Geçtiğimiz aylarda bir firmanın Tam-MVNO (Mobile Virtual Network Operator – Sanal Mobil Şebeke Hizmeti İşletmecisi) olarak Türkiye mobil telekomünikasyon pazarına girdiğine dair basına bazı haberler yansıdı. Peki nedir bu SMŞH kavramı?
5G ve ötesi (6G vb) teknolojilerin daha geniş bant hizmetlere imkân sağlayarak eğitim, tıp, tarım, bankacılık, finans, sanayi, eğlence gibi birçok farklı alanda çok daha hızlı ve kişilere ve belirli gruplara özel elektronik haberleşme ve internet olanağı sunacağı su götürmez bir gerçektir. 5G ve ötesi teknolojilerle beraber yeni nesil hizmetlerin yaygınlaşmasıyla mobil veri hizmetlerinden elde edilen gelirlerin, hem telekomünikasyon kökenli hem de telekomünikasyon kökenli olmayan işletmeciler açısından en heyecan verici gelir kaynaklarından biri olacağı muhakkaktır. Özellikle, Avrupa mobil pazarının itici güçlerinin, muhtemelen veri hizmetleri ve gelişmiş katma değerli hizmetler olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, katma değerli telekomünikasyon hizmetlerinden elde edilmesi beklenen söz konusu gelirlerin tamamının, Turkcell veya Vodafone vb. Mobil Şebeke İşletmecileri (mobil operatörler) tarafından paylaşılmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım değildir. İçerik sağlayıcılar bu hizmetleri mobil şebekeler üzerinden sunmak ve burada oluşacak olan katma değerden pay almak için mobil iletişim platformlarından faydalanmayı arzu edebilirler. Ancak, mobil pazarın doğal oligopolistik bir yapı arz etmesi ve kıt bir kaynak olan frekans spektrumunun pazara girmek isteyen tüm işletmecilere yetmeyecek olmasından dolayı, mobil pazara girişler kendiliğinden kısıtlanmaktadır. Frekansın kıt bir kaynak olmasından dolayı mobil telekomünikasyon pazarındaki rekabet, sadece birkaç işletmeci ile sınırlı kalmaktadır. Ancak, 1998 yılından itibaren Avrupa ve dünya mobil telekomünikasyon pazarları, bu görüş açısından yola çıkan ve kendi Telsiz Erişim Şebekelerine (Radio Access Network) sahip olmadan, başka işletmecilerin altyapıları üzerinden mobil telekomünikasyon hizmetleri vermek isteyen işletmecilerin pazara girişlerine tanık olmaktadır. Söz konusu işletmecilerin mobil pazarda hizmetlerin kişiselleştirilmesinde ve yakınsamasında kilit roller üstlendikleri bir gerçektir. Sanal Mobil Şebeke İşletmeciliğinin; mobil pazarın, daha fazla işletmecinin faaliyette bulunduğu daha rekabetçi bir yapıya kavuşturulmasına ve bu durumdan kullanıcıların yararlanmalarına imkân sağladığı konusunda ciddi fikirler bulunmaktadır.
SMŞH KAVRAMI
SMŞH hizmetinin ve SMŞH’lerin ne olduğu günümüz telekomünikasyon sektörünün en ilginç tartışma konularından birini oluşturmaktadır. Sanal Mobil Şebeke İşletmecisi terimini oluşturan kelimeler sırayla incelenirse uygun tanımın nasıl olması gerektiği konusunda bilgi sahibi olunabilir. “Sanal” sözcüğü işletmecinin kendine tahsisli bir frekans aralığına sahip olmadığını, “mobil” sözcüğü hücresel pazarı, “şebeke” sözcüğü işletmecinin hücresel hizmet verebilmesi için gerekli olan asgari fiziksel altyapı bileşenlerini, “işletmeci” sözcüğü ise kendi adına bağımsız olarak çalışan işletmeciyi ifade etmektedir.
