Açlık ve yoksulluk sınırı her ay çeşitli kurumlar tarafından hesaplanarak kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Ancak yapılan bu hesaplar nerede kullanılır, ne için yapılır anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü asgari ücret ve en önemlisi en düşük emekli maaşı açlık sınırının çoğunlukla altında kalmaktadır.
Açlık sınırı bir insanın yaşamını idame ettirebilmesi için bir ay boyunca alması gereken besin değerlerinin para değerinden toplam maliyetidir. Yani bir insanın yaşamını sürdürebilmesi için et, süt, yumurta, karbonhidrat, protein gibi olmazsa olmaz besinlerin aylık para değeridir.
Yoksulluk sınırı ise yukarıdaki maliyetlere kılık kıyafet, ısınma, eğitim, sağlık, ulaştırma gibi giderlerin eklenmesi sonucu elde edilir. Ücret ve maaşlarda zaten yoksulluk sınırı kullanılmamakta, açlık sınırı ise hiç baz alınmamaktadır yüzden yukarıda yapılan hesapların ne işe yaradığını anlayamıyorum.
Ülkemizde en düşük emekli maaşı başta olmak üzere çoğu kez asgari ücret, açlık sınırının altında kalmaktadır. Yani yoksulluk oranımız yükselmektedir. Çalışan nüfusun yaklaşık %40 kadarı asgari ücretle yaşam savaşı vermektedir. Çalışan nüfus sayısını tahmin edemiyorum ama sigortalı çalışanların %24 kadarı sadece İstanbul’da çalışmaktadır. Buna 15 milyon emekli sayısını ilave ettiğimizde çalışan nüfusun neredeyse yarısı açlık sınırının altında kalmakta, enflasyon karşısında ezilmekte, alım güçleri her geçen gün düşmekte, hayat pahalılığı giderek artmaktadır. Ayrıca asgari ücrete sık sık yapılan zamlardan dolayı normal ücret pozisyonuna gelmiştir. Sık sık yapılan zamlar dedim ama yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü yapılan artışlar daha ele geçmeden enflasyona yenik düşmekte ve eskisinden daha zor dönemeçler yaşanmaktadır. Örneğin son yapılan asgari ücret ve emekli maaşları artışlarından sonra yaşadığımız fiyat artışları verilen zam oranını geride bırakabilir. Özellikle akaryakıta gelen yüksen oranlı artışlar başta gıda ürünleri, ulaşım olmak üzere tüm sanayi ürünlerine ciddi şekilde yansıyacaktır. Yani önümüzdeki süreç dar ve sabit gelirliler için zor bir dönem olacaktır.
Yaptığım araştırmalarda asgari ücretin 222 ay boyunca sadece 8 ay asgari ücretin üzerinde kaldığını öğrendim. Bu çok acı bir gerçektir ve halkımız yoksulluğa mahkûm edilmektedir. Zaten devletimizin yaptığı sosyal yardımların sayısı 4 milyona ulaşmasından da yoksulluğun giderek arttığı ortadadır.
Türk-İş araştırmasına göre, aralık ayında dört kişilik bir aile için açlık sınırı 14 bin 431 TL’ye, yoksulluk sınırı 47 bin 9 TL’ye yükseldi.
Türk-İş, aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Buna göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) aralık ayında 14 bin 431 TL’ye yükseldi.
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) aralık ayında 47 bin 9,38 TL’ye ulaştı.
Bekâr bir çalışanın aylık ‘yaşama maliyeti’ aralıkta 18 bin 796,36 TL’ye yükseldi.
MUTFAK ENFLASYONU YÜZDE 77,5
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 2,89, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 77,50, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 82,21 oranında oldu.
Türk-İş hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Aralık 2023 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:
* Peynir fiyatları (hesaplamada beyaz peynir fiyatı esas alınıyor) bu ay marketlerde kilosu ortalama 190 TL’den raflarda yerini aldı. Süt ve yoğurt fiyatları geçen ayki benzer seviyelerini korudu.
* Et fiyatlarında bu ay ciddi bir artış görüldü. Dana kıymanın kilosu geçen aya göre 46 TL artarak marketlerde ortalama 377 TL’den, dana kuşbaşının kilosu ise geçen aya göre 37 TL artarak marketlerde ortalama 393 TL’den reyonlarda yerini aldı. Et fiyatları geçen yılın aralık ayına göre iki kattan fazla artış gösterdi.
* Yumurta fiyatları aralık ayında geçen aya göre yüzde 17 artarak tanesi ortalama 4,45 TL’den satıldı. Tavuk ‘gövde’ fiyatı ise ortalama kg olarak 72 TL’den marketlerde yer aldı.
* Kış mevsimini yaşadığımız bu günlerde balık çeşitliliğinin artması sebebiyle tezgahlarda en çok talep gören deniz balıkları bu ay ortalama 175 TL/kg’dan satıldı.
* Kuru baklagiller ve yağlı tohum ürünleri geçen ayki seviyelerini korudu. Aralık ayında kuru fasulyenin kilogram fiyatı 92 TL’den, yılbaşında sofraların en çok özlemle beklediği yağlı tohumlar ise (ceviz, fındık, yer fıstığı ve ay çekirdeği vb.) kilogram fiyatı ortalama 336 TL’den marketlerdeki raflarda yer aldı.
* Ankara’da 200 gramlık ekmek fiyatı 7 TL’den satılmaya devam etti. 4 kişilik ailenin aylık sadece ekmek masrafı 735 TL.
* Tahıllar grubunda geçen aya göre sınırlı bir seviyede bir fiyat artışı yaşandı. Bu grupta en yüksek artış yüzde 5 oranıyla bulgurda görüldü.
* Bu ay ortalama sebze fiyatlarında artış gözlemlendi. Geçen aya göre en yüksek artış domates, patates, köy biberi ile sivri biber fiyatlarında yaşandı.
* Ispanak, pırasa, brokoli ve kereviz fiyatları tezgahlarda geçen ayki fiyatlarını korurken lahana fiyatında kısmi bir düşüş gözlemlendi.
* Meyve tezgahlarında mevsiminden kaynaklı portakal ve mandalina fiyatları düşerken, muz fiyatında artış yaşandı.
* Bu ay en düşük fiyatlı meyve greyfurt oldu. Greyfurt ortalama kg fiyatı 12,5 TL’den tezgahlarda yer aldı.
* Ortalama sebze kg fiyatı 32,23 TL, ortalama meyve kg fiyatı 31,64 TL oldu. Hesaplamada bu ay 24’ü sebze ve 8’i meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 30,32 TL olarak tespit edildi.
* Avrupa’da yaşanan kuraklık, üreticinin artan maliyetleri ve dışarıdan gelen talep nedeniyle zeytinyağı fiyatlarında geçtiğimiz aylarda yüksek artış gözlemlenmişti.
Bu ay zeytinyağı fiyatlarında bir artış olmamakla beraber zeytinyağı fiyatları marketlerde ortalama litresi 300 TL’den satılmaya devam etti.
* aralık ayında zeytinyağında olduğu gibi zeytin fiyatlarında da önemli bir değişiklik gözlemlenmedi.
* Bu grupta yer alan salça, reçel, ıhlamur ve şeker fiyatları geçen ayki seviyelerini korurken, balın kilogram fiyatı 16 TL artarak ortalama 293 TL olarak marketlerde satıldı.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI