Bir ulusun kaderini değiştiren, bir milletin yeniden ayağa kalkmasını sağlayan bir tarihtir 19 Mayıs… Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak yaktığı bağımsızlık meşalesi, sadece bir kurtuluşun değil; aynı zamanda çağdaş bir toplumun ve üretken bir Türkiye’nin temel taşıdır.
Bugün, 105 yıl sonra 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlarken; o cesaretin, o vizyonun ve o fedakarlığın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Gençliğe bırakılan bu emanetin sorumluluğunu taşımak, sadece bir bayram coşkusu değil; aynı zamanda üretimle, teknolojiyle, bilgiyle ve emekle geleceği inşa etmektir.
Bir birey, bir gazeteci ve bir yurttaş olarak; bu ülkenin her köşesine fabrikalar kuran, her karışında istihdam üreten, her yeni yatırımı Anadolu’ya taşıyan herkesi saygıyla selamlıyor; Atatürk ve silah arkadaşlarını, istiklalin isimsiz kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyorum.
Ekonomide Gündem: Yeni OSB’ler, Takdir Törenleri ve Sanayicinin Sessiz Çığlığı
Türkiye ekonomisi, 2025 yılına zorlu bir küresel tablo, kur baskısı ve yüksek faiz ortamıyla girerken; üretimin, istihdamın ve planlı kalkınmanın önemi her geçen gün daha da netleşiyor. İşte tam da bu noktada Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın verdiği iki yeni OSB müjdesi, sadece bir yatırım haberi değil; aynı zamanda bölgesel kalkınma adına önemli bir mesaj niteliği taşıyor.
Giresun Şebinkarahisar ve Gümüşhane Kelkit’te kurulacak OSB’lerle Türkiye genelindeki OSB sayısı 368’e çıktı. 2002’de yalnızca 191 OSB varken bugün bu sayının neredeyse iki katına ulaşmış olması, planlı sanayileşmenin nasıl bir kararlılıkla sürdürüldüğünün göstergesi. Gözden uzak kalmış coğrafyaların yatırım cazibesi kazanması, sadece ekonomi değil; aynı zamanda sosyal adaletin ve üretim eşitliğinin de güçlenmesi demek.
Ancak mesele sadece yeni OSB kurmak değil. O alanlara yatırımcı çekmek, altyapıyı tamamlamak, nitelikli iş gücü yetiştirmek ve finansmana erişimi kolaylaştırmak gerekiyor. İşte tam da bu noktada, geçtiğimiz günlerde TOBB’un düzenlediği Takdir Töreni bu çabaların bir başka yönünü ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen törende 10, 20 ve 30 yılını dolduran TOBB üyelerine plaket takdim edildi. Her biri Türk ekonomisinin bir tuğlası olan bu isimler, aslında bu ülkenin “sessiz kahramanları.” Törende verilen mesajlar ise güçlüydü. Özellikle Erdoğan’ın “Bu başarıyı birlikte inşa ettik” sözleri, özel sektöre verilen moral desteğinin altını çiziyordu.
Sanayicinin Talebi: Övgü Yetmez, Eylem Gerek
Ancak dikkat çekici olan, törenden sonra İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın yaptığı açıklamalardı. Bahçıvan, sanayi camiasının artık yalnızca takdir değil; somut destek görmek istediğini, özellikle finansmana erişimde yaşanan darboğazların üretimi zora soktuğunu dile getirdi.
Bahçıvan’ın şu sözleri hafızalarda yer etti:
“Bizler artık sadece alkış değil, sürdürülebilir üretim politikaları istiyoruz.”
Bu çıkış, yıllardır üretimin kalbinde olan sanayicilerin bir nevi çığlığıydı. Krediye ulaşamayan KOBİ’ler, artan girdi maliyetleriyle baş etmeye çalışan emek yoğun sektörler, yüksek faiz sarmalında boğulan yatırımcılar… Evet, OSB’ler artıyor, ancak içerisi dolacak mı?
23 Mayıs’ta yapılacak olan Türkiye Ekonomi Şurası bu anlamda kritik. Sadece oda ve borsa başkanlarının değil, sahada direnen sanayicilerin sesi de bu toplantıda duyulmalı. Aksi takdirde, üretim ivmesi yerine bürokrasi ve faiz engeline takılan bir ekonomiyle yol almak zorlaşacaktır.
Kapanış: Türkiye Yüzyılı İçin Sanayi Yüzyılı Gerek
Sanayi olmadan kalkınma olmaz. Organize sanayi bölgeleri, sadece üretim yapılan alanlar değil; gençlerin istihdam edildiği, teknolojinin geliştiği, kadınların iş gücüne katıldığı merkezlerdir. Bugün Anadolu’ya OSB müjdesi vermek ne kadar kıymetliyse, oradaki yatırımcının önünü açmak da o kadar elzemdir.
19 Mayıs’ın ruhuyla, Cumhuriyet’in 2. yüzyılına girerken; hem gençliğe, hem üretime, hem de emeğe yatırım yapan bir anlayışa ihtiyaç var. Sadece konuşan değil, çözüm üreten bir ekonomik sistem kurulmalı.
Bu topraklarda hâlâ çok umut var. Yeter ki “takdir edilen” üretici, aynı zamanda “desteklenen” üretici olsun.
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı