Açıklıktan kastolunan öncelikle hiçbir gerçeğin üstünün örtülmemesi, olduğu gibi iş güvenliği kurallarına zıt olay ve oluşumlar, hatalar varsa ortaya konulmasıdır.Bu yapılmadığı takdirde kişisel veya gurup zararı söz konusu olabileceği endişesiyle ,gerçek sebepler yerine bahane nedenler bulunmaya çalışılırsa TOPLAMDA O KİŞİ VEYA İŞLETME KESİNLİKLE DAHA BÜYÜK KAYIPLARA UĞRAYACAKTIR demektir.
Yaşadığımız dünyada pek çok örnekler mevcut. Ancak bu kayıplar açığa çıkmadan zorlama raporlarla geçiştiriliyor. Kaybolan can ise çok çok yazık mal ise yazık ve gene toplamda gerçek nedenler gizlendiği için insanlığımıza yazık.
İş güvenliği kuralları, ikaz ve risk analizleri asla ve asla bireysel veya gurup, şirket zararına yol açmaz. Öncelikle en ast çalışandan en üst idareciye kadar buna inanması gerek. İnanması için de iş güvenliği bilimini anlayıp içselleştirilmesi gerektir.
Ve tüm çalışanların hiçbir atlama yapmadan kaliteyi en önde tutarak çalışması kayıpların önlenmesinde ön koşuldur. Diyelim bir tesisiniz var konveyörleriniz çalışıyor. Rulolardan biri veya birkaçı arızalı, üzerindeki bant sürtünerek geçiyor.
Ancak biraz daha üretim yapalım arızalı halde çalışsın derseniz sonuçta kar elde edemeyeceğiniz gibi çok büyük kayıplara da yol açacaktır.
Bazen de üst yönetime ara yönetimler arıza bildirmemekle aferin alma peşinde olabilmektedirler. Çok yanlış ahlaki bir sorun.
Halbuki en başta gelen görevimiz gerçekleri üstlere ve astlara tüm çıplaklığı ile aktarabilmek olmalıdır.
Böylesi güzel tutum ve davranışları batı dünyasında ve uzak Asyada kaçınılmaz olarak görebiliyoruz.Ancak şark ülkelerinde maalesef.
O nedenle küçük yada büyük herhangi arıza veya malzeme hatası asla göz ardı edilmemelidir.Bazı büyük çaplı tesis ve işletmeler bunun önüne geçmek üzere belli bir süre sonunda ,alet edevata biçilen ömür dolunca ne kadar sağlam olursa olsun değiştirme yolunu benimsemişlerdir.
Tüm bunları gerçekleştirmek üzere bilgi ile yüklü beyne sahip çalışanların olması kaçınılmazdır. Değilse, Maden kazası da olur araç kazası da, Uçak kazası Tren kazası da beklenenin üzerinde olacaktır.
Çünkü oluşan kazalarda kesinlikle noksan bir husus söz konusudur. Örneğin Tren kazaları için doğal sebepler hatta Allahtan diyenler oldu. Bu öylesine bir kaçış ki KENDİ SUÇ VE KUSURUNU ALLAHIN ÜZERİNE YIKMAKDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.
Siz dönemecin açıklığını gidilen hıza uygun yapmaz iseniz,Veya yolun eğimini merkezkaç kuvvetini yenecek şekilde hesaplamaz iseniz,veya zemini yeterli sağlamlığa kavuşturmadan yolu trafiğe açarsanız seyahatler kaza ile sonlanacak.Veya siz günlük çalışma saatini uzun tutup bir kişi ücreti kadar tasarruf düşüncesi de gene yollar tam düzgün olsa da kaza sebebi olacaktır.Sonuncu husus iş ahlakı konusuna da girer. İşini tam yapmak her bir çalışanımızın ahlaki ilkesi olmalıdır.
Benzer örnekler pek çoktur.Güzel örnekler ise batıda ,uzak şarkta titizlikle uygulanmaktadır. Başlıca nedeni AÇIKLIK ve BİLGİ sonucu bu gerçekleşmektedir.
Öyle ki çalışanı ile dostça ilişkiler, çalışanda üst seviyede duyarlılık görüldüğü takdirde o çalışanı değişik biçimde ödüllendirme,bir tatil veya ücretine zam şeklinde ve hiçbir ırk ayırımı gözetmeden bunu uygulama elbette o işletmenin geleceğini parlak kılacaktır.
İdeal yaşam ve çalışma şartlarına kavuşana dek çaba ve aydınlık yarınlar.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI