2025 yılının Ocak-Mart dönemine ait işgücü girdi endeksleri, işgücü piyasasındaki güncel durum ve sektörlerin performansı hakkında önemli ipuçları veriyor. Genel olarak ücretler ve işgücü maliyetlerinde ciddi artışlar yaşanırken, istihdam ve çalışılan saatler sektörlere göre farklı yönlerde hareket etmiş.
İstihdamda Yıllık ve Çeyreklik Değişimler
2025’in ilk çeyreğinde, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerini kapsayan toplam istihdam endeksi bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,4 oranında artış göstermiş. Ancak bu artışın altında yatan sektörlere bakıldığında farklı tablo ortaya çıkıyor. Sanayi sektörü %2,0 oranında küçülürken, inşaat sektörü %2,7, ticaret ve hizmet sektörleri ise %3,1 oranında büyüme kaydetmiş.
Bu tablo, sanayi sektöründe istihdamın azaldığını, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerinde ise işgücüne talebin arttığını gösteriyor. Sanayi sektöründeki istihdam azalması, üretim süreçlerinde otomasyon, maliyet baskıları veya talep daralması gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Öte yandan, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerindeki büyüme, ekonomideki canlılığın ve hizmet talebinin artmaya devam ettiğinin bir göstergesi.
Çeyreklik bazda ise toplam istihdamda %0,2 oranında hafif bir düşüş var. Sanayi ve inşaat sektörleri bu dönemde daralırken, ticaret-hizmet sektöründe küçük de olsa bir istihdam artışı yaşanmış.
Çalışılan Saatlerdeki Gelişmeler
Çalışılan saat endeksi, yıllık bazda %2,4 artış göstermiş. Sektörel olarak sanayi sektöründe saatler %0,6 azalırken, inşaat sektörü %2,1, ticaret ve hizmet sektörleri ise %4,2 oranında daha fazla saat çalışılmış. Bu, özellikle ticaret-hizmet sektöründe çalışanların ortalama çalışma sürelerinin uzadığı anlamına geliyor.
Çeyreklik bazda ise toplam çalışılan saatlerde %1,6 artış kaydedilmiş. Bu artış tüm sektörlerde görülmüş; özellikle inşaat sektörü %2,4 ile en yüksek artışı sağlamış.
Çalışılan saatlerdeki artış, hem istihdamdaki artışa hem de mevcut çalışanların çalışma sürelerini artırmasına bağlı olabilir.
Brüt Ücret-Maaş Endeksinde Dikkat Çeken Yükseliş
Ücretlerde yıllık bazda yaşanan artış oldukça yüksek: Brüt ücret-maaş endeksi toplamda %44,7 oranında artmış. Bu, çalışanların gelirlerinde son bir yılda ciddi bir yükseliş olduğunu gösteriyor. Sektörlere göre bakıldığında, ticaret-hizmet sektöründe %49,1 ile en yüksek artış gerçekleşmiş. İnşaat sektörü %43,3, sanayi sektörü ise %38,5 oranında artış göstermiş.
Çeyreklik artışlar da yüksek seyretmiş. İlk çeyrekte ücretler bir önceki çeyreğe göre %10,5 oranında artarken, inşaat sektöründeki artış %12,4 ile en yüksek seviyede olmuş.
Bu yüksek ücret artışları, enflasyonun etkisi, asgari ücret artışları, işgücü piyasasında yaşanan ücret baskıları ya da sektörel işgücü talebi nedeniyle ortaya çıkmış olabilir.
İşgücü Maliyeti Endekslerinde Yıllık ve Çeyreklik Artışlar
Saatlik işgücü maliyeti endeksi, işverenlerin çalışanlara yaptığı toplam maliyeti yansıtır ve yıllık bazda %41,5 artmış. Bu artış, ücretlerdeki yükselişle paralel şekilde gerçekleşmiş. Saatlik kazanç endeksi ise %41,4 artışla hemen hemen aynı seviyede seyretmiş. İşverenin işgücüne ödediği ücret dışı maliyetler (sigorta primleri, yan haklar gibi) ise %42,1 oranında artış göstermiş.
Sektörlere göre bakıldığında, inşaat sektöründeki saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti %46,8 gibi yüksek bir artış göstermiş, bu da bu sektörde işveren maliyetlerinin ücret artışından bile daha hızlı yükseldiğini gösteriyor.
Çeyreklik bazda saatlik işgücü maliyeti %8,5, saatlik kazanç %8,8 ve kazanç dışı maliyetler %6,6 oranında artmış. Özellikle inşaat sektöründe çeyreklik kazanç dışı maliyetlerde %12,8 gibi önemli bir yükseliş var.
Sonuç ve Değerlendirme
2025 yılının ilk çeyreğinde işgücü piyasasında genel görünüm, ücret ve işgücü maliyetlerindeki hızlı artışların öne çıktığı bir tablo ortaya koyuyor. İstihdam artışları sınırlı kalırken, özellikle sanayi sektöründe daralma devam ediyor. İnşaat ve ticaret-hizmet sektörleri ise hem istihdam hem de çalışılan saat ve ücretlerde daha olumlu gelişmeler gösteriyor.
Yüksek ücret ve maliyet artışları, enflasyon baskıları, işgücü arz-talep dengesindeki değişiklikler ve sektörel farklılıklardan kaynaklanıyor olabilir. Bu durum, işverenler için maliyet baskısını artırırken, çalışanların reel gelirlerinde yaşanan gelişmeler sektör ve ekonomi genelinde farklı etkiler yaratabilir.
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı