tecrübelerimizi dünyayla paylaşıyor, gelecek nesillerimizin bağımlılıklarla hiç tanışmaması için var gücümüzle çalışıyoruz. Üniversitelerde ve liselerde gençlerimizle sık sık bir araya geliyor, 182 üniversite kulübümüzde görev alan Genç Yeşilaycılarımızla birlikte eğitimler, kamplar, kültür, sanat ve spor faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. İçişleri Bakanlığımız ile başlattığımız Bağımsızlık Seferberliği projemizle tüm toplumumuzu, genç nesillerimizi ve geleceğimizi korumak için 7’den 70’e birlikte mücadele etmeliyiz.”
SANAYİ HABER AJANSI