Yapılan araştırmalar, SMŞH kavramının keskin ve tam kabul görmüş bir tanımının olmadığını göstermektedir. Çok çeşitli kaynaklar ve otoriteler, konuyla ilgili birçok farklı görüşü öne sürmekte, ancak ortak bir tanım üzerinde anlaşılamamaktadır. Bu doğrultuda, her otoritenin kendi tanımını yaptığı ve ülkelerin de kendi pazar şartları çerçevesinde düzenleme yoluna gittikleri görülmektedir.
En yaygın başvurulan tanımlamayı yapmış olan İngiltere Telekomünikasyon Düzenleyici Kurumu OFCOM’un tanımına göre; “SMŞH; bir spektrumu kullanmak için lisansa sahip olmayan, ancak bir ya da birden fazla mobil işletmecinin şebekesini kullanarak müşterilerine hizmet veren ve abonelik işlemlerini gerçekleştiren bir kuruluştur. Sanal işletmecinin mobil şebeke üzerinden hizmetlerini sunabilmesi için, en az bir mobil operatör ile ticari bağlamda anlaşma yapması gerekir. Abonelerin sanal işletmecinin hizmetlerinden yararlanabilmesi için yalnızca sanal işletmeci ile sözleşme yapması yeterlidir; Mobil operatör ile herhangi bir sözleşme yapmasına gerek yoktur.” şeklindedir.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (ITU) yapmış olduğu tanımda ise; “SMŞH, kendisine ait bir frekans spektrumuna sahip olmamasına karşın mobil hizmetler sunabilen bir işletmecidir. Genellikle, SMŞH’ler kendi şebeke koduna sahiptirler ve çoğu zaman kendi SIM kartlarını abonelerine verirler. Sanal şebeke işletmecisi, mobil hizmet ya da katma değerli hizmet sağlayıcısı olabilir. Burada dikkate alınması gereken nokta, ülke otoritelerinin SMŞH tanımını nasıl yaptığıdır.” denmektedir.
Görüldüğü gibi, SMŞH tanımı oldukça değişkenlik gösterebilmektedir. Değişik tanımlara göre; SMŞH sadece bir ya da birçok şebeke bileşenine sahip olabilmektedir. Ancak, bir SMŞH’nin son kullanıcı açısından en belirgin özelliği; son kullanıcının SMŞH’yi farklı bir marka ile tamamen bağımsız ve ayrı bir işletmeci olarak görmesidir. Zaten SMŞH’lerin bizzat kendileri tanım konusunu fazla önemsememektedirler. Bu konuda başarısıyla dikkat çeken İngiliz Virgin Mobile firması, SMŞH tanımıyla ve insanların kendilerine ne şekilde hitap ettikleriyle ilgilenmediklerini açıklamıştır. Virgin Mobile, son kullanıcılar tarafından gerçek bir işletmeci gibi görülmekte ve mobil operatörler ile aynı platformda rekabet etmektedir.
SMŞH taraftarları tarafından, mobil işletmeciler tarafından yapılan mali açıdan büyük ve önemli yatırımların geri kazanımı, kıt bir kaynak olan frekansın etkin ve verimli kullanılması, atıl kapasitenin olabildiğince minimize edilmesi ve mobil telekomünikasyon hizmetleri pazarında rekabetin ve hizmet çeşitliliğinin artırılmasını teminen mobil şebekelerin sanal işletmecilere açılmasında fayda olabileceği değerlendirilirken, SMŞH’lerin, mobil operatörler açısından önemli olumsuzlukları da beraberlerinde getirebilecekleri hususunda bazı otoritelerce kaygı duyulmaktadır. Çoğu mobil operatör, SMŞH’lere çok fazla bir yatırım maliyetine katlanmaksızın rekabeti artırıcı ve dolayısıyla da kâr marjlarını düşürücü rakipler gözüyle bakmaktadır.
SMŞH’LERİN MEVCUT
İŞLETMECİLERİN ŞEBEKELERİNİ
KULLANABİLMELERİNİN YOLLARI
Bir SMŞH şebekeye erişimi üç şekilde gerçekleştirebilir. Bu farklı erişim yolları ağırlayan işletmeci ile olan ilişkisine göre belirlenir.
