Transfer fiyatlaması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı, bilenlerce detayları merak edilen, kimilerince ise duyulmamış ya da anlaşılmamış birvergi güvenlik uygulamasıdır.
Amacı İlişkili kişi ve şirketler arasında alım satım, hizmet sunumu yaparken bir tarafın zararını diğer şirkete aktarıp, diğer şirketin karınıazaltarak kabul edilmeyen bir vergiden kaçınma şeklinin varlığının araştırılmasına ve düzeltme yaptırılarak hazinenin korunması esasına dayanır. Cezalar ise caydırıcılık içerir. Ticaret hayatında ya da ticaret havasındaki kimi işlemlerde bir tarafın zararını kullanıp diğer tarafın vergisini düşürmesi yasaklanıyor. Bu işlemlere inşaat, kiralama, ödünç para, ücret, ikramiye gibi ve diğer bazı halleri de ekleyebiliriz.
Vergi idaresi ilişkili kişiler arasında emsallerine uygun fiyatlarla yapılmamış işlemlerde hazine zararı aramaktadır, başka bir değişle vergi tam ve zamanında tahakkuk etmiş mi buna bakmaktadır.
Bahsi geçen işlemlerin, Tammükellef kurumların kendi aralarındaki işlemler, Tam mükellef kurum ve Yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri ya da daimi temsilcileri arasındaki işlemler, Yabancı kurumların Türkiye’de kendi aralarındaki işlemler de, ilişkili kişi kapsamında örtülü kazanç dağıtımı yaptığının kabulü ancak hazine zararının doğması ile mümkündür.
Ancak Türk ya da yabancı kurumların, ilişkili kişi kapsamında Gerçek kişi, Dernek ve Vakıflar ile yaptıkları işlemler de örtülü kazanç kabulü ve düzeltme işlemi için hazine zararı şartı aranmıyor. Dernek ve vakıf iktisadi işletmelerinin ise işlemlerinde hazine zararı şartına bakılıyor.
Yurt dışı işlemlerde hazine zararı şartı aranmıyor ve Her şekilde Transfer fiyatlaması hükümleri uygulanıyor
Vergilemede yorum yaparken,Genişletici yorum yapılamaz ilkesi vardır. Bu ilkeninsıkça tartışıldığı bir alanda Hazine zararı konusudur. Mevzu Bu konuda çembere girip yakalanan şirketlere düzeltme yaptırılırken sadece Gelir ve kurumlar vergisi yönünden değil, KDV, ÖTV, Stopaj ve diğer vergiler yönünden de düzeltme yapılması gerektiği konusundan hasıl olur. Konuyu abartmayın noktasındakilere yargıda katılır kararlarında işi dallandırmaz uygulamayı gelir kurumlar ile sınırlı tutar.
İdare ise lafza sığınarakkanunda “her türlü vergi” denilerek kapsama sadece kurumlar vergisinin değil, bu vergi dışındaki diğer vergilerin de düzeltme ve cezai işlemlere muhatap olduğunu net şekilde ortaya koyar.
Asıl önemli husus ise hazine zararının arandığı durumların,Sadece hesap dönemini kapsayan Kurumlar Vergisi açısından yapılan değerlendirmeden oluşmasıdır. Eğer düzeltme yapılacaksa bu hazine zararı olmadan da yapılmalı değil midir? Zira iki kurumunda zararda olduğu ve 5 Yıllık mahsup durumu düşünüldüğünde hazine zararı ileriki 5 yılda da ortaya çıkabilecektir.
KDV kanunu açısından ise Bir vergi tarh edilecekse bu diğer kurum açısından indirim konusu yapılabilmelidir, burada bir indirim yoksa da vergi adaletinden bahsedilemeyecektir. Yargı kararlarında genelde bu karışıklığa girmemek için olsa gerek lafzı dikkate almayıp, Hazine zararınıGelir ve Kurumlar vergisi yönünden aramaktadır.
Bu arada Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde Transfer fiyatlaması belgelendirme yükümlülüğünü yerine getirenlere cezalarda %50 Oranında indirim olanağı sağlanacaktır.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI