15 Temmuz Darbe Girişimi ve Sonrası: Ekonomik Gelişmeler ve Milli Üretim Politikaları

Yayınlama: 13.07.2024
15
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni

15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde silinmez bir iz bıraktı. Bu gece, Türk milletinin demokrasiye olan inancının ve bağımsızlık uğruna verilen mücadelenin en güçlü sembollerinden biri haline geldi. Darbe girişimi, sadece siyasi arenada değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal alanlarda da derin izler bıraktı. Darbe girişiminin ekonomik yansımaları, Türk sanayisinin yerli ve milli üretime yönelik adımları ve bu süreçte milliyetçi sanayi politikalarının önemini ele alacağım.

15 Temmuz Gecesi:

15 Temmuz 2016 gecesi, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir grup asker, hükümeti devirmeye yönelik bir darbe girişiminde bulundu. Bu grup, özellikle Ankara ve İstanbul’da stratejik noktaları ele geçirmeye çalıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halkı darbe girişimine karşı koymaya çağırdı. Bu çağrı üzerine milyonlarca insan sokaklara çıkarak darbeye karşı direndi. İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü ve Atatürk Havalimanı gibi önemli noktalar, darbeci askerler tarafından ele geçirilmeye çalışıldı. Ancak halkın ve güvenlik güçlerinin direnişi sonucunda bu girişimler engellendi. Darbe girişimi, halkın büyük çoğunluğunun sokaklara çıkması, güvenlik güçlerinin direnişi ve hükümetin hızlı müdahalesi ile başarısızlıkla sonuçlandı. Darbe girişiminin hemen ardından ülke genelinde büyük bir belirsizlik ve kaos ortamı oluştu. Ekonomik göstergeler hızla kötüleşti; Türk Lirası değer kaybetti, borsa düşüşe geçti ve yabancı yatırımcıların güveni sarsıldı. Ancak hükümetin hızlı ve kararlı müdahaleleri ile ekonomik toparlanma süreci başlatıldı.

Ekonomik Yansımalar ve Mücadele

Darbe girişimi sonrasında Türkiye ekonomisi ciddi bir şok yaşadı. Piyasalar belirsizlikle sarsıldı, Türk Lirası hızla değer kaybetti ve borsa büyük düşüşler yaşadı. Yabancı yatırımcıların güveni sarsıldı ve sermaye çıkışları hızlandı. Ancak, Devlet ve ekonominin aktörleri hızlı bir şekilde toparlanma sürecine girdi. Devlet, ekonomiyi canlandırmak için bir dizi teşvik paketini devreye soktu. Altyapı projelerine yapılan yatırımlar, ekonominin yeniden büyüme sürecine girmesinde önemli rol oynadı. Ancak, en önemli adım, yerli ve milli üretim politikalarının benimsenmesiydi. Bu süreçte, ekonomik bağımsızlık ve kendi kendine yeterlilik hedefleri doğrultusunda stratejik adımlar atıldı.

Türk Lirası’nın değer kaybını engellemek için Merkez Bankası hızlı ve etkin müdahalelerde bulundu. Faiz oranları ve likidite önlemleri ile piyasaların stabilizasyonu sağlandı. Devlet, ekonomiyi canlandırmak için çeşitli teşvik paketleri açıkladı. Kredi kolaylıkları, vergi indirimleri ve kamu harcamalarının artırılması gibi önlemler alındı. Altyapı projelerine hız verildi. Yeni yollar, köprüler, hastaneler ve diğer kamu yatırımları, ekonomik aktivitenin artırılmasında önemli rol oynadı.

Darbe girişiminin ardından ekonomik büyüme yavaşlasa da, hükümetin aldığı önlemler sayesinde toparlanma süreci hızlandı. 2017 yılı itibarıyla ekonomi yeniden büyüme sürecine girdi ve istihdam oranları artmaya başladı. Darbe girişiminin ardından enflasyon oranları yükseldi ve döviz kuru dalgalanmaları arttı. Ancak, Merkez Bankası’nın ve hükümetin aldığı tedbirlerle durum kontrol altına alındı. Yabancı yatırımcıların güveni sarsılmış olsa da, hükümetin aldığı ekonomik önlemler ve reformlar sayesinde yatırımcı güveni yeniden tesis edildi. Türkiye, stratejik ortaklıklar ve ticaret anlaşmaları ile yabancı yatırımları çekmeye devam etti.

Yerli ve Milli Üretime Geçiş

15 Temmuz sonrasında Türkiye, savunma sanayii başta olmak üzere birçok sektörde yerli ve milli üretime yönelmeye başladı. ASELSAN, TAI ve Roketsan gibi yerli savunma sanayii şirketleri, milli projeler geliştirerek Türkiye’nin savunma kapasitesini artırdı. İHA ve SİHA projeleri, Türkiye’nin bu alandaki yetkinliğini dünya sahnesinde gösterdi.

ASELSAN ve Roketsan gibi savunma sanayii devleri, milli projeler geliştirerek Türkiye’nin savunma kapasitesini artırdı. İHA ve SİHA projeleri, Türkiye’nin bu alandaki yetkinliğini dünya sahnesinde gösterdi. TAI tarafından geliştirilen Milli Muharip Uçak (TF-X) projesi, Türkiye’nin hava savunma kapasitesini artırmada önemli bir adım oldu. Kara ve hava savunma sistemlerinde yerli üretim projeleri olan Altay tankı ve Hürkuş eğitim uçağı, Türkiye’nin savunma sanayiinde kendi kendine yeterliliğini artırdı.

Yerli otomobil projesi olan TOGG, Türkiye’nin otomotiv sektöründe de yerli üretime yönelme çabalarının bir göstergesi oldu. Bu proje, sadece ekonomik değil, aynı zamanda teknolojik bağımsızlık hedeflerini de pekiştirdi. Elektronik ve beyaz eşya sektörlerinde Ar-Ge çalışmalarına ve yerli üretime yönelik yatırımlar arttı. Vestel ve Arçelik gibi yerli markalar, teknoloji geliştirme ve inovasyon alanında önemli adımlar attı.

Enerji sektöründe yerli kaynakların kullanımını artırma politikaları uygulandı. Yenilenebilir enerji projelerine (rüzgar, güneş, hidroelektrik) ağırlık verildi. Doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerinde yerli teknolojilerin kullanımı teşvik edildi. Karadeniz ve Akdeniz’de yapılan doğal gaz keşifleri, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hedeflerine katkı sağladı. Üniversiteler ve sanayi arasında işbirliği artırıldı; Ar-Ge faaliyetlerine ve teknoloji geliştirmeye yönelik projeler teşvik edildi. Teknoparklar ve inovasyon merkezleri kurularak, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi desteklendi. Teknoparklar ve inovasyon merkezleri kurularak, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi desteklendi. Bu merkezlerde, genç girişimciler ve araştırmacılar, milli projelere katkıda bulunacak inovasyonlar ve teknolojiler üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Bu, Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet gücünü artırırken, ekonominin sürdürülebilir büyüme yolunda ilerlemesini sağlamaktadır.

Unutulmamalıdır ki, millet olarak birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimiz sürece, karşılaştığımız tüm zorlukların üstesinden gelebilir ve daha güçlü bir Türkiye inşa edebiliriz. 15 Temmuz gecesi gösterilen kahramanlık ve fedakarlık, bu inancın ve kararlılığın en güzel örneğidir. Şehitlerimizi rahmetle anarken, onların anısını yaşatmak ve ülkemizi daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam etmeliyiz.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı (SHA)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.