Bu durumda (tamamen toptan satış ilişkisidir), mobil operatöre maliyet esaslı sınırlamalar getirilmemiş ise SMŞH çok büyük oranda mobil operatöre bağımlıdır ve kullanıcı tarifeleri mobil tarifelerinden etkilenir. Ayrıca, bir mobil operatör, SMŞH tarafından yaratılan ilave trafikten gelen gelire artık ihtiyaç duymaz ise yaptıkları ticari anlaşmayı bitirmek isteyebilir ya da yenilemeyebilir.
Bu durumda SMŞH şebekeye daha rahat erişebilir. Altyapı üzerinde kontrol yazılım ya da donanım imkanları ile sağlanabilir. SMŞH – Mobil operatör arasındaki dolaşım anlaşmasına bağlı olarak mobil operatör tarafından altyapıyı kontrol imkânı da sağlanabilir (SIM kart, MNC imkanları gibi).
Bu durumda, SMŞH’ler, mobil operatöre çok benzer bir yapıya sahip olurlar. Müşterileri üzerinde tam kontrol hakkı vardır. Ağırlayan işletmeciyi ve hizmetleri değiştirmek çok daha kolaydır.
KİMLER SMŞH OLMAK
İSTEYEBİLİR?
Mobil pazara girmeden önce SMŞH’lerin arkasındaki şirketlerin kökenleri araştırıldığında genel olarak SMŞH’lerin dört farklı alandan geldikleri anlaşılmaktadır. Bunlar: ‘Telekomünikasyon geçmişi olan firmalar’, ‘Marka tanınmışlığına dayalı olarak SMŞH hizmeti vermek isteyen işletmeciler’, ‘İçerik sağlayıcılığı geçmişi olan işletmeciler’ ve ‘Üretici firmalardır’. Ancak, köken olarak herhangi bir alanda iş tecrübesine sahip olmadan mobil telekomünikasyon pazarına doğrudan giren işletmeciler de vardır. Bunlara “yeni oyuncular” denmektedir.
Sadece telekomünikasyon kökenli olan firmaların SMŞH olmak isteyeceklerini düşünmek hatalı olur, zira farklı sektörlerden ve uzak iş alanlarından da (perakendeciler, spor kulüpleri, süper market zincirleri, sigortacılar, bankalar, finans sektörü ve enerji sektörü vb.) SMŞH olmak isteyen işletmeciler olabilmektedir. Farklı sektör işletmecileri; telekomünikasyon tecrübelerini artırmak, diğer iş alanlarındaki başarılarını telekomünikasyon sektörüne de taşımak ve müşteri tabanlarını genişletmek maksadıyla telekomünikasyon pazarına girmek istemektedirler. Özellikle, mobil ticaretin sağladığı avantajlar ve yeni nesil teknolojilerin beraberinde getirdiği fırsatlar telekomünikasyon kökenli olmayan firmaların ilgilerinin mobil telekomünikasyon pazarına yönelmesinde etken olmaktadır. Ancak, mobil pazarda frekansın kıt bir kaynak olması sebebiyle işletmeci sayısının sınırlı tutulması; mobil pazara girerek son kullanıcıya doğrudan erişmeyi arzulayan işletmecileri SMŞH olmaya yöneltmektedir.
SWOT (GZFT) ANALİZİ
SMŞH hizmeti için yapılan GZFT Analizi aşağıda verilmektedir.
Güçlü Yanlar:
Zayıf Yanlar:
Fırsatlar:
Tehditler:
SONUÇ
5G ve ötesi hizmetlerin yaygınlaşmasıyla beraber mobil elektronik haberleşme sektöründe sağlıklı ve sürdürülebilir bir rekabet ortamının temin edilebilmesi büyük önem arz etmektedir. Fiziksel altyapı kurulmasına ve işletilmesine dayalı şebeke işletmeciliğinin yanı sıra hizmete dayalı elektronik haberleşme teknolojilerinin ve yazılım sektörünün teşvik etmek maksadıyla hiçbir şebeke bileşenine sahip olmadan ya da az bir miktarda şebeke bileşenine sahip olarak telekomünikasyon hizmetleri sunmak isteyen SMŞH’lerin de uygun koşullar oluştuğunda pazara girişlerinin kolaylaştırılması birçok farklı yenilikçi ve kişiselleştirilmiş hizmetin önünü açabilir.
Literatür taraması yapıldığında, uluslararası arenada kabul görmüş tek bir SMŞH tanımının bulunmadığı ve SMŞH kavramının çerçevesinin berrak olmadığı görülmektedir. Her ulusal otorite, kendi pazar şartları doğrultusunda tanımlamaya gitmektedir. Ayrıca, SMŞH tipleri arasındaki geçişlerin de çok keskin olmadığı anlaşılmaktadır.
SMŞH’lerin, kendi markası altında; aboneleriyle kendi adına sözleşme imzalayan, kendi faturalandırma ve müşteri hizmetleri birimine sahip olan ve ağırlayan işletmecisinin altyapısı üzerinden abonelerine mobil telekomünikasyon hizmetleri veren işletmeciler olduğundan hareketle; SMŞH’leri pazarda kendi markası olan bağımsız birer oyuncu olarak kabul etmek gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.
Son kullanıcı bazında abone eğilimlerini analiz etmek ve bu eğilimlere göre pazarlama stratejileri geliştirmek farklı bir uzmanlık ister. Mobil operatörler bu alanda SMŞH’ler kadar başarılı değillerdir. Son kullanıcı eğilimlerinin analizinde mobil operatörler de belirli bir başarı elde edebilirler, ancak bu çok büyük zaman ve kaynak israfına neden olabilir. Bu ortamda, SMŞH kavramı, mobil pazara yeni bir soluk getirebilmekte ve SMŞH’ler, mobil operatörlerin birbirleriyle olan rekabetlerinde farklı görevler üstlenebilmektedirler. Bu bağlamda, ortaklaşa- rekabet ve kazan-kazandır stratejileri çerçevesinde SMŞH’ler, ağırlayan işletmecileriyle uyumlu çalışmaya azami önem göstermelidir.
5G ve ötesi şebekeler üzerinden katma değerli hizmetlerin daha yoğun bir şekilde sunulacağı ve katma değerli hizmetlerin kullanıcılara verilmesi aşamasında önemli ölçüde yazılımdan istifade edileceği düşünüldüğünde yazılım sektörünün yeni nesil sistemlerle ulaşacağı büyüklük hakkında yorum yürütülebilir. Bu doğrultuda, SMŞH’lerin ve katma değerli hizmet sunumuna odaklanacak olan diğer hizmet sağlayıcı türlerinin tüketicilere ve mobil pazara rekabet ve hizmetlerin iyileştirilmesi yönünden sağlayacakları yararların yanı sıra yazılım sektöründeki gelişimi tetikleyebileceklerinin de altının bilhassa çizilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, hizmete dayalı rekabet çerçevesinde mobil pazarda yer almak isteyecek çeşitli hizmet sağlayıcıların ve SMŞH’lerin, 5G ve ötesi altyapılar üzerinden mobil elektronik haberleşme pazarına yeni bir soluk getirebilecekleri ve yeni açılımlar kazandırabilecekleri öngörüsünde bulunmak pekâlâ mümkündür.
Kaynakça
SARI, A. O., 2004, Rekabet Kuralları Işığında Erişim Arabağlantı Anlaşmaları ve Sanal Mobil Ağ Operatörlüğü, Uzmanlık Tezi, Rekabet Kurumu, Ankara, s. 49-51, 58.
CANDAN, M. ve ÇANKAYA, L., 2004, Sanal Mobil Şebeke İşletmeciliği ve Dünya Uygulamaları Raporu, TK, Ankara, s. 3-5.
OFTEL, 1999, MVNOs: Oftel inquiry into what SMŞHs could offer consumers, UK.
SAIDANI, R., 2004, MVNO in Europe – Benefits and risks of co-opetition, OMSYC, France, p. 27-28.