Üretici enflasyonu yani üretim elemanlarının fiyat hareketi son tüketiciye yansıması açısından önemlidir. Çünkü ülkede üretilen ürünlerin hammadde ve yarı mamullerine gelen zamlar ürünlerin üretim maliyetine zorunlu olarak yansıtılacak ve son tüketici aşamasına gelinceye kadar fiyatları etkileyecektir. Bu bağlamda üretim faktörlerinin bir araya getirilerek yani maliyetlerin toplamı olarak hesaplanacak maliyetler enflasyon açısından da önemli bir veridir.
Üretim yapmak diğer ticari işletmeler gibi kolay değildir ve birçok değişkenlerin ne zaman oluşacağı, maliyetler konusunda öngörülerin netlik kazanması, yapılacak üretimin hammadde ve yarı mamullerinin tedarik edilmesi, makine ve teçhizat yatırımı, gerekli işgücünün elde edilmesi gibi bir takım zor ve teknik işlemler zinciridir. En başta üretim faktörlerinin bir araya getirilmesi en önemli aşamalardan biridir.
Ülkemizde yapılan üretimin hammadde ve yarı mamullerinin yüzde elliden fazlası yurt dışından tedarik edilmekte ve doğal olarak döviz ödenmektedir. Önemli olan işte yurt dışından tedarik ettiğimiz ürünleri kendimiz üretecek duruma gelmek, katma değeri yüksek, teknoloji ile uyumlu ürünler üreterek global pazarda söz sahibi olabilmektir.
Üretim enflasyonuna gelince faktörlerin her biri için fiyat hareketleri söz konusu olabilir. İnsan kaynaklarının maliyeti, fabrika kirası, kutu ve ambalaj giderleri, nakliye masrafları vd. bunların hepsinin maliyetleri belirli dönemlerde değişkenlik gösterebilir. Dolayısıyla maliyet muhasebesi üretim işletmelerinin en değerli ve en olmazsa olmaz departmanlarından biridir.
Üretim işletmelerinin en önemli birimlerinden biri de satış departmanıdır. Çünkü belirli zaman periyotlarında yapılan bütçeleme faaliyetlerinin tümü satış bütçesine endekslidir. Tahmin edilen satış hacmine göre ne kadar birim üretileceği, yapılacak üretim için hammadde ve yarı mamul miktarı, kullanılacak kutu ve ambalaj durumu, işçilik giderleri, satın alınması gereken makine ve teçhizat vd. bütün bunların hepsi satış bütçesine göre değişkenlik gösterebilir. Tüm bu işlemlerin maliyeti ise hiç hatasız yapılarak işletmenin sağlıklı bir şekilde büyümesine katkı sağlayacaktır.
Bir ülkenin ekonomik anlamda gelişmesi, büyümesi, ihracat gelirlerinin artması, işsizliğin azalması, vergi gelirlerinin çoğalması, merkez bankası döviz rezervlerinim yeterli olması, dış ticaret dengesi ve daha birçok faktör, üretim kaynaklarının doğru ve verimli kullanımına bağlıdır. Üretim miktarı tüketim miktarından az olan ülkeler dış ticaret açığı verir ve sürekli olarak dışa bağımlı duruma gelir. Üretim yapmak elbette önemlidir ama yükte hafif, pahada ağır ürünler ve hammadde ve yarı mamulleri ithal etmeden yerli yapım kullanmak gerekir. Günümüzde ülkemizde yapılan üretimim hammadde ve aram mamul olarak yarıdan fazlası ithal yoluyla tedarik edilmektedir. Doğal olarak döviz kurlarına bağlı olduğu için bu bedel üretim maliyetini direkt etkilemekte ve bu da enflasyona sebep olmaktadır.
Türkiye olarak sadece bu iktidar döneminde değil uzun yıllardan bu yana dış ticaret açığı veriyoruz. Bunun anlamı üretmeden tükettiğimiz gerçeğidir. Bu nedenle sürekli olarak dış borç ödemek durumundayız.
Şubat ayına ait yurt içi üretici fiyat endeksi TÜİK tarafından yayınlandı. Buna göre;
Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %47,29 arttı, aylık %3,74 arttı
2024 yılı Şubat ayında Yİ-ÜFE (2003=100) bir önceki aya göre %3,74 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %8,03 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %47,29 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %45,71 artış gösterdi.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %56,71 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %68,10 artış, imalatta %56,71 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %30,68 azalış ve su temininde %66,20 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %51,47 artış, dayanıklı tüketim mallarında %61,51 artış, dayanıksız tüketim mallarında %64,34 artış, enerjide %0,45 artış ve sermaye mallarında %64,70 artış olarak gerçekleşti.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %4,56 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %4,29 artış, imalatta %4,56 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %4,96 azalış ve su temininde %0,81 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %3,93 artış, dayanıklı tüketim mallarında %5,07 artış, dayanıksız tüketim mallarında %5,41 artış, enerjide %0,02 artış ve sermaye mallarında %3,23 artış olarak gerçekleşti.
Kaynak: TÜİK
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI