Mart ayına ilişkin enflasyon rakamları yıllık %50,51 olarak açıklandı. Ancak her zaman olduğu gibi bu oran tartışmaya son derece açıktır. Çünkü halkın yaşadığı enflasyon açıklanan oranın iki katından fazladır. Yılbaşından bu yana düşme eğilimine giren enflasyon oranlarında baz etkisi devam etmektedir. R
Secim atmosferine girdiğimiz dönem olmasına rağmen fiyat artışları hissedilir şekilde devam etmekte, halkımızın büyük çoğunluğunun alım gücü düşmekte, hayat pahalılığı artmaktadır.
Kuru soğan, domates 30 TL ye kıyma ise 340 TL seviyelerine dayanmıştır. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranları şöyledir.
TÜFE % ÜFE %
Bir önceki aya göre 2,29 0,44
Bir önceki yılın aralık ayına göre 12,52 6,25
Bir önceki yılın aynı ayına göre 50,51 62,45
12 aylık ortalamalara göre 70,20 113,73
Yukarıdaki oranlar incelendiğinde yıllık TÜFE %50,51; yıllık ÜFE ise 62,45 olarak verilmiştir. ÜFE ile ÜFE arasındaki makasın kapanması gelecek dönemler için önemlidir. Çünkü üretici fiyatlarındaki artış ne kadar az olursa önümüzdeki süreçte perakende fiyatlarına o kadar az yansıyacak demektir.
Hükümet seçim kararının alınmasıyla birlikte halkın alım gücünün yükseltmek, refah seviyesini arttırmak için birtakım tedbirler almıştır ve bu önlemler her seçim döneminde yapılmaktadır. Bildiğimiz gibi döviz kurlarının yükselmesi, enflasyonun artmasında en büyük etkendir. Bu anlamda dolarizasyonu önlemek, TL ye olan talebi arttırmak üzere kur korumalı mevduata uygulanan faiz oranını serbest bırakmış ve vadeyi de tasarrufçunun tercihine göre belirlenmesinin önünü açmıştır. Böylelikle tasarrufların dolara değil TL ye evirilmesini amaçlamıştır ve sonuç da vermiş, Kur korumalı mevduat hesapları san üç ayda 1 trilyon 715 milyar TL seviyesini yakalamıştır.
Bir diğer seçim yatırımı da en düşük emekli maaşının 5500 TL’den 7500 TL ye yükseltilmesidir. Ancak alınan bu karar diğer emekliler tarafından tepkiyle karşılanmış, hatta birtakım tepkilere neden olmuştur. Çünkü enflasyon yüksekliği sadece en düşük maaş alan emekliler için değil tüm dar ve orta gelirli vatandaşlarımız için geçerlidir. Uygulamanın adaletsiz olduğu ortadadır ve bir an önce diğer emeklilere de aynı oranda zam yapılmalıdır. Veya başka bir deyişle her emekliye seyyanen 2000TL maaş artırımına gidilmelidir.
Ekonomide birçok olumsuzluğun nedeni enflasyonun yüksek seyretmesidir. Halkın alım gücünün azalması, hayat pahalılığının sürekli olarak yükseliş eğiliminde olması halkımızın yoksullaşmasına veya fakirleşmesine olanak vermektedir.
Şubat ayında açıklanan verilere göre TÜFE oranı aylık yüzde 3,15, yıllık ise yüzde 55,18 olmuştu. Yıllık bazda enflasyonun %5 civarında azaldığını görüyoruz ama maalesef kâğıt üzerinde düşmüş gözüküyor ve baz etkisi ile düştüğü gerçektir. Çünkü fiyat artışları devam etmektedir ve çarşı, Pazar ve marketlerde enflasyon oranı açıklanan rakamların iki katı kadar gözlenmektedir.
Enflasyon oranları bir de ekonomi bilim insanlarının kurduğu ENAG (Enflasyon araştırma grubu) tarafından açıklanmaktadır. Hesaplama yöntemi ne şekildedir bilemiyoruz ama bu kuruma göre yıllık TTÜFE oranı %112,51, aylık bazda ise yüzde 5,08 olarak verilmiştir. TÜİK in verdiği oranlar her zaman tartışmaya açık olduğundan ENAG oranları gerçeğe daha yakındır.
Verilen bilgiler değerlendirildiğinde TÜFE oranı 51 aydan bu yana yükseliş eğilimini sürdürmektedir. Seçimden sonra bazı ekonomik sıkıntıların yaşanacağı bilinen bir gerçektir. Ertelenen zamlar, döviz kurlarının yükselmesi, yaşadığımız deprem felaketinin olumsuz etkileri açısından bazı fedakârlık yapmamız gerektiği de açıktır.
Martta bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 17,27 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 70,73 ile lokanta ve oteller oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı mart ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,92 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 6,30 ile eğitim oldu.
2023 yılı mart ayında, endekste kapsanan 143 temel başlıktan 24 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 111 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2023 yılı mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,19, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,27, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 63,72 olarak gerçekleşti.
TÜİK’e göre, martta bir önceki aya göre fiyatı en çok artan temel başlık, yüzde 19,9’la dana eti oldu.
Yüzde 15,16’lık zam oranı ile “şarküteri ürünleri ve diğer et çeşitleri” ikinci, yüzde 11,16’lık zamla “yumurta ve yumurta ile ilgili ürünler” üçüncü sırada yer aldı.
TÜİK, enflasyon sepetindeki ürün ve hizmetlerin tek tek fiyatlarına ve fiyat artış oranlarına ilişkin verileri yayımlamayı geçen sene durdurmuş, bu adım kamuoyunda eleştirilere neden olmuştu.
Yıllık bazda ÜFE oranları incelendiğinde de TÜFE de olduğu gibi düşme eğilimi gözlenmektedir.
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 80,42, imalatta yüzde 55,19, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 95,46 ve su temininde yüzde 95,48 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 46,96, dayanıklı tüketim malında yüzde 54,84, dayanıksız tüketim malında yüzde 85,23, enerjide yüzde 79,99 ve sermaye malında yüzde 51,86 artış olarak gerçekleşti.